Vahabizm
kabusu Kuzey Kafkasya’daki yerel hükümetleri
kovalamaya devam ediyor çünkü Vahabizm genç
insanlara mevcut düzene karşın bir alternatif
sunmakta.
Kuzey
Kafkasya’daki sürdürülmekte olan Vahabizm kovuşturmaları
Çeçenya savaşıyla ilgili değildir. Hatta, şu anki askeri
olaylardan çok önceleri gelişen bir durumla bağlantılı.
İslam
fanatiklerinin bu kadar baskı altında olmalarının en önemli
nedeni: Kafkas Cumhuriyetlerinde egemen olan bozuk rejimlere
tek başkaldıran tarikat olmalarıyla birlikte, genç insanlara
farklı bir sosyal yapılanma ve farklı ahlaki değerleri
alternatif olarak sunabilmesidir.
Sovyetler
Birliği’nin çökmesinden sonra, Kuzey Kafkasya’daki yerel
yönetimler bölgede islamın yeniden canlanma girişimlerine
büyük destek vermiştir. Ancak 1990 yıllarının ortalarına doğru
yerel bürokratların çoğunluğu bulundukları konumların maddi
avantajlarını kötüye kullanmaya başlamışlardır. Halkın
yoksullaşmasına karşın büyük bir hızla kişisel servetler
edinmeye başlamışlardır.
Doğal olarak
bulundukları konumu tehlikeye atabilecek herhangi politik ya
da sosyal hareket onları endişeye sokacaktı ve, 1995 yılından
başlayarak, hızla artmakta olan bir takım İslami örgütlerin
etkisi ciddi boyutta bir endişe kaynağı oluşturmaya başladı.
Sonraki yıl,
Nalçikte (Kabardey-Balkar`ın başkenti) bulunan müslümanlardan
oluşan genç bir topluluk, bir kaç önde gelen bürokratların
oğullarına saldırıda bulunup dövüp ve onları "Devlet
paralarıyla yağlanmakla" suçladılar.
İslam
hareketi statüko`ya meydan okuyor.
Yetkililerin
tepkisi çok hızlı oldu, sakallı olan her genç adamı tutukladı
(sakal dini inançların en belirgin simgesi olarak
algılanmakta). Polis, sabah ve akşam ibadetleri sırasında
camilere baskın yaparak 45 yaşın altında olan herkesi
tutukladı.
İçişleri
Bakanı, Khachim Shogenov (Peter the Great’ın modern versiyonu)
hatta o kadar ileriye gitti ki, suçlu olma olasılığından
kuşkulandığı her kişinin sakallını makasla kestirdi.
Daha sonra 5
kişi Apparatchiki’ye saldırı suçuyla 6 ve 9 yıl arası hapis
cezasına mahkum edildi.
Bu noktadan
başlayarak Nalçik rejimi kendilerinden yüksek bir manevi
otoriteye hesap veren bir toplumu hüküm etmektense,
kendini alkol ve uyuşturucuyla teselli etmeye çalışan sınıfsız
ateist (komünist) bir toplumla baş etmenin daha kolay olduğunu
fark etti.
Kabardey-Balkar
Cumhuriyeti’ne karşı yerel İslami topluluk tek bir lider
altında birleşip mevcut düzeni tehdit etmeyi başarmıştır.
Cumhuriyetin
müftüsü olan, Shafig Psikhachev, durmak bilmeyen
kovuşturmalara karşın sessiz kalmayı seçerek kitlesinin
saygısını kayıp etmiştir. Bunun yanı sıra Pshikhachev, 5 yıl
önce Nalçik’te bir cami ve İslam derneği kurmak amacıyla
toplanan milyonlarca Ruble’nin nereye harcandığına ilişkin bir
açıklama yapamamıştır.
Büyük bir
olasılıkla yetkililer bu skandal sonucu müftüye sürülen
lekeden yararlanarak, olayı inceleme girişimlerinde
bulunmamışlardır. Sonuç olarak Kabardey-Balkar bölgesinde "Fundemantelizme
dayanan dini etkinliklerine karşı verilen savaştaki sorunlar"
başlığı altındaki yapılan görüşmeler de tek yanlı
değerlendirilen toplantılar haline dönüşmüştür.
Bu ay içinde
Pshikachev, Nalçik kentinin dış bölümü olan Chegem’de böylesi
bir toplantıya katılmıştır. Bu toplantıda İçişleri Bakanlığı
temsilcisi Anzor Shorov müftüye: "İslam’ın hızla
politikalaştırıldığını ve şu ana kadar cumhuriyette 350
Vahabinin varlığının saptandığını" belirtmiştir. Bunların
yüzde 40’ının sabıkalı olduğunu ve 1996’dan beri, İçişleri
Bakanlığı’nın 13 mafya örgütünü ele geçirdiğini ve bunların
hepsinin dini amaçla hareket ettiklerini açıklamıştır.
Shorov’un
çıkardığı sonuç ise: Bu örgütlerin önde gelen amaçları Kuzey
Kafkasya da bir İslam devletinin kurulması isteği olduğunu
yönünde olmuştur.
Doğal olarak,
bunun yanı sıra bir başka teori de; tüm Vahabilerin aslında
Batı dünyasının gizli servis elemanı oldukları,
cumhuriyetlerin Rusya’ya karşı bağımsızlıklarını ilan ettirme
amacıyla çalıştıkları iddiasıdır.
Bu ay
Komsomolskaya Pravda gazetesinde açıklanan bir yazıya göre:
İslam'i güçlerin 9 Rus cumhuriyetine (bunların içinde Dağıstan,
Çeçenya, İnguşetya, Kuzey Osetya, Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes
ve Adıge Cumhuriyetleri) saldırmaları için kışkırtıldıklarını
yazmıştır. Aynı gazetede Rus gizli servisinin EL-Riyad'daki
hazırladığı bir operasyon raporu yayınlamıştır. Bu rapora göre
İslam ordusu Batı gizli servislerin başlarının tam desteği ile
hareket ettikleri, ve bir saldırı söz konusu olduğunda
Kafkasya’daki etkilerinin artmalarını istediklerini belirtti.
Batı güvenlik
servisinin bu anlamda sözde destek verdikleri yaygaracılara
Kabardey-Balkar’da yardım sunmamaları soru işaretleri
oluşturmakta.
Bu ay ki
toplantıda, Chegem polisinin açıklamalarına göre yerel dini
çevrede bir yeni adetin dikkat çekmesi ise; genç kuşak camiye
yalnız akşam ibadeti için gidiyor ve yaşlılar ise yalnız
gündüzleri gidiyor olmalarıymış.
Yetkililer, bu
genç eylemcilerin geceleri bir araya gelip ülkeye karşı komplo
hazırladıklarının açık bir delili olarak görülmesi gerektiğini
savundular.
Bir polis
memuru müftü Pshikacheve şunu söyledi: "Siz kitlenize caminin
bir otel olmadığını ve geceleri orada konaklamalarına izin
verilmemesi gerektiğini anlatmalısınız".
Ancak benim
kişisel izlenimim genç Müslümanların bu suçlamaların hiçbirini
hak etmemeleridir.
Geçenlerde
bulunduğum bir düğün töreninde genç çift saf İslami
inançlarını gizlemezken:
Düğün
davetlileri alkol ve sigara kullanmadılar. Küfür etmediler ve
yüksek sesle konuşmadılar. Onlardan bir tanesi bana Avrupa
müziklerini şeytan icadı olarak gördüğünü ancak benim ona
katılmadığımı belirttiğimde bana Hazret-i Muhammed’in dini
felsefesi hakkında nutuk vermek yerine gülümseyip "her insan
Allah’a giden yolunu kendini belirler" dedi ve benim The
Beatles hayranlığımı olgunlukla karşıladı.
Maalesef bu "Yaşa
ve Yaşat" mantığı Kabardey-Balkar Cumhuriyeti
yöneticilerinde yok. Bu sakin ve mütevazı yaşam biçimini ne
yazık ki kendilerinin bozulmuş yaşam düzenine karşı bir yargı
olarak görmektedirler. Ayrıca Vahabileri kurban ederek halkın
dikkatini kendi, karanlık aktivitelerin’den dağıtmaya
çalıştıkları düşüncesindeyim.
Not:
Boris
Zhamborov Kabardey-Balkar Başkenti Nalçik’te serbest
gazetecilik yapmaktadır. |