İnsanlar, her zaman için ilkbaharın/Mart ayının
(*) gelişini bir güç, bir umut, bir sevinç
ve bir mutluluk olayı/ilkbahar mevsiminin muştusu
olarak karşılamışlardır. Bir önceki yıl elde
edilemeyen bereketin bu yıl olsun elde edilmesi için
Tha’ya (Tanrı’ya) yalvararak toprağa tohumu atarlardı.
İlkbaharın toprağa katmış olduğu güce Adigeler büyük
bir anlam/önem yüklüyorlardı. 22-23 Mart
gününü birleştiren bir gece-bir gündüz sürecinde,
“yaz ile kışın ayrıldığına” (гъэрэ кIырэ зэхэкIэу)
ve “yazın-yaz mevsiminin- kışa üstün geldiğine”
(гъэр кIым щытекIоу) inanırlardı. O gün “toprağın
yeniden canlandığı” (чIыгум псэ къыхилъхьажьэу)
(**) söylenirdi. Adigeler, herhalde bu nedenle
ilkbaharı/Mart ayını yeni yılın başlangıcı
olarak görürlerdi.
Çemışo Ğazıy
ile Bırsır Abdulah’ın birlikte çıkardığı
“Adige takvimi”nde anlatıldığına göre,
Karadeniz kıyısında yaşayan Adigeler ilkbahara
“Dıjıh” (Дыжъыхь) diyorlardı. Bundan, Mart ayının
yaşlı, güçsüz canlıları, yırtıcı hayvanları telef eden
bir ay olduğu anlamı çıkıyordu. Bunu İsrailli
Adigelerden Shapsugh olanların Mart ayına/ilkbahara
halen “adıjıh” (адыжъыхь) demelerinden de
kanıtlayabiliyoruz.
İlkbahar başka adlarla da çağrılabiliyordu.
Örneğin “Zınıkoğe-zınıkobjıh” (Зыныкъогъэ-зыныкъобжыхь;bir
yarısı kış, bir yarısı yaz) da deniyordu. Bununla
Mart ayının ilk yarısının kış, son yarısının da yaz
olduğu anlatılmak isteniyor. Bu nedenle Mart ayına
“kış ile yazın ayrıldığı” (гъэрэ кIырэ зэхэкIэу) ay
diyorlardı.
Eski/kadim Adigeler (Пэсэрэ адыгэхэр) doğanın gücünü
uyandırmak için değişik gösteriler (шIыкIэ
зэфэшъхьафхэp) düzenliyorlardı. Sonunda da bu ayinler
oyun (dans ve gösteri) biçimlerine (джэгукIэ)
dönüşüyorlardı. Bunlardan biri de Bereket Tanrısı
Thağelıg’e (Тхьэгъэлыдж) adanmış olan tapınma
biçimidir. Çift sürmeye başlanacağında, gençler el ele
verir, bir halk oluşturur ve hep birlikte Tha’ya
yakarırlardı. Tarla sürücüleri grup grup ayrılıp kıra
giderlerdi. Onlara “zetseyler” (зэцэйхэр) ya da
“zetseyeğular” (зэцэегъухэр) denirdi. Sürücü
kulübesinin (пщыпIэ) önüne de bayrak dikilirdi.
Bayrağı kaldırarak, indirerek dinlenme, yemek yeme ve
çalışma vakitleri sürücülere bildirilirdi. Çift
sürme mevsiminde, haftada bir gün, Pazar günü
(тхьаумаф) dinlenirlerdi. Ardından, İslam dini
benimsenince, dinlenme gününü, Cuma gününe
(бэрэскэшхо) alınmıştı.
Uzak geçmişten esintiler.
Pek de uzak olmayan tarihi bir geçmişte, Mart ayında
yaşanmış gün ve olaylar vardır. Sözgelişi
13 Mart 1733’te, yazıları Fransız edebiyatı içinde
altın değerinde yer etmiş olan Şarlotta-Elizabet
(Ayse) (Bkz. Charlotte Elizabeth Aisse-Vikipedi)
Paris’te ölmüştü. 14 Mart Bersey Vımar, ilk
Adigece Okuma Kitabı’nı (Букварь) Tiflis’te
bastırmıştı. 25 Mart 1864’te, Wubıh önderi
Şerendıko Hac-Berzeg (Щэрэндыкъо Хьадж-Бэрзэдж),
1840 yılında Karadeniz kıyısındaki Rus kalelerini
yıkan Degumıko Hac-Berzeg’in
(Дэгумыкъо Хьадж-Бэрзэдж) zafer anısı olarak
taşıdığı bir kılıcı, Rus generali Geyman’ın
önüne koymuştu.
Yakın tarihe ilişkin olarak da,
8 Mart 1923’te “Adige Mak” (Адыгэ
макъ/Adige Sesi) gazetesinin ilk sayısı yayınlandı. 10
Mart tarihinde Adigey Cumhuriyeti’nin ilk Anayasası,
Yasama Meclisi (Хэбзэгъэуцу Хасэ) tarafından kabul
edildi. 24 Mart 1994’te Adige Cumhuriyeti Meclisi
(Апшъэрэ Совет) AC’nin Devlet bayrağını, Devlet
armasını ve Devlet marşını kabul etti.
Görüldüğü gibi, Mart ayı bir çok olaya tanık olmuş bir
aydır.
(*) Adigeler ilkbahara “ğathe” (гъатхэ), Mart
ayına da ğeth’ape (гъэтхапэ;ilkbahar öncesi, ilk
baharın başladığı ay) derler. -HCY.
(**) Bu olay Balıkesir (Manyas, Gönen,
Bandırma, vb) yöresi Adigeleri, dahası yöredeki Türk
Manavlar arasında da bilinir, buna “Çerkes Yazı”
denir. -HCY.
|