.

..............................
..



.................
............
............
............
SHHACUKHA Rıza Arslan
Onur Dulkadiroğlu
........................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

............

............

Babaannemden duymuştum.

Büyük dedem SHHACUKHA Rıza Arslan, yol yapımı için atıyla yola çıkmak istemiş. Babası da ''niçin atla gidiyorsun da yürüyerek gitmiyorsun'' demiş. Büyük dedem başını öne eğmiş. Babası üzülmüş, peki hadi atınla git demiş ve eve girmiş. Büyük dedemde ata binip yola çıkmış.

Yol yapımından sorumlu kişi (o dönemde Çavuş denirmiş) büyük dedemi atlı görünce; ''iyi ki atınla geldin. Yol çalışmasına gelecek diğer işçilere tebligatları sen götür. Mesain bu kadar demiş'' demiş.

Büyük dedem çok iyi at binermiş. Hızla köy köy dolaşıp tebligatları yapmış; işini erkenden bitirip köye dönmüş.

Avluya gelmeden atından inip, yürüyerek evin kapısına gelmiş. Babası avluda tırpanını biliyormuş.

Büyük dedem babasına dönmüş; ''Niçin atla gidiyorsun, demiştin. Bak işimi daha çabuk bitirdim eve erken geldim'' demiş.

Babası kafasını kaldırmış, sakince; ''Keşke atı köyün büyüklerinden birine
verip, sen yol yapımı işi için geç kalsaydın'' demiş.

Bu asil davranış beni çok etkiledi. İşte o iyi insanlar, iyi atlara binip gittiler ama arkalarından iz bırakarak.

Toplumlarda salt yazılı kurallar olmaz. Toplumsal kurallarda önemlidir. Bizlere de bunlardan ders almak düşer.
















 

............

............


............

.................