...................
...................
KÜÇÜK BİR KÖPEKTEN ALINACAK
DİPLOMASİ DERSİ

Mine Duyar

                         
...................
 
...................
Avcının biri Afrika'da avlanmaya giderken yanına küçük av köpeğini de almış. Küçük köpek bir gün avcının yanından ayrılıp ormanda dolaşıp, koşarken kaybolduğunu fark etmiş. Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan kocaman bir leopar geliyor ve belli ki çok aç ve günlük yiyeceğini arıyor "Başım belada" diye düşünmüş küçük köpek.

Etrafına bakmış, yerde muhtemelen daha önce parçalanmış bir başka hayvandan kalma birkaç büyük kemik parçası görmüş. Hemen arkasını leoparın geldiği yere dönerek bu kocaman kemikleri kemirmeye başlamış; bu arada da arkadaki leoparın hareketi kestirmeye çalışıyormuş.

Leopar tam saldırmak üzereyken küçük köpek kendi kendine yüksek sesle şöyle konuşmuş :

"Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Etrafta bundan başka leopar var mı acaba?" Bu konuşmayı duyan leopar bir anda şaşırmış kalmış ve ne yapacağını şaşırarak, hemen en yakındaki ağaca tırmanarak yaprakların arasına saklanmış.

"Tam zamanında uyandım yoksa bu vahşi köpeğe yem olacaktım" diye düşünmüş leopar.

Bütün bunlar olup biterken yandaki ağacın üstündeki bir maymun olanları görmüş. Bildiklerini kullanarak, fırsatı değerlendirerek yalakalık yapıp, bundan sonra leoparın dostluğunu elde ederek ondan kurtulabileceğini düşünmüş.

Leoparın yanına giderek neler olduğunu anlatmış. Leopar, köpeğin yaptığına çok hiddetlenmiş ve bu kötü durumdan kurtulmak için maymuna "Atla sırtıma, gidip şunu dersini verelim" demiş. Ancak küçük köpek leoparın sırtında maymunla birlikte süratle yaklaştığını fark edince neler olduğunu hemen anlamış.

"Şimdi ne yapmalıyım" diye düşünürken kaçmaya hiç teşebbüs etmemiş; tekrar arkasını leoparın geldiği yöne dönerek, o kocaman kemikleri kemirmeye devam etmiş. Leopar tam saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş :

"Birlikte plan yaptığımız bu aptal maymun da nerede kaldı?... Yarım saat önce bir leopar daha getirmek için gitti, hâlâ haber yok!..."

Bu hikayedeki küçük köpeğin verdiği dersten bence herkes ders almalı. Diplomasi işte böyle bir şey. Yapabiliyorsanız; hızlı düşünün, sakin olun, güçlü görünün ve düşmanınızı kendi silahı ile yenmeye çalışın.