Adigey’deki etnik
grupların liderleri, Rus medyasınca kendileri hakkında bir
karalama kampanyasına başladıklarını iddia ediyorlar.
80 farklı etnik
grubun yaşadığı Adigey Cumhuriyeti, Kuzey Kafkasya’da Çeçenya'dan
sonra sıradaki sorunlu bölge oldukları yolundaki izlenimleri
yıkmaya çalışıyorlar.
Burada etnik liderler, Rus medyasının Adigey’i ikinci bir Çeçenya
olma yolunda gördüğünü ve yine bu medyanın bilinçli olarak
başlattığı bir karalama ve nefret kampanyasının kurbanı
olduklarını düşünüyorlar. Onlara göre Moskova azınlıktaki
Adigeleri marjinalleştirmek için cumhuriyetteki Ruslar ile
Adigeler arasında bir çatışma yaratmaya çalışıyor.
Oysaki, birçok gözlemciye göre Adigey, Kuzey Kafkasya‘da toplumsal
barışın ve sosyal harmoninin en iyi sağlandığı yer. Örneğin,
Maykop’un etnik yönden kozmoplitan semtlerinden Ceremusek‘de Adige
gençleri yerel Rusların, Ermenilerin ve Rumların da katıldığı dans
organizasyonları düzenliyorlar. Kentin merkezinde büyük bir
caminin inşaatı sürüyor. Ve sokaktaki Adigelerin yüzlerinde,
Çerkessk’deki ve Nalçik’deki Adigelerin yüzlerindeki o problem
yorgunu ifadeyi görmek olası değil.
Ancak tüm bunlara karşın Rus medyasına göre cumhuriyet bir iç
çatışmanın eşiğinde. Eski NTV televizyonu muhabiri Yelena
Masyuk’un hazırladığı "Kafkas Hilali" adlı araştırma/belgesel
programa göre bu bölge militan Wahhabilerin yayılma ve büyüme yeri
haline gelmiş.
Yerel halkın bu iddialara tepkisi ise kızgınlık ve hoşnutsuzluk
biçiminde. Adige Devlet Üniversitesi öğretim görevlilerinden Oleg
Damenia’ya göre “böl ve yönet" politikasını izleyen Kremlin,
olmayan rahatsızlıkları sanki sorun varmış gibi üretiyor.
Damenia’ya göre Adigey’deki yaşam standartlarının hizla düştüğünün
farkında olan ve bu sorunların nedenlerini anlamaya çalışan yerel
halk, Vahabiler tarafından kışkırtılıyor. Ona göre: Aynı
1920’lerdeki gibi kamuoyunu istedikleri yönde yönlendirmek için
kullanılan bazı "eğitim programları" var. Kafkasya’da yaşanan
bütün sosyal ve psikolojik değişimler dış güçlerin etkisi ile
meydana geliyor. Diğer Kuzey Kafkasyalı etnik liderler gibi,
Damenia da Rusların Ulusal kimlikleri yok ederek halkı "mekanik
bir kitle/yığın"a çevirmeye çabalıyor.
Yurtdışındaki Adigelerin anavatanlarına dönüşü ile ilgili olarak
çalışan Yanvarbi Kalashaov‘a göre Adigey’de, toplumsal tansiyonu
yükseltmekten ve halkları birbirine kışkırtmaktan kazanç
sağlayan/sağlayacak "birileri" var.
Çeçenya ile Adigey’in karşılaştırılması düşüncesini "saçma" diye
nitelendiren Kalashaov’a göre Adigey’de yaşayan Ruslar, Tatarlar
ve Ermeniler hiçbir zaman milliyetçi sloganlarla ortaya çıkmadılar
ve Adigey’deki toplumsal yapı diğer cumhuriyetlere örnek olacak
durumda. Ona göre de varolan hoşnutsuzluğun temel kaynağı yaşanan
ekonomik zorluklar. Üretim nerdeyse tamamen durmuş durumda. Ve
bürokratik-yönetici kadrolar, sıradan vatandaşın önünde engel
duruma gelmiş halde. Ancak bu sorunlar yalnız Adigey’e özgü
sorunlar değil. Tüm ülke, Rusya Federasyonu, aynı durumda.
Birçok yerel lider, ülkedeki etnik hoşnutsuzluğun Slavlar Birliği
adlı organizasyon tarafından körüklendiği düşünüyor. Gerçekten de
Slavlar Birliği, son dönemlerde, Rusya resmi devlet televizyonunda
da geniş yer alan, Adigey’de varolduğu iddia edilen huzursuzluğun
ve problemlerin tartışıldığı bir dizi sansasyonel
forumlar/toplantılar organize etti.
Slavlar Birliği Başkanı Vladimir Karotaev ise Devlet Başkanı Aslan
Carim’in ülkedeki Rua ve Adigeler arasında ayrımcılık yaptığını
iddia ediyor.
"Biz hiçbir zaman Adigey’in ikinci bir Çeçenya olacağını
söylemedik. Ancak Adige liderlerin, Çeçen liderlerin daha önce
izlediği yöntem ve metodları kullandığını gözlemliyoruz. Aslan
Carim‘in sayesinde Adigey’de barış ve huzur var söylemini kabul
etmiyoruz. Biz ise onun sayesinde değil ona rağmen huzurun
olduğuna inanıyoruz." diyen Karotaev‘e göre Adige Cumhuriyeti’nin
bir geleceği yok. Ona göre cumhuriyet, eninde sonunda mafya
örgütlerinin yönettiği, demokratik güçler tarafından kontrol
edilemeyen bir yer haline gelecek. Etnik ve dinsel bağlar ülkede
belirleyici unsur haline gelecek ve bugün Çeçenya’da yaşanan
şeyler burada da meydana gelecek..
Buna karşılık yerel dini otoriteler, bu İslami köktendincilik
iddialarına hemen karşılığı veriyorlar. Adigey ve Krasnodar
müftüsü Enver Shumakho’ya göre Çeçenya‘nın bu noktaya gelmesinde
rol oynayan dinsel çatışmalar bugün Adigey’de yok. Bunun aksini ve
Adigeyli Vahabilerin Çeçenya’da savaştığını öne süren "bazı"
gazetecilerin iddiaları ise kesinlikle doğru değil.
"Cumhuriyette dinler arası bir çatışma yok. Halkın bir bölümü
İslam dinini benimserken bir bölümü de Ortodoks Hıristiyanlığı
benimsiyor. Ayrıca Sovyet döneminin sonucu olarak dine karşı genel
bir ilgisizliğin olduğu söylenebilir. Kesinlikle diyebilirim ki,
aşırı dinci propaganda yapan ya da dini duyguları sömürerek bir
çatışma ortamı yaratmaya çalışan insanların varolduğuna ilişkin
hiçbir delil yok şu anda" diyor Shumakho. |