.

..............................
..



.................
............
............
............
SYNDUK Hikmet Utku
SİYUGH Kuban Uğur İlhan
........................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

............

............

Çok sevdiği köyünden erken denilebilecek bir yaşta ayrılmak zorunda kaldı. Sevgili nanesi KAMBİ Emine’nin askerdeyken bu dünyayı terki diyar etmesi ve köyünden çok erken yaşta ayrılmak zorunda kalması, ömrü boyunca içinde tarifsiz bir kedere neden oldu.

Erken yaşta tüm kız ve erkek kardeşlerinin sorumluluğunu alarak sülalenin zorunlu thamadesi oldu. En az kendisi kadar fedakar Guashe APİSH Aysel’le birlikte evliliklerinin ilk günlerinden itibaren paylaşmayı, saygıyı, sevgiyi ve birlikte olmanın önemini tüm kardeşlerine, akrabalarına öğretmişlerdir. Ankara’nın kuru ayazı, kel tepeleri arasında emekle ve disiplinle sıfırdan ev-iş sahibi olup, kardeşlerinin de ev ve iş sahibi olabilmeleri için sonuna kadar uğraş vermişlerdir.

SYNDUK Hikmet’in zamanında sadece ilkokulu bitirebilmesi hep içinde kalmıştır. Dört çocuğunun, çocuklarından ayrı tutmadıkları yeğenlerinin büyük şehir avantajlarından faydalanarak sonuna kadar okumalarını istemiştir ve hemen hepsinin üniversite mezunu olması onu mutlu etmiştir.

Köyünden ayrı kalması Adige kültüründen uzaklaşmasına neden olmamıştır.

Komşuları, ahbapları genellikle hep Çerkesler olmuştur. Ankara Keçiören’de Düzceli Shapsughlar, Abzeghler hep yakınlarında olmuştur. Tüm kardeşlerinin yakın oturması ve bir arada yaşayabilmeleri de onu mutlu etmiştir. Okullarına zarar vermemesi koşuluyla çocuklarının Kafkas Derneklerine gitmeleri, çalışmaları konusunda da her zaman destekçi olmuştur. Kardeşleriyle Adigece konuşmuştur. Türkçelerini etkilemesinden ve okul başarılarının düşmesinden korktuğu için çocuklarına ne yazık ki Adigece öğretmemişlerdir.

Thamademiz SYNDUK Hikmet, çevresinde son derece saygınlığı olan bir büyüğümüzdü. Kızdığında, ağzından çıkan en kötü söz ''YAHU'' olurdu. Disiplinli bir yaşam sürdü. Evinde tam bir sükunet ve huzur vardı.

Bana sık sık kızdığını anımsarım. Çok hareketli yaşamımı daha sakin olmasını tembihlerdi sık sık.

Sevgili Guaşemiz APİSH Aysel, eve gelen onca misafiri ağırlamaktan asla yorulmazdı. Onu suratı asıkken hiç ama hiç görmedim. İnsanlarla konuşurken gözlerinin içi güler ve asla gözlerinizden gözlerini kaçırmazdı.

Değerli thamade ve guaşemizin evlerine gittiğimde daha kapıyı çalmadan içimde inanılmaz bir sevinç ve huzur dolardı.

Çalışkanlığı ve iş bilirliği ile SYNDUK Hikmet’i 2003 yılında kaybettik. Eşinin akrabalarını kendi kardeşlerinden, çocuklarından ayrı tutmayan, tüm sülaleye annelik yapan, fedakar, melek insan APİSH Aysel’i de 2008 yılında kaybettik.

İkinizi de unutmak çok zor. Mekanlarınız Cennet olsun.
 

.....
Ayaktakiler: SYNDUK Şaduman, SYNDUK Raziye, APİSH Aysel, SYNDUK Refika
Orta Sıra: SYNDUK Ömer, SYNDUK Ziya, SYNDUK Hikmet
Ön Sıra: SYNDUK Esin, SYNDUK Necip, SYNDUK Nesrin, SYNDUK Esin

.........

............


............

.................