...................
...................
FİKRÎ MÜLKİYET HAKLARINA UZMANLAŞMIŞ PATENT VE MARKA OFİSLERİ AÇISINDAN BAKIŞ
Ankara Sanayi Odası
                         
...................
 
...................
2.3.13. FM Lisans Sözleşmesi: Tavsiye ve Kaleme Alma

Lisans, bir FM hakkı sahibi veya bu tür bir FM hakkına başvuran kişi ile yapılacak olan bir anlaşmadır. Lisans, taraflar arasında bir sözleşme olup, bu sözleşmede lisans veren, lisans alana, lisans verenin sahibi olduğu bir FM hakkını kullanması için izin vermekte ve lisansın hangi koşullarla ( telif hakları, süre, ülkeler, her iki tarafın hak ve  yükümlülükleri, kalite koşulları…) verildiği hükme bağlanmaktadır.

Sözleşmenin maddelerinin çok dikkatli bir biçimde ele alınması ve bu tip bir sözleşmenin dikkatli şekilde kaleme alınması çok önemlidir. Gelecekteki bir uyuşmazlık ihtimali böylelikle önemli ölçüde azaltılacaktır.
Üçüncü kişilere karşı etki doğurabilmesi için, lisansın FM otoriteleri nezrinde kaydettirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, formaliteler, ülkeden ülkeye köklü değişiklikler gösterebilmektedir.

Lisans bir kez kaydedildiğinde, lisans sözleşmesi birçok ülkede aleni hale gelecektir. Dolayısıyla, lisansın kaydı için kullanılan lisans sözleşmesinin kamu tarafından bilinmesini istemediğiniz bilgileri içermemesi gerekmektedir. Bu nedenle, kayda yönelik olmak üzere, asıl lisans sözleşmesinin kısa bir sürümünün hazırlanması ve hassas bilgilerin bunun dışında bırakılması tavsiye edilmektedir.

2.3.14. Her Tür Sözleşmedeki FM’e Dair Hususlar

Yukarıda bahsedilen lisans sözleşmelerinin dışında, fikri mülkiyet çoğunlukla geniş bir yelpazedeki sözleşmelerin içinde yer alan veya yer alması gereken bir konudur: İş sözleşmeleri: FM mevzuatı bir FM hakkının gerçek hak sahibinin kim olduğunu belirlemektedir. Önemli kimi fikri mülkiyet haklarına ilişkin olarak, yenilik, bir iş sözleşmesinin kapsamına giren işin bir parçası bile olsa, FM hakkına sahip olma yetkisini haiz ilk kişi, yeniliği gerçekleştiren gerçek kişidir (mucit, yazar, tasarımcı).
Bu nedenle, iş sözleşmelerine, şirketin/işverenin, çalışan tarafından iş sözleşmesinin kapsamında ortaya çıkarılacak eserler/buluşlar ile ilgili FM haklarının sahibi olacağı hususunun eklenmesi tavsiye edilmektedir.

Aynı husus, bağımsız tasarımcı ve mucitler ile yapılacak sözleşmeler için de geçerlidir. Örneğin: dış bir pazarlama şirketi tarafından yaratılan amblem ve markalar konusunda bilinmelidir ki, telif hakkı çoğunlukla ajansın mülkiyetinde olmakta ve aracıya ait olmamaktadır. Dolayısıyla, tüm hakların aracıya devrini içeren bir hüküm öngörülmesi tavsiye edilmektedir.

Çoğu Avrupa mevzuatı uyarınca, işveren, bir çalışanın iş sözleşmesi dâhilinde yaptığı buluş üzerinde patent hakkı sahibi olmaya yetkilidir. ABD’de buluşu yapan kişi ilk yetkili şahıs olarak kalmaktadır. FM danışmanı, bu tür bir lisansın asgari içeriğinin ne olması gerektiği ve hangi
hususlar üzerinde mutabakata varılması gerektiği hakkında tavsiyede bulunabilecektir. Sözleşmeyi kaleme alabilir ve aynı zamanda FM kayıtlarına doğru şekilde geçmesini güvence altına alabilir.

Fikri mülkiyet haklarına ilişkin düzenlemeler, ürün geliştirme  sözleşmelerinde, dağıtım sözleşmelerinde, birleşme sözleşmelerinde, şirket devirlerinde vs.  çoğunlukla yer bulmaktadırlar. Son olarak, gizlilik sözleşmelerine değinilmelidir. Bu tür sözleşmeler  çoğunlukla konuyla
ilgilidir. Örneğin: bir mucidin, yeni bir buluş geliştirmek için bir üreticinin işbirliğini araştırmak zorunda olduğu hallerde.

2.3.15. Vergiye İlişkin ve Malî Boyutlar

FM hakları şirketin önemli bir malvarlığını oluşturmaktadırlar. Değerleri oldukça yüksek olabilir ve şirketin değerinin hesaplanmasında önemli bir faktör teşkil edebilirler. FM danışmanı, şirketlerin devri veya pazardaki konumlarının tespiti hallerinde, (faaliyet bölgeleriyle kıyaslandığında) korumanın boyutunu, uyuşmazlık riskini saptayıp değerlendirerek FM portföyünün denetlenmesinde maliye uzmanlarına yardımcı olabilir. FM danışmanı FM haklarından elde edilen gelirlerin optimize edilmesinde (örneğin: lisans yoluyla, vergi indirimi gibi ekonomik faydalarda avantaj yaratarak, malî yardımlarla) vergi uzmanlarıyla işbirliği yapabilir.

2.3.16. FM Portföylerinin Denetlenmesi

Şirketinizin bünyesinde arada bir, korunmaya değer ticari bir potansiyeli olan proje ve gelişmelerin bir listesini çıkarmak amacıyla, devam eden projelerin ve gelişmelerin malî denetiminin yapıldığı beyin fırtınası toplantıları düzenlemek son derece gereklidir. Bir FM danışmanı, hangi projelerin hangi tür FM korumasını edinmek için yeterli vasıflara sahip olduğunun tespitinde size yardımcı olabilir ve bu korumaların zamanlama
ile bütçelemeleri hususlarında size tavsiyede bulunabilir.

Bu tür sözleşmelere gireceğiniz zaman bir FM danışmanının yardımını alınız. FM sorunlarının tanımlanmasında, çözümlerin bulunmasında ve uygun  hükümlerin kaleme alınmasında size yardımcı olabilir. Genel olarak bir vergi uzmanı olmasa dahi, FM danışmanınız en azından, FM
portfolyonuzun vergi boyutlarının optimize edilmesi için, sizi vergi  uzmanlarıyla iletişime geçirebilir. Buna ek olarak, bu vergi uzmanlarına faydalı bir destek işlevi görebilir. Son ama aynı derecede önemli olarak, pek çok ülke, yeniliklerin korunmasıyla ilgili olarak sübvansiyon programları öngörmektedir. FM danışmanınız, en azından, bu tür bir sübvansiyona başvurup  başvuramayacağınızı, başvuracaksanız nerelerde başvurabileceğinizi bilmektedir. Bu tür beyin fırtınası toplantıları, şirketinizin farklı kollarındaki FM  faaliyetlerinin düzenlemesini ve koordinasyonunu yapmada da yararlı olabilecektir.

FM portföylerinin malî denetimi başka bir şirketi devralmayı düşündüğünüz zaman da kaçınılmazdır. FM hakları çoğunlukla şirketin önemli bir malvarlığını  oluşturmaktadırlar ve başka bir şirketi devralmaya karar vermeden önce aşağıdaki  hususlardan emin olmak gerekmektedir:
Hangi FM hakları nerede kayıtlıdır? Hukuki statüleri nadir? FM hakları, şirketin ürünlerini pazarladığı tüm ülkelerde kayıtlı bulunmakta mıdır?
Hangi FM hakları, özünde bir geçersizlik olması nedeniyle, önceki haklar veya kullanım eksikliği nedenleriyle geçersiz hale getirilebilecek durumdadır?
Hangi olası FM hakları kaydettirilmemiş ve neden?
FM haklarına ilişkin sözleşmeler olup olmadığı, içerik ve kapsamları.
Elbette, bu analizleri, kendi şirketiniz açısından da yapmanız faydalı olabilecektir.

2.3.17. FM Portföyünüzün Yönetimi

Yukarıda da açıklanmış olduğu gibi, tüm FM haklarınızın değeri oldukça yüksek olabilir ve bu değer, şirketinizin en önemli malvarlıklarından birini oluşturabilir. Bu nedenle, tüm bu hakları değişik ülkelerde, yüksek bir uzmanlık düzeyiyle düzgün biçimde yönetebilmek çok büyük bir önem taşımaktadır.

2.3.17.1. FM Haklarınıza Global Bakış

Söylemeye bile gerek yoktur ki, FM portföyünüzün tamamının global bir görüntüsünü çıkarmak şu nedenlerle son derece gereklidir:
Faaliyet gösterdiğiniz veya yakın gelecekte faaliyet göstermeyi hedeflediğiniz ülkelerdeki pazar durumunuzu ve rakiplerinizin üretim kapasitesine sahip oldukları ve ihlal edici ürünleri üretebilecekleri ülkelerdeki sahip olduğunuz FM korumasını değerlendirmek;
Yerel acentelerinizi, dağıtımcıları, lisans sahiplerini, kendi işletmelerinin de koruma altında olduğuna dair yeniden temin etmek: sahtecilik veya kopyacılık söz FM portfolyonuzun malî denetimi, mevcut FM kayıtlarının bir listesini yapmaktan daha farklıdır. Geçerliliğinin ve kapsamının değerlendirmesini yapmak FM hakkında derinlemesine bir hukuki bilgi sahibi olmayı gerektirmektedir.Konusu olursa sizin FM haklarınıza dayanılarak dava yoluna gidilebilir; ayrıca, üçüncü kişi haklarının ihlali hususunda onların şirketleri daha az savunmasız.
FM portföyünüzün değerini belirlemek ve vergi açısından gelirleri optimize etmek.

2.3.17.2. Süre Kısıtlamalarının ve Bütçelemenin Yönetimi

Yukarıda da belirtildiği gibi, bir patent veya marka danışmanı, FM haklarınızın muteber kalması için gereken yıllık ücretlerin yatırılması, yenileme ve diğer  formaliteler için öngörülmüş tüm süre sınırlamalarınızı yönetmektedir. Bu tür formaliteler hatırı sayılır masraflara yol açabilirler. Portföyünüzün global bir görünümüne sahip olmakla, danışmanınız, hangi hakların muteber  tutulmasının gerektiğine yönelik stratejik bir yaklaşım sergilemede size yardımcı olabilir. FM portföyünüzün tutulmasına yönelik olarak yıllık bir bütçe öngörmek  şirketiniz için son derece faydalı olacaktır.

2.3.17.3. Portföyünüzün Güncellenmesi

FM portföyünüzün yönetimi, aynı zamanda, düzenli olarak portföyünüzün denetlenmesi ve güncellenmesi anlamına da gelir. En azından senede bir defa, faaliyette bulunduğunuz tüm ülkelerde  kayıtlarla koruma altında olup olmadığınızı kontrol etmeyi unutmayınız. Eğer değilseniz,  tercihen
danışmanınızla birlikte, ek kayıtlar için başvurup başvurmayacağınız,  başvurunun mümkün olup olmadığı hususlarının belirlenmesi gerekmektedir. Patentler  için örneğin, başka ülkelerde de koruma talebinde bulunulması için genellikle on iki  aylık öncelik süresi kısıtlaması bulunmaktadır. Şayet uluslararası patent başvurusu  dosyalanmışsa
bu süre otuz aydır.

Ayrıca, geniş FM portföyleri çoğunlukla, artık faydalı olmayan veya şirket için katma bir değer teşkil etmeyen kayıtlar içermektedir. FM portföylerinin düzenli  şekilde (örneğin her yıl) gözden geçirilmesi ve hangi ülkelerdeki hangi FM haklarının  korunacağının belirlenmesi önerilmektedir.

Örnek: Kimi ülkelerdeki artık kullanılmayan markaları tutmaya devam etmenize gerek var mıdır? Hiçbir faaliyette bulunmayı düşünmediğiniz ülkelerde yıllık patent ücreti ödemenin size sağlayacağı bir fayda var mıdır? Bir marka veya patent danışmanının yardımı bu değerlendirmelerin  yapılmasını belirgin şekilde kolaylaştıracaktır.

2.3.17.4. Şirket İçerisinde FM’i İdare Etmek İçin Senaryolar

Şirketiniz ister büyük ister küçük olsun, şirketinizin bünyesinde FM ile ilgili hususları planlamanız şiddetle tavsiye edilmektedir. Şirketinizin elemanları,  aşağıdaki hallerde ne yapılması gerektiğini bilmelidirler:
Bir yenilik sürecine girmiş oldukları durumlar;
Bir sahtecilik veya taklit sorunuyla karşı karşıya kaldıkları durumlar;
Bir üçüncü kişiyle uyuşmazlık doğabileceğinden haberdar oldukları durumlar.

Özellikle markalar açısından, markaların düzgün şekilde kullanılması önem arz etmektedir: haklarınızın zayıflatılmaması için, bir markanın kayda uygun şekilde kullanılması gerekmektedir. Ayrıca, açık iletişimi sağlamak amacıyla, markanızın standart biçimde kullanılması da bir gerekliliktir. Müşterilerinizin ürün ve hizmetlerinize aşina olmalarını ve bu durumun sürmesini sağlamak için, her zaman aynı renklerin, aynı yazı karakterlerinin vb. kullanılması önerilmektedir .Bu bağlamda, şirketinizin pazarlama ve iletişim bölümlerinin, bir markayı nasıl kullanacaklarını bilmeleri gerekmektedir.

Örnek: ® veya © sembolleri eklenmeli midir, eklenmemeli midir;  ekleneceklerse ne şekilde eklenmelidir? Marka, ambalajların üstünde, broşürlerde veya internet sitenizde hangi yazı karakterleriyle ve hangi büyüklükte gösterilmelidir?

Özellikle patent alınması için, araştırma, geliştirme ve yenilik sürecine dâhil olan kişilerin, yeni buluşlar için uygun korumanın elde edilebilmesi için faaliyetlerin gizli tutulmasının önemli olduğunu bilmeleri önem taşımaktadır. Çalışanlar gizlilik  yükümlülüğüyle, iş sözleşmelerinde yer alan bir hüküm veya ayrı bir sözleşme uyarınca bağlı olabilirler. Alt
yükleniciler, ziyaretçiler, geçici süreyle çalışanlar ve düzenli maaş  çizelgenizin içinde yer almayan diğer kişilere, işyerinize ve bilgilere erişim olanağı tanımak  hususunda dikkatli olunuz.

Diğer taraftan, bir icadın kaynağını ve mucidin gerçek kimliğini ispat  edebilmek için, ARGE personelinizin tüm faaliyetlerini (örneğin laboratuar defterinde) kaydetmek üzere verilen talimatların uygulamaya koyulmuş olduğundan emin olmanız  gerekmektedir. ABD gibi bazı ülkelerde, patentli malları, ürün için geçerli olan patent  numarası veya numaralarıyla markalamak zorunludur. Lisans sözleşmeleri de, FM ile ilgili konularda bir örnek şekilde hareket  edilmesini garantilemek için, lisans alanın ne şekilde davranması gerektiğine dair  hüküm içermelidir. Bu nedenlerle, bu konularla ilgili senaryolar kaleme almak ve açık ve basit  bir yapı
kurmak, fikri mülkiyetin, gerek şirket içinde gerekse şirket dışında etkin  şekilde idaresi için bir zorunluluktur. FM danışmanları, deneyim ve uzmanlıklarına dayanarak bu tür  senaryoların kaleme alınmasında ve uygun bir yapının kurulmasında size yardımcı  olabilmektedirler.

Şayet, şirketinizin bünyesinde böyle bir yapı mevcut değilse, nerede bir FM korumasının talep edilmesi gerektiğini saptamada, şirketinizin faaliyetlerinin düzenli  olarak denetlenmesi gerekecektir.

2.4. Fikri Mülkiyet Dünyasında Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler

Bu noktadan itibaren, gerek genel olarak fikri mülkiyet ve gerekse, bir yandan markalar, diğer yandan patentler ile ilgili olarak yapılması ve yapılmaması gereken en önemli hususların bir değerlendirmesini alacaksınız.

2.4.1. Genel Olarak
Yeniliğinizi koruma altına almadan önce açıklamayınız;
Yeniliğinize giden tüm adımların yazılı ve tarihli kanıtlarını elinizde bulundurunuz.
Yenilik sürecinin henüz en erken aşamasında, FM danışmanınıza başvurunuz ve onu sürecin içine dâhil ediniz;
İş sözleşmelerinde ve dış tasarımcı/mucitlerle yaptığınız sözleşmelerde, tüm hakların şirketinize ait olacağına veya şirketinize devredileceğine dair hükümlerin yer aldığından emin olunuz;
Mevcut hakları ihlal etmediğinizden emin olmak için henüz yenilik sürecinin erken aşamasında araştırma yapınız: aksi halde, yatırılan, zaman, enerji ve para kaybedilebilir. Ayrıca, bu araştırmanın kendisi, yenilik sürecine etkide bulunabilir;
Kaydettirmeden önce buluş, marka veya tasarımınızı iyileştirmek için, potansiyel FM’nize her zaman potansiyel ihlalcilerin perspektifinden bakınız;Bir kez koruma altına alındıktan sonra, FM portfolyonuzun yönetilmesi, yalnızca güncel bir veri bankası tutmak ve yenileme sürelerine dikkat etmekten daha fazla bir iştir. FM haklarınızın yönetimi, deneyimli bir kişinin, “FM danışmanınızın”, etkin ve ileriye yönelik yaklaşımını gerektirmektedir.

2.4.2. Markalar
2.4.2.1. Markanızın Yaratılması
Danışmanınızı beyin fırtınası sürecine dâhil ediniz: Markanızın doğası gereği korunabilir mi yoksa açıkça kullanılamaz mı olduğunun değerlendirmesini kısa süre içinde yapabilir;
Ayırt edilebilir markalar yaratınız: markanız ne kadar açık veya betimleyici olursa, diğer markalardan o kadar az ayırt edilebilir ve koruma da o denli sınırlı olur;
Markanız, kullanılabileceği tüm ülkelerde geçerli olan dillerin bakış açısına uygun olmalıdır: markanızın hedef ülkelerden birinde kötü bir çağrışımı olmasını ister miydiniz?
Önceden mevcut olan haklarla çatışmayı öngörmek ve buna engel olmak için azami düzeyde araştırma yapınız:
Yalnızca aynı markalar değil, aynı zamanda benzer markalar;
Yalnızca doğrudan yarışan ürün/hizmetler değil aynı zamanda ilgili
ürün/hizmetler;
Yalnızca kayıtlı markalar değil, aynı zamanda, kimi ülkelerde,
kaydedilmemiş markalar ve ticari isimler ile şirket isimleri;
Yalnızca ticarileştirmeyi başlatacağınız ülkede değil, aynı zamanda
markanızı ileride kullanmayı düşündüğünüz ülkelerde.

2.4.2.2. Markanızın Kaydı
Kayıt stratejinizi daha en başından belirleyiniz; bu, uzun koşu boyunca
masraflardan tasarruf etmenizi sağlayabilir;
Sadece sözcük işaretini değil, renkli olsun, siyah beyaz olsun amblemleri, ambalajın görünümünü, ambalajın veya ürünün şeklini kaydettirmeyi dedüşününüz;
Elinizin altında bulunan bütçeye bağlı olarak, markanızı, gelecek 3 ila 5 yıl içerisinde kullanmak düşüncesinde olduğunuz ülkelerde kaydettiriniz;
FM danışmanınızdan, ilgili marka kayıtlarını izlemesini ve olası bir çatışan markanın kaydedilmesi halinde sizi uyarmasını isteyiniz: ne kadar erken itiraz ederseniz, başarı şansınız o kadar yüksek, masraflarınız o kadar az olur;
Markanızı pazar ve internet üzerinde (örneğin Google Alert® türü bir sistem kullanarak) izleyiniz.

2.4.2.4. Kayıttan Sonra

Kullanma zorunluluğunu dikkate alınız: eğer beş yıl boyunca kullanılmazlarsa, haklarınız ortadan kalkabilir;
Markanızı gönderdiğiniz tüm yazışmalarda ve ambalajların üzerinde, bir örnek ve sahip olduğunuz kayıtlardaki görünümüne uygun biçimde kullanınız.
Markanızı jenerik adı olarak kullanmayınız ve markanın kayıt edilmesinden sonra ® sembolünü kullanınız;
Tüm markalarınızın, ilgili tüm ürünler için ve ilgili tüm ülkelerde kayıtlı olup olmadığını düzenli olarak kontrol ediniz;
Ticarileştirmenin ilk yılından itibaren, markanın kullanıldığının, tarihlendirilmiş ve yazılı kanıtını elinizde bulundurunuz (etiketler, broşürler, faturalar, basın kupürleri, reklam duyuruları, sponsor sözleşmeleri, pazar payı raporları,…)
Acenteler ve lisans sahipleri ile aranızdaki sözleşmeleri yazılı şekilde yapınız ve bunlara, FM hakkınızın korunmasını güvence altına almaya yönelik özel hükümler ekleyiniz;

2.4.3. Patentler
Avrupa Patent Ofisi, birçok küçük ve orta ölçekli işletme (SMEs) ile görüşmeler yaptıktan sonra, başvuranlar için, aşağıdaki anahtar tavsiyeleri liste altına aldı.
Bir FM stratejisi geliştiriniz: amaçlarınızı belirleyiniz ve her adımda gereksinim duyduğunuz patent koruması düzeyi hakkında bilgi sahibi olunuz;
Profesyonel yardım alınız: kurum içinde gerekli uzmanlık düzeyine sahip
değilseniz, bir patent danışmanının desteğini alınız;
Doğru patent danışmanını seçiniz: bu kişinin, sizin teknik sahanızla ilgili sağlam bir bilgi sahibi olması, artı, kaynak sınırlamalarınızı hesaba katarak adil ve etkin tavsiyelerde bulunması gerekmektedir;
Masrafları azımsamayınız: danışman ücretleri, çeviri ücretleri, yenileme ücreti ve
diğer ücretler masraflara eklenmektedir;
Bilgi isteyiniz: danışmanınızdan, bir patent başvurusundaki dosyalama süreci, bekleme süreleri ve söz konusu olan masraflar ile ilgili hususlarda size açık bir genel bilgi sunmasını isteyiniz;
Dosyalama stratejinizi, ticari faaliyetinizin gerçek ihtiyaçlarına adapte ediniz: her şeyi, her yerde patent altına aldırmayınız. Seçici davranınız ve hangi pazar ve fikirlerin korunmaya değer olduklarını saptayınız;
Lisans vermeyi bir başarısızlık olarak görmeyiniz: bu, buluşunuzun üretilmesine, kazanç getiren bir alternatif veya birlikte kullanılabilecek bir yol teşkil edebilir.
Patent portfolyolarınızı düzenli olarak gözden geçiriniz: ne sizin faydalanmanız açısından, ne de lisans verme açısından ticari bir perspektifi olan patentleri filtreden geçiriniz
Bir rakipleri ve teknolojiyi izleme süreci başlatınız: gerek esin kaynağı olması bakımından, gerekse potansiyel ihlalcileri en kısa zamanda tespit etmek için, patentlere ilişkin ücretsiz bilgileri ve diğer kaynakları kullanınız (örnek: bilimsel yayınlar, ticaret dergileri);
Önlem almaya yönelik olarak iletişim kurunuz: FM’inizin koruma altında olduğu hususunda haberleşmek, potansiyel ihlal riskini azaltmaya yönelik ücretsiz bir yöntemdir;
Lisans alanlarla iletişim halinde olunuz: düzenli iletişim ve toplantılar, lisans alan kişinin faaliyetleriyle ilgili bilgi almanızı ve dolayısıyla yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin önüne geçmenizi sağlayabilmektedir;
İddianızdan emin olunuz: Şayet, bir ihlalle mücadele etmek için hukuk davasına başvurmayı planlıyorsanız, haklı konumda bulunduğunuzdan kesinlikle emin olunuz zira dava ikamesi, kısa zamanda ticaret hayatının dışında kalmanıza neden olabilecektir.

Avrupa Patent Ofisi aynı zamanda, “mucidin yedi ölümcül hatası” adı altında bir liste yayınlamış bulunmaktadır.

Bunlar aşağıda belirtilmiştir:
İcat edilen mekanizma, mevcut sorundan daha karmaşık ise;
İcat, dosyalama tarihine kadar gizli tutulmamış ise;
İcat yeni değil ise;
Mucit, sorunu tamamen göz önüne almamış ise;
Kimse icadı istemiyor ise;
Bir buluş gizli tutulduğu takdirde daha güvende ise;
Mucit, icadının değeriyle ilgili gerçekçi olmayan bir fikre kapılmış ise.

2.5. Pratik Çalışma (olay incelemeleri)

Avrupa Patent Ofisi, FM korumasının gerçek hayatta nasıl işlediğine ilişkin olarak, kimi ilginç pratik olayları yayınlamıştır.

Bunlardan ikisi aşağıda tekrarlanmaktadır.

Markalara ilişkin olarak da, benzer bir pratik olay incelemesi, bir markanın yaşamının nelerden oluştuğunun bir örneğini sunacaktır.

2.5.1. Marka ile Ilgili Patik Çalışma: DELITURK- Şirket Ankara
Delights

Şekerleme üreticisi olan, Ankara Delights adlı Türk şirketi, markasını yenilemek ve ambalaj ile amblemi yeniden tasarlamak istemektedir. Söz konusu olan şekerlemeler, AB’ye ithal edilecektir. Ankara Delights DELITE ismini seçmiş ve ambalajı, lale şeklini kullanıp dikkat çeker hale getirerek, yeniden tasarlamıştır. Şekerlemeler de lale şeklindedirler. Ankara Delights, ürünü turistik mekânlarda pazarlamaya başlamış ve yarattığı sükseye
istinaden Avrupa Birliğinin kimi ülkelerine (Belçika, Hollanda, Avusturya ve Almanya) ve belki daha sonra başka Avrupa ülkelerine de ihraç etmeyi düşünmüştür. Bu noktada, Ankara Delights, FM danışmanıyla bağlantıya geçmiş ve ürünü AB içerisinde korumak için ne yapılması gerektiği konusunda tavsiye istemiştir. FM danışmanı ilk olarak, ürünün hangi yönlerinin koruma altına alınabileceğini belirlemiştir.

Ürünün kendisi mi?
Ambalaj mı?
Marka mı?

a/ Ürün: Lale şeklinde şekerlemeler
Patentler? Yalnızca lale şeklinde şekerlemelerin bir teknik icadı içermesi halinde Ancak: ürün bir süredir zaten pazarlanmakta olduğundan, olası bir buluş,yenilikçilik eksikliği nedeniyle patent altına alınamaz hale gelmiştir.
Tasarım? Lale şeklindeki şekerlemelerin dış görünümü
Ancak: Bunun, Türkiye’deki başvurudan önce yenilikçi olması gerekir ve daha önce pazarlanma söz konusu olduğu için artık geçerli şekilde kaydedilmesine olanak bulunmamaktadır.
Marka? Şekiller, ürünün kaynağını ortaya koyan işaretler olarak kabul edildiğinde, marka olarak koruma altına alınabilir. Ancak, şekiller çoğunlukla bu şekilde değerlendirilmez ve red edilirler… Buna ek olarak, şekil eğer ürüne önemli ölçüde değer katıyorsa, marka olarak
korunamamaktadır.

b/ Ambalaj: ambalajın, biçim (üç boyutlu) ve ambalajın üzerine çizilen grafik unsurlar ve renkler vs. de dahil olmak üzere tasarımı (ki bu aynı zamanda ticari takdim şekli /düzen olarak da bilinir) Lale biçimindeki şekerlemeler için uygulanan ölçüt burada da uygulanma alanı bulmaktadır. Başvurudan önce ürünün Türkiye’de pazarlanmış olması nedeniyle, patent
veya tasarım koruması artık söz konusu olmayacaktır.

Ambalajın, üç boyutlu (hiç bir tane bile iki boyutlu grafik unsur içermeyen) görünümüne gelince, bunun için de marka kaydı edinilmesi oldukça zor olabilecektir.Bununla birlikte, ambalajın, bütün halinde, başka bir deyişle biçim ve tasarım bir araya getirilerek oluşturduğu görüntüsü, belki daha ziyade, marka olarak koruma altına alınmaya uygun olabilir. Dikkat çekici bir ambalajın genel dış görünümünü ürünün kaynağının anlaşılabilmesini sağlayan bir işaret olarak algılamak, kamu açısından daha kolay olacaktır.

FM danışmanı, tasarımın, Türk ve Avrupa Birliği bayrakları gibi, ulusal
bayrakların tasarımlarını içermesinin gerekli olmayabileceğinin üzerinde durmuştur.

Biçim ve tasarımlara ilişkin ÖNEMLİ açıklamalar:
FM danışmanınıza, ilk aşamada ve kesinlikle yeni ürünü/buluşu kamuya
açıklamadan önce başvurunuz.
Ürünün/ambalajın tasarım biçiminin, üçüncü kişilerin mevcut patent, tasarım, marka hakları ile çatışmadığından haberdar olunuz => araştırmalar yapılmalıdır
Şirket FM haklarını kaydettirme hakkına haiz midir? Tasarımcı ile yapacağınız bir sözleşme vasıtasıyla (iş sözleşmesi bile olsa) tüm hakların şirkete devredildiğinden emin olmanız tavsiye edilmektedir.

c/ DELITE adı
Başlıca iki soru şunlardır:

1- Marka doğası gereği kabul edilebilir midir:
söz konusu ürünler veya özellikleri açısından, isim betimleyici veya yanlış yönlendirici midir?
DELITE sözcüğü İngilizcede bulunan “delight” (enfes) sözcüğü ile fonetik olarak aynıdır ki bu, sözcüğün, betimleyici methedici bir sözcük olarak algılanmasına yol açabilir. Dolayısıyla, Avrupa marka otoriteleri veya ulusal idareler tarafından markanın reddedilme riski yüksektir. Danışmanın tavsiyesi: başka bir marka seçin ve markayı daha ayırt edici bir hale
gelmesi için uyarlayın! Şirket markayı DELITUR olarak değiştirmeyi düşünmüştür.

2- Marka elverişli midir:
üçüncü kişilerin mevcut haklarını ihlal etmemekte midir? Şuralarda araştırmalar yapılmalıdır:
Kayıtlı ve kayıtsız markalar, ticari adlar ve alan adları arasında;
En azından markayı taşıyan ürünlerin pazarlanacağı ülkelerde;
Öncelikle resmi kayıtlarda ve aynı zamanda internette (arama motorları
vasıtasıyla)

Araştırma DELI önekini taşıyan pek çok markanın kayıtlı olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Bunların arasındaki en tehlikeli markalar:
DELIDUR: 1985’ten bu yana İsveç, Danimarka ve Almanya’da kayıtlı bulunan çiklet markası; internette markanın hâlihazırda kullanımına ilişkin bir veriye rastlanmamıştır.
DELITURI: 1999’dan bu yana Benelüks ve Fransa’da kayıtlı bulunan bisküvi markası; Fransa’daki kimi kullanımları tespit edilmiştir.
DELIPUR: 2007’den bu yana AB’de kayıtlı bulunan kakao tozu markası. Birleşik Krallık ve İrlanda’da kullanımına rastlanmıştır. Alternatif diğer markalar, daha da tehlikeli başka mevcut markalarla karşı karşıya
kaldığı için, DELITUR’un Avrupa kaydı için girişime geçmeye karar verilmiştir zira hâlâ bir risk bulunmasına karşın, aşağıdaki hususlar dikkate alınmıştır:
DELIDUR üzerindeki haklar, son beş yıldır kullanımda olmamasına istinaden ortadan kaldırılabilir;
DELITURI ve DELIPUR’un, DELITUR’a potansiyel olarak engel olabileceği
hususu, her bir ürünün arasındaki farklılıklardan dolayı tartışmaya açıktır.

3- Ticari sorun: marka ticari olarak uygun mudur: Örneğin herhangi bir AB üye ülkesinde, özellikle de markanın kullanılacağı yerlerde olumsuz bir çağrışıma yol açmakta mıdır? Ankara Delights ambalajın genel dış görünümünü ve DELITUR markasını AB bünyesinde topluluk markası olarak kaydettirmeye karar vermiştir. Yayından sonsa, DELITURI markasının sahibi, Fransa ve Benelüks’teki önceki haklarına
dayanarak bir itiraz sunmuştur.

Ankara Delight’ın FM danışmanı, DELITUR’un Fransa ve İspanya’da belirli bir tür bisküvi için kullanıldığını ve bu sonuncu ülkede kayıtlı olmadığını ortaya çıkaran bazı araştırmalar yapmıştır ve aşağıdaki hukuki ve ticari savların üzerine baskı yapılarak bir müzakereye gidilmesini tavsiye etmiştir:
DELITUR ve DELITURI benzer olmakla birlikte tıpatıp aynı değildir ve doğrudan rekabet etmeyen ürünleri kapsamaktadır;
DELITURI Benelüks’teki kullanım koşullarını yerine getirmemekte ve Fransa’da kayıtlı bulunmamaktadır. Dolayısıyla geçerli hakları ancak Fransa’da ilerisürülebilir;
Ankara Delights’ın AB başvurusu sonuçta Fransa hariç olmak üzere tüm AB ülkelerinde ulusal kayda dönüştürebilir ve tüm AB ülkelerinde mevcut haklara sahip olarak, DELITURI markasının bu ülkelere girişini engelleme imkânı bulabilir. Bu, dönüştürülmüş marka kaydının İspanya’da bir kez elde edilmesinden sonra, DELITURI’nin İspanya’da varolan kullanımına karşı olası bir itiraz imkânını da içermektedir.

Görüşmeler aşağıdaki anlaşmayla son bulmuştur:

Ankara Delights CTM kaydını koruyabilir ve DELITURI’ye dayanılarak yapılan itiraz geri çekilmiştir. Bununla birlikte, DELITURI, markanın diğer AB üye ülkelerinde kullanımı yasak olmak üzere, Fransa ve İspanya’da, bu belirli tür bisküvi için kullanılabilir. Buna karşın DELITUR, bisküviler için değil sadece Türk şekerlemeleri için kullanılacaktır. Bunun sonucunda, itiraz görüşmeleri sona ermiştir ve başvuru tarihinden 10 ay sonra,
DELITUR markası CTM olarak kaydedilmiştir. DELITUR markasını ihlal eden olası daha yeni markalar hakkında bilgi sahibi olabilmek için, Ankara Delights, FM danışmanından, aynı/benzer markalar için herhangi bir AB
ülkesinde yapılacak tüm yeni başvuruların tespit edilebilmesi için DELITUR markasını izlemesini istemiştir.

Kayıttan iki yıl sonra, Ankara Delights’a aşağıdaki izleme bildirimi ulaşmıştır: Bulgaristan’da uluslararası sınıf 30 kapsamında şekerlemelere yönelik DELITURK markası için başvuruda bulunulmuştur. Ankara Delights, bu markanın mevcut haklarını ihlal ettiği düşüncesiyle FM danışmanına müracaat etmiştir. Derinlemesine bir araştırmadan sonra, DELITURK markasının Bulgaristan ve Almanya’da Türk usulü şekerlemeler için zaten kullanılmakta olduğu ve karşı tarafın diğer ülkelerde (önceki) bir markasının olmadığı ortaya çıkmıştır. Bulgaristan’daki itiraz süresinin dolmasından bir ay önce, Ankara Delights, danışmanının önerisine uymuş ve kendisinden, karşı tarafa etkili bir uyarı mektubu göndererek aşağıdaki hususları talep etmesini istemiştir:
DELITURK markasının tüm AB üye ülkelerindeki kullanımının derhal
durdurulması;
İtiraz süresinden önce Bulgaristan’daki başvurunun geri alınması;
DELITURK markasının, ne Türkiye’de ne de herhangi bir AB ülkesinde hiçbir zaman kullanılmayacağının ve kayıt ettirilmeyeceğinin taahhüt edilmesi;
Maruz kalınan zararın tazmini için, itiraz süresinin geçmesi halinde 5.000 Avro’luk bir artış öngörülmek üzere, 10.000 Avro ödenmesi.

Sonuç olarak sorun, itiraz süresinin dolmasından önce halledilmiştir: markasını ticarileştirmeye henüz yeni başlamış olan, DELITURK’un sahibi, markasını tamamen değiştirmeye karar vermiş ve tazminat miktarı 4.000 Avro ile sınırlı olmak üzere Ankara Delights’ın isteklerini kabul etmiştir.

2.5.2. Patent ile İlgili Pratik Çalışma: INTELLIGENT TEXTILES –
Kumaşların akıllı kullanımı

INTELLIGENT TEXTILES İNGİLTERE, en temel bir FM’nin bile, küçük bir şirkete, büyük bir pazarda rekabet edebilmek hususunda yardım edebileceğini göstermektedir. Surrey’de yerleşik beş kişilik başarılı bir şirket, sağlık giyim, otomotiv gibi çok çeşitli sanayiye bir “akıllı kumaş” satmaktadır. Birkaç yıl önce şirketin kurucuları Stan Swallow ve Asha Peta Thompson, pamuklu, yünlü ve polyester gibi kumaşlara elektrik devreleri dokumaya yönelik  yöntem işlem yaratmışlardır. Daha önceki teknolojiler giysilere birçok katman yapıştırılmasını  öngörmektedir. Buna
karşılık, söz konusu dokuma, herhangi bir giysi parçası gibi görünen, düz bir giysi parçasıdır. Ama elbette öyle değildir. İletken liflerle örülmüş ve pil gibi bir enerji kaynağına bağlanmış olmakla, bu ileri teknoloji ürünü kumaş, diyelim, bir eldivenin ısıtılmasına yönelik ısıtma unsurları içerebilmekte veya bir giysi  parçasından bilgisayar klavyesi yapılabilmesi için basınca duyarlı alıcılardan yararlanabilmektedir. Teknolojiyi icat ettikten kısa bir süre sonra, kurucular, yöntemi patent altına alarak bir ortaklık başlatmışlardır.

Patlamaya Hazır Potansiyel Bir Pazar

Intelligent Textiles büyük bir okyanustaki küçük bir balıktır. Faaliyetlerini Londra’nın yarım saat uzağındaki iki odalı bir stüdyodan yürütmektedir. Teknik, idarî ve satışa yönelik işleri yürütmek üzere, üç yarı-zamanlı eleman istihdam etmiştir. Ofis, masaların üzerindeki dikiş makineleri ve köşedeki tahta dokuma tezgâhıyla, olabilecek en düşük teknolojiyi barındırıyormuş gibi gözükmektedir. İçlerinde, kolunda, MP3 çalar kontrolü
için, Intelligent Textiles’ın teknolojisinin bulunduğu bir ceket imal eden bir giyim firmasının da olduğu avuç dolusu müşterisi bulunmaktadır. Teknoloji, aynı zamanda, kolun sıkılmasıyla arkaya yatan rahat koltuklar ile ayakkabıların ve kayak ayakkabılarının içine yerleştirilen ve ayakları sıcak tutan taban astarlarında da kullanılmaktadır. Kurucular, şirketlere yalnızca bileşen parçalar satmakla kalmayıp, içlerinde Almanya, İspanya, Birleşik Krallık ve ABD’nin de bulunduğu coğrafi pazarlarda, geniş yelpazede sanayiye, danışmanlık sözleşmeleri aracılığıyla (Teknik Bilgi) know-how
da satmaktadırlar. Satış hacmi düşük bile olsa, şirketin potansiyeli geniş bulunmaktadır.

Akıllı kumaş teknolojisinin yaşamlarımızı nasıl değiştireceğine dair konuşmalar bir süredir gündemdedir. Destekleyicileri, “Kravat takanlar, kravatlarına  dokunarak süpermarketten süt sipariş edebileceklerdir” demektedirler veya “gece hava soğudukça vücudu ısıtan yatak takımları alın”. Yalnızca yakın zamanda, bu geleceğe yönelik öngörüler, anahtar bir rol oynayan “Intelligent Textiles” ile gerçeğe dönüşmüştür. Intelligent Textiles’ın öyküsü, ilk harekete geçen olma avantajı ve değerli bir FM ile
donanmış olan küçük bir şirketin kendini nasıl, patlamaya hazır potansiyel bir pazarda başı çeken bir aktör olarak konumlandırabileceğine dair bir pencere sunmaktadır.

Risk almanın fayda getirmesi

Akademik toplumdan iki girişimci, FM söz konusu olduğunda ileri görüşlülük göstermişlerdir. O zamanlar, bir tasarım mühendisi olan Dr Swallow, Brunel Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışırken, staj yapmış bir dokumacı olan Bayan Thompson, üniversitede araştırma asistanıydı ve özürlü çocuklar için eğitici oyuncaklar tasarlamaktaydı. İkisi de, FM’yi, patent dosyalama işinin çoğunluğunu bizzat kendileri yürütecek kadar can alıcı bir konu olarak gördüler. Üniversitenin bir patent danışmanı
desteği sunmasına rağmen, bir ayını tamamen bu çabaya adamak suretiyle, altı ay gibi bir süre harcayarak 30 sayfalık patent başvurusunu kaleme aldılar. Çatışan patentler için kendi yenilikçilik araştırmalarını yaptılar ve aynı zamanda iki profesyonel hizmet sağlayıcısından da araştırma yapmalarını istediler. Üniversitenin uzmanından en iyi
tavsiyeleri aldıklarından emin olmak için, iki dış patent danışmanından daha tavsiye aldılar.

Daha sonra bu FM haklarını kendileri için güvence altına almaya karar verdiler. İlk başta patent üniversiteye aitti. 2000 yılında, Dr. Swallow ve Bayan Thompson, patenti on binlerce dolara geri almak için riske girdiler ve hem patenti satın almak, hem de iş dünyasına atıldıktan sonraki ilk aylarda destek bulabilmek için, tasarruf hesaplarını boşaltıp, ailelerinden ve arkadaşlarından borç aldılar. “ Dr. Swallow, “Her şey çok ters gidebilirdi” diye kabul ediyor.

Bu, alınması kolay bir karar da değildi. Üniversite daha ileri bir araştırma-geliştirme sağlayabilirdi ama teknolojinin potansiyelinin, kurumun başa  çıkabileceğinden çok daha büyük olduğunun ortaya çıkmasından endişelenmekteydiler. Yapmaları gereken, ürünü bir an önce ticarileştirmekti. Dr. Swallow, “Bu, herkesin bildiği gibi, bir üniversitenin
içinden yürütülmesi güç bir iş” diye konuşuyor. Daha başlangıçta doğru bir şey yapmış olduklarının teyidini aldılar. Şirketi kurduktan kısa bir zaman sonra, tavsiye arayışında olan potansiyel müşterilerle yakınlaşmak
amacıyla bir seyahat yaptılar. Başlıca oyuncak şirketlerinden birinin teknoloji geliştirme bölümünün bir yöneticisi, kendilerine, sonunda FM hakları için bir mahkeme nezdinde mücadele verecek olduklarından emin olduklarını söyledi. Bayan Thompson “Bu bizim doğru yolda olduğumuzu teyit etti” diye konuşuyor.

Sonuç itibariyle patenti daha geniş biçimde dosyalamaya karar verdiler. İlk dosyalama Birleşik Krallıkta gerçekleşti. Patentin erişim alanını genişletmek için PCT ve EPO bünyesinde de dosyalama yapmaya karar verdiler. EPO ile yapılan dosyalama, ilk müşterileriyle görüşmelerde bulunurken kendilerine beklenmedik bir avantaj sağladı. Bir ticaret fuarında Australian Wool Innovation adlı bir şirketle karşılaştılar. İki şirket, daha ileri düzeyde araştırma ve geliştirme yapmaları için kendilerine fon sağlayacak ve ailelerinden ve arkadaşlarından ödünç aldıkları paraları iade etmelerine olanak verecek genişlikte bir sözleşme ile sonuçlanan görüşmelere
başladılar. Bayan Thompson “Açık seçik ifadelerle dile getirildi ki, patentimiz, Avrupa Patent Ofisi tarafından değil, yalnızca Avustralya otoriteleri tarafından verilen bir patent olsaydı, değeri bu denli yüksek olmayacaktı” diye konuşuyor. Şirket o günden bu yana para akışıyla faaliyette bulunuyor.

Satışların Organik Biçimde Büyümesi

İlginç bir biçimde, iki girişimci, büyük bir atılım gerçekleştiren teknolojilerin üreticilerinin normalde izledikleri yolu izlemekten kaçındı. Genellikle, bir şirket, şimdiye kadar risk sermayesini arttırır ve teknolojisinin, dünyadaki tüm koltuk ve ceketlerde kullanıldığından emin olmak için hızlı bir biçimde büyürdü. Risk sermayecileri para teklif etmiş olmasına rağmen, iki girişimci işletmeyi küçük tutup, satışları organik bir biçimde büyütmeyi tercih ettiler.

Küçük olmak, gerçi, kendilerinin gerçekleştirmeye zaman bulamadıkları işlerde, taşeron kullanımı anlamına gelmekteydi. Satılan ilk 10.000 birimin, iki girişimci tarafından, kelimenin gerçek anlamıyla kesilmiş, dikilmiş ve test edilmiş olmasına karşın, bugün üretim bir İngiliz firmasına verilmiş bulunuyor. Muhasebe de dış kaynaklardan sağlanmakta. Bir patent danışmanı, dışarıdan istihdam edilen personel almada yardımcı görevliler arasında ilk sırada. Altı adayı, birden çok sanayi hakkında bilgi ve ürün
konusunda şevk sahibi olma açılarından mülakata aldılar. Bir olayda, bir adayı, Bayan Thompson’ın plastik kalem ile ilgili bir isteğini reddettiği için azlettiler. Kalemin üzerinde şirketin amblemi vardı ve Bayan Thompson kalem koleksiyonu yapıyordu. Patent danışmanı şirket malını verirse başının derde gireceğini anlattı. Bu kişiyi geçtiler.

Bayan Thompson “Eğer size bir kalemi vermiyorsa, sizi çabucak geri aramayacaktır” diye konuşuyor. “Son ana kadar size hiçbir şey vermeyecektir. Verici bir kişi değil”. Sonunda kendilerine en başta üniversite tarafından tahsis edilen patent danışmanında karar kıldılar. Kendisinin, teknoloji konusunda şevk ve büyük bir firmada çalıştığı için
geniş yelpazede sanayi ve FM dosyalaması hakkında bilgi sahibi olduğunu dile getiriyorlar.

Yirmi Dört Saat Çalışma

Bugün, iki farklı cinsten on yedi patentleri ve birkaç markaları bulunmakta. Dört şirket, Intelligent Textiles’ın teknolojisine ilişkin lisans verme seçeneğini elinde bulunduruyor. Her şey patent altına alınmadı ve kimi (Teknik Bilgi) know-how gizli tutuluyor. Toplamda, patentin üniversiteden satın alınması için harcanan on binlerce dolar hariç olmak üzere,
FM dosyalamalarına ve korumalarına 100,000 sterlinden fazla para harcandı. FM’e ilişkin hususlara yılda 40,000 sterlin harcanıyor.

FM ile ilgili işlerin büyük kısmı, gerek paradan tasarruf etmek için, gerekse iki girişimci, işlerinin bu denli can alıcı bir parçasından uzak kalmak istemedikleri için, halen şirket bünyesinde yapılıyor. Dr Swallow, belgeleri hâlâ kendisinin kaleme aldığını, patent danışmanının ise bunları kontrol edip, dosyaladığını belirtiyor. Dr Swallow aynı zamanda, her ay, patentlerine yönelik bir ihlalin olup olmadığını, rakiplerin nasıl hareket
ettiklerini saptamak ve esin kaynağı bulmak için EPO veri bankasını anahtar sözcüklerle, mucit adlarıyla ve şirket adlarıyla taramaya zaman harcıyor. Dr. Swallow, “Pazar büyüdüğü için, patent ihlallerini takip etmek, daha çetrefil hale geliyor” diye konuşuyor. Gerçekten, ilk patent başvurularını dosyaladıktan sonra, buluştan, hukuki olarak veya
başka şekilde faydalanan rakipler olmasından endişelenmeye başlamışlar. Bayan Thompson, “Dosyalama yaptığınız andan itibaren, işleyen bir saatli bombanız oluyor” şeklinde konuşuyor.

Pazarda bir ilk olma stratejisi, sahip olduğu FM ve şansı, şirketi, daha büyük veya daha iyi finansmana sahip rakipler tarafından süpürülmekten, bugüne kadar, korumuş bulunmaktadır. Intelligent Textiles’ın kurucuları, “Philips Electronics gibi bir dev, akıllı kumaş teknolojisinde araştırma ve geliştirmeye yatırım yaptı ama sonra geri çekildi” diye konuşuyorlar. Risk sermayesini arttıran bir rakip, çok hızlı bir biçimde büyüdü ama şu
anda sorunlarla karşı karşıya ve yeniden yapılandırılıyor. Çevrelerinde başka aktörler de türedi ama “endişeye yol açacak doğrudan rakipler değiller” diye konuşuyorlar. Bununla birlikte, ikili, bu durumun sonsuza kadar böyle devam edeceğini düşünecek kadar naif değil.

Bu arada ikili (birlikte yaşayan bir çift), yirmi dört saat çalışıyor. Bir gün, her birinin bir stajyer istihdam edebileceğini umuyorlar. Dr Swallow, öyle bile olsa, FM konularının idaresini sıkı bir biçimde elinde tutmaya devam edeceğini belirtiyor. Bayan Thompson, “Patentlerimiz olmadan, muhtemelen bir şirket sahibi olmazdık” diye ekliyor.

Ürün Nitelikleri

Intelligent Textiles’ın patent altına alınmış teknolojisi, kumaşların diğer kumaşlardan güçlükle ayırt edilebileceği bir usulle, pamuklu, yünlü ve polyester gibi kumaşlara elektrik devreleri dokumayı mümkün hale getiriyor. Yöntem, örneğin pile bağlandığı zaman ısıtılabilen eldiven veya yatak takımı gibi, akıllı ürünler meydana getiriyor. Ayrıca, basınca duyarlı alıcılar kumaşın içine entegre edilebiliyor ki bu, bir giysi parçasından
bilgisayar klavyesi üretilmesi gibi, sonsuz sayıda potansiyel kullanım alanı açıyor.

Şirket Profili

Merkezi Birleşik Krallık, Surrey’de bulunan Intelligent Textiles, içlerinde entegre elektrik devreleri barındıran kumaşlar üretmek için, akıllı kumaş teknolojisi olarak adlandırılan bir teknoloji satıyor.
Çalışan sayısı: 5
Satışlar 2004: Nominal
Anahtar Ürün: Akıllı kumaş teknolojisi
Müşteriler: Giysi, otomotiv ve sağlık şirketleri
Intelligent textiles limited
ITL Studio
Brunel Science Park
Coopers Hill Lane
Egham
Surrey, TW20 0JZ
UK
www.intelligenttextiles.com

FM geçmişi
Patent koruması:
İki farklı cinsten on yedi patent
Patent dosyalama sırası: Önce Birleşik Krallık, sonra PCT ve sonra EPO ile.
Departman: Kurucular kendi FM’lerini kendileri idare ediyor. Dış bir patent danışmanı kullanılıyor.
Bütçe: Aşağı yukarı 40,000£
Başarı faktörleri: İlk hareket eden olma avantajı
Güçlükler: Özellikle Çin’de ihlal riski.