Güçlü devletlerin etkin
politikaları karşısında kendisi için bir çıkış noktası bulamayan
bazı devletler, terörü engelleri aşmada bir araç olarak
görmüşlerdir. Güçlü bazı devletlerin de uluslararası alanda kendi
politikalarının işlerliğini kolaylaştırmak ve rakiplerini etkisiz
kılabilmek için terörü bir araç olarak kullandıkları görülmektedir.
Geçtiğimiz yüzyılda; özellikle İkinci Dünya savaşından sonra nükleer
bir dengenin kurulması ile sıcak savaştan kaçınılmış, buna mukabil
terörizm gün geçtikçe yaygınlaşmıştır. Terörizmin, uygulama alanı
olarak seçilen bazı küçük ve geri kalmış, demokrasisi tam gelişmemiş
ülkelerde başarıya ulaşmış olması, uygulayıcı olan ülkeleri
cesaretlendirmiş ve böylece terör alanı gittikçe genişlemiştir.
Bu safhadan sonra terörizm uluslar arası bir savaş türü olarak
önümüze gelmiştir. Verilen destek, zamanla terörizmin boyutlarının
büyümesine ve uluslararası nitelik kazanmasına neden olmuştur.
Dolayısıyla, gerçek anlamı içerisinde ve global olarak terörizme
bakıldığında dolaylı yıpratma (destabilizasyon) yöntemlerinin
kullanıldığı bir dünya iç savaşı olarak da adlandırılabilir.
Özel bir şiddet eylemi veya değişik bir soğuk savaş şekli olan
terörizm, uluslararası alanda etkin ve güçlü devletlerin, gelişmemiş
veya gelişmekte olan ülkelerin içerisindeki sosyal, ekonomik,
kültürel ve benzeri birçok alandaki sorunların istismar edilmesi
sonucu, var olan veya suni olarak oluşması sağlanan şiddet içerikli
fikir ve hareketlerin belirli bir amaç için harekete geçirilmesi
sonucu ortaya çıkmaktadır.
Günümüzde terörün en önemli özelliği, uluslar arası bir nitelik
kazanması ve bu ilişkilerini oldukça geliştirmiş olmasıdır. Artık,
teröristler eskiden olduğu gibi sadece içinde bulundukları ülke ile
sınırlı kalmayıp, başka ülkelerdeki farklı gruplar ile bağlantılar
kurarak karşılıklı destek sağlamaktadırlar. Dolayısıyla teröristler,
uluslararası bağlantılarını ve
modern teknolojiyi de kullanmak suretiyle milletlerarası etki yapan
eylemler düzenleyebilmektedirler.
Terör örgütlerinin başka ülke ve gruplardan destek almadan başarıya
ulaşması, varlığını sürdürmesi hemen hemen imkansız gibidir.
Özellikle eğitim, teşkilatlanma, finans ve silahlı eğitim için dış
desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Bu özelliği ile terörizm uluslar
arası bir nitelik kazanmaktadır.
1989 basımı, “Terörizm, Dünü, Bugünü, Yarını” adlı kitabında
Profesör Yılmaz ALTUĞ tarafından yapılan tespite göre terörizm;
- Yabancılara veya yabancılara ait hedeflere yöneltilirse,
- Hükümetler veya birden fazla devlet tarafından beslenen unsurlarca
yapılırsa,
- Bir yabancı hükümetin veya uluslararası örgütlerin siyasi
mekanizmalarını etkilemek için yapılırsa uluslararası nitelik
kazanmaktadır.[1]
Günümüzde bazı devletlerin ekonomik veya politik çıkarları gereği,
bazı devletlerin ise, uluslar arası alanda kendi milli politikaları
ile çatışan diğer devletlere karşı dolaylı yıpratma ve dayatma
yöntemi olarak terörizmi bir maşa olarak kullanmaları ve
desteklemeleri sonucu terörizmin boyutları genişlemiş ve
uluslararası bir nitelik kazanmıştır. Savaş,
diplomasinin devamıdır. Terörizm, savaş ve diplomasi ile elde
edilemeyen sonuçları elde etmek için yapılan eylem veya
eylemlerdir”[2] ifadesi uluslararası terörün anlaşılmasına ışık
tutmaktadır.[3]
Terörizmin uluslararası bir nitelik kazanmasının ve artmasının
başlıca
nedenleri;
* Uluslararası haberleşme ve ulaşım araçlarının son yıllardaki çok
hızlı
gelişimi,
* Yeni silah ve teçhizatlar ile teknolojik imkanların artması,
* Bazı ülkelerin ideolojilerini ve devrimlerini yaymada terörizmi
yöntem
olarak seçmeleri,
* Uluslararası terör örgütleri arasındaki istihbarat, eğitim,
lojistik, teknik, finans temini, eylem yöntemleri konusunda organik
bağların ve işbirliğinin artması, sayılabilir.
Bu açıklamalardan sonra uluslararası terörizmi, bir veya birden çok
ülke vatandaşlarınca oluşturulmuş, desteğini içeriden ve dışarıdan,
bir veya birden çok kaynaktan sağlayan organizasyon, kişi veya
guruplarca, her hangi bir toplum, devlet veya devletler üzerinde
baskı yaratmak suretiyle bazı kazanımlar sağlamak, etnik ve bölgesel
sorunları tahrik ederek ülkelerin ulusal menfaatlerine zarar vermek
amacıyla şiddet eylemlerine
başvurulmasıdır. şeklinde tanımlamak mümkün olabilir. |