Tew Aslan Adige
Cumhuriyeti Ulusal Müzesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Adige Mak,
14.07.2007
Çeviri: Jade
Wumar
Her
yıl tekrarlanan Moskova ve St. Petersburg’dan gelen
arkeologların yaptıklarını bilimsel kazılar Adigey’de
devam ediyor. Doğu Halkları Müzesi Kafkasya uzmanı
arkeologları bilimsel kazılara Wulape’de başladılar.
Kazı ekibinin lideri tarih doktoru B.R.Erlix
yönetiminde Wulape köyü kenarında yan yana uzanan
höyüklerden birinde kazılar başladı. Bu kazının 1.5
ayda bitirilmesi düşünülüyor.
Maykop’tan Wulape’ye doğru giden asfalt yolun
bitiminde Wulape girişinde yerden yükselen höyükler
hemen dikkati çekiyor. Höyüklerin üst yüzeyleri nal
şeklinde basılmış. Bu höyükler 10 adet olup en yüksek
höyük 15 metredir. Bu höyüklerden 9 tanesi St.
Petersburg Üniversitesi profesörü N. İ. Veselovske
tarafından 1898, 1908 ve 1909 yıllarında kazılmıştı.
Elde edilen verilere göre höyükler Meot kültürüne ait
ve milattan önce 6.yy.’da inşa edilmişler. Bu tepeler
“Wulape Höyükleri” adıyla literatüre geçti.
İçi içe geçmiş höyüklerin en büyüğü 1898 yılında
Veselovske tarafından kazılmıştı. O zamanın bazı
teknikleri gereğince höyüğe tepesinden başlayarak
büyük bir çukur açılmıştı. Ova seviyesindeki toprağa
ulaşıncaya kadar dörtgen şeklinde yapılan kazı sonunda
ahşap bir mezar bulunmuştu. Mezarın güneyinde başları
birbirine dönük kale kapısı benzeri yapıyla birbirine
bakan ve aralarında 5 metre mesafe bulunan iki ahşap
direk, onların arkasında da yapı büyük ahşap
direklerle dört köşesinden desteklenmişti. Doğu ve
batı yanına da gömülmüş iki sığırın kalıntıları
vardı.Kurganın üzeri kalın sazlar ve hasır otları ile
örtülmüştü.
Mezar çok önceden talan edilmişti.
Mezarda delikli büyük ortası delik dikdörtgen bir
taştan başka bir şey bulunamadı. Höyükte en dikkat
çekici nokta kurganın Güney ve Kuzey'ine doğru
sıralanmış atların bağlandığı kazıkların dibine
gömüşmüş atlardı. Onlar her kazığa 18’erli
gruplanarak çevrelenmiş ve toplam sayıları 400’ü
geçiyordu.
Höyüğün üst kısmı kazınırken
kurgana ulaşmaya 5 metre kala, ilk dökülen toprak katı
yüzeyinde, definden sonra cenaze töreninin yapıldığı
yer ortaya çıkarıldı. O zamanın töresine göre burada
50 at törenle kurban edilmişti. Antik dönem
gezginlerinden Heredot’un yazdıklarına bakılırsa, o
dönem ileri gelen zenginlerin yada önemli
şahsiyetlerin defninden 1 yıl sonra mezarı başında 50
at getiriliyor. Atlarla beraber onları getirenlerde
öldürülüyor. Bunlar mezarı çevreleyen sivri uçlu ahşap
kazıklara iliştirilip ayaktaymışlar gibi
konumlandırılıyorlardı.
Mezarın hemen üstündeki
dolgu toprakta mezar soyguncuları tarafından açılmış
bölümler tespit edildi. Burada mezar soyguncularından
arta kalan el yapımı altın teneke karışımı bir cisim
bulundu.
Bu cisimde bir dağ keçisine saldıran
vahşi ve koşan bir geyik figürü var. Ayrıca keskin
demir uçlu oklar, yüzeyi pul görünümü demir ve
bronzdan yapılmış elbiseler, bronzdan yapılmış iki
tencere ve antik yunan figürleri ile süslenmiş bronz
kap kacaklar bulundu.
Veselovske 9 höyükte
kazı yapmış 10.su köy mezarlığının başında olduğundan
kazı yapılamadan kaldı. Sağlam kalan 10. höyük
Kafkasya arkeoloji uzmanı A. M. Leskov’un yönetiminde
1982 de kazıldı. 4 metre yüksekliğindeki höyüğün
içinde tahta ve ahşap direklerden yapılmış
mabet-kurgan bulundu. Bu da geçmişte talan edilmişti.
Buna rağmen kayıtlara geçmiş en büyük bronz tencere
buradan çıktı.
Höyüğün başında mezarı yuvarlak
olarak kuşatan 29 atın kalıntısı bulundu. Güney girişi
10 metre uzunluğundaki dere taşları ile yarım ay
şeklinde örülmüştü. Bu girişin civarında, uçlarına
odun takılan bronzdan yapılmış kabza (tutacak)
görünümlü bazı işlerde faydalanılan bronz cisimler
bulundu. Onların uçlarında birer zil asılıydı.
Zillerden ses çıkmaması için zillerin içindeki metal
çubuk bez parçaları ile sarılmıştı.
Buluntuların ait olduğu dönemin ve kime ait olduğunun
tespit edilmesi bir iki aylık mesele. Bu sonuca
varılmasının sebebi yarım ay şeklindeki taş duvarın ve
kurganın etraftaki at kalıntılarının 29 günde ortaya
çıkarılmasıdır.
Birkaç yıl önce yapılan
anlaşma gereği kazılan höyükten çıkan buluntular
Adigey’de kalacak. Wulape’de bulunan eserler bilim
adamlarının araştırmalarını bitirmelerinden sonra
Adigey Ulusal Müzesi'ne iade edilecek. Bu yılki
kazılar başlar başlamaz geçen yılki kazılardan
çıkarılan buluntular ulusal müzeye teslim edildi.