|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
WUBIHCA’YI KURTARAN ADAM: GEORGES
DUMEZİL |
Yorum:
Ferit Edgü
Milliyet, 22 Ocak 1983 |
|
|
................... |
|
................... |
1925-1931
yıllarında öğretim görevlisi olarak
Türkiye'de bulunan Fransız düşünür ve
araştırmacının gerçekleştirdiği "Wubıh
Fiili" adlı kitabın kapağında
Türk yardımcısı Tevfik Esenç'in de adı
yer alıyor.
Le Nouvel
Observateur haftalığının son
sayısında, Fransız düşünür Georges
Dumezil'le yapılan bir konuşma
yayınlandı. Özellikle efsaneler ve
Hint-Avrupa dilleri üzerinde yaptığı
araştırmalar ve getirdiği yorumlarla
dilbilim, etnoloji, psikanalizm gibi
bilim dallarına çok önemli katkıları
olan, aralarında Türkçe de bulunan
kırk kadar dil bilen Dumezil,
1925-1931 yılları arasında öğretim
görevlisi olarak Türkiye'de bulunmuş.
Söz konusu konuşmadan öğrendiğimize
göre, bu yıllarda Türkiye'de bilimsel
araştırmalar yapmış, özellikle Kafkas
dilleriyle ilgilenmiştir.
1864'te
Rus kıyımına uğrayıp Türkiye'ye
sığınıp yerleşen Kafkasyalılardan bir
grubun konuştuğu dil, Dumezil'in
ilgisini çekmiş ve bu dilden 1500
sayfa kadar metin derlemiş. Çeyrek yüz
yıl sonra, Marmara yakınlarında bir
köyde (?) Wubıhca
konuşanların bulunduğunu öğrendiğinde
bu çalışmalarını yeniden ele almış.
Bir süre için bu köye yerleşen
Dumezil, bu çalışmalarında kendisine
bir de yardımcı bulmuş: Tevfik Esenç
adında bir ihtiyar. Uzun çalışmaların
sonunda ortaya çıkan "Wubıh
Fiili" adlı kitabın kapağına,
Fransa'nın en büyük bilim kuruluşu
"College de France"ın onur profesörü,
Fransız Akademisi üyesi Georges
Dumezil'in adının yanında Tevfik
Esenç'in de adı yer alıyor.
Alçakgönüllü bilginin "meslektaşım"
dediği Tevfik Esenç,
Wubıhca
üzerindeki araştırmalara
yardımcı olmak üzere Fransız Bilim
Araştırma Merkezi'nin konuğu olarak
Paris'e gitmiş.
İki, üç sesli
harfe karşı, seksen iki sessiz harften
oluşan, bugün bir avuç ihtiyarla
Dumezil'in konuştuğu
Wubıhca'yı
kurtaran düşünür, "Niçin mi yaptım bu
çalışmayı?" diyor. "Mesleğim gereği
bir yerde bulunuyordum, orada da bu
çalışmayı benden başka yapacak kimse
yoktu, onun için."
Dumezil,
böylece, ardında hiçbir iz bırakmadan
yok olmakta olan dili, in¬sanlığın
evrensel kültürüne kazandırmış oluyor.
Bilginin de, belleğin de
en güzel tanımlardan biri bu
olsa gerek: Yok olmaktan kurtarmak,
var etmek. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|