Ülkenin, açık ve iyi tasarlanmış bir devlet politikası
geliştirmesi, halklar arasındaki anlaşmazlıkların ortadan
kalkmasını, çeşitli spekülasyonların üstesinden gelinmesini
sağlayacaktır. . |
|
Sayın
CircassianCanada Yöneticileri,
Geçenlerde Marje'de bir mesaj vardı önemliliği
oranında yankı bulmadığına inandığımız. Krasnodar
Eyaleti'nin Adigey Cumhuriyeti'ndeki yetkili
temsilcisi P. KAMAGUROV tarafından kaleme alınmış ve
buradaki gazetelerde önemsenerek yayımlanmış yazı
sayın Mehmet Yediç tarafından Türkçe'ye çevrilmiş.
Öyle görmezden gelinebilecek bir yazı değil. Hele
Adığéy-Krasnodar birleşmesi spekülasyonunu diline
dolayanlar için.
Bir kez fırtınanın kopmasına neden olan açıklamayı
Krasnodar Kray valisi Tkaçov yapmıştı. Aksi görüşleri
savunan bu yazı ise onun Adigey'deki temsilcisi
tarafından kaleme alınmış. Yani yazıyı yazan bir
yetkili hem de ve konuya "çok üzülenler" için, üzüntü
kaynağı olan açıklamayı yapan valinin Adigey'deki
resmi temsilcisi. Yazının yankı bulmayışı, üzülerek
söyleyeyim ki; konuyla ilgilendiklerini, olaya çok
üzüldüklerini söyleyip yazanların, kampanya
hazırlıkları yapanların görüşlerinde samimi
olmadıkları kuşkumu biraz daha büyütmüştür.
Yazıyı bu açıklama ile birlikte sitenizde
yayınlamanızı diliyorum.
SaygılarımlaNecdet Hatam
Maykop, 27 Mart 2005 |
|
|
"Argumentı i Faktı" (Deliller ve Gerçekler") gazetesinin Ocak
sayısında (Kuban ve Adigey okurları için hazırlanmış özel yerel
ekte), "Birleşelim mi?" başlıklı makalede şu satırlar yer almıştı:
"A. Tkaçov'un yılbaşı öncesinde, Krasnodar Eyaleti ve Adigey
Cumhuriyeti'nin birleşmesinin sağlayacağı ekonomik faydalar ile
ilgili açıklaması, cumhuriyette yaşayan çok sayıda kişiye bayramı
zehir etti". Makalede ayrıca, toplumsal hareketler ve cumhuriyet
yöneticilerinin bu açıklamaya verdikleri tepkilerden söz
ediliyordu. Burada kimi noktalara açıklık getirmek gerekiyor.
Eyaletin önde gelen basın organları ve merkezi gazetelerle
yaptığı olağan görüşmede A. N. Tkaçov'un, Krasnodar Eyaleti ve
Adigey Cumhuriyeti'nin birleşmesi ile ilgili soruya verdiği yanıt
iki kısımdan oluşuyordu. Açıklamasının ilk bölümünde vali,
Rusya'da bölgelerin genişletilmesi fikrine genel olarak olumlu
yaklaştığını bildiriyor, bu girişimin, ekonomik anlamda da büyük
faydalar sağlayacağını savunuyordu. İkinci bölümde ise, Krasnodar
Eyaleti ve Adigey Cumhuriyeti örneğini ele alıyor ve her ne kadar
bugün, aynı ekonomik ve idari sahada birlikte yaşama konusunda
belli bir deneyime sahip olunsa da, birleşme sorununun oldukça
karmaşık bir mesele olduğunu ve birleşip birleşmemeye her iki
bölgede yaşayan halkların karar vereceklerini söylüyordu.
Bu sözler, böylesi ciddi ve karmaşık bir konu hakkında yüksek
sesle fikir yürütmeden başka bir şey değildi.
Ulusal sorun, bir devletin en karmaşık meselesidir. Ne de olsa
bu sorun, halkın bütün enerjisini, toparlayıcı ve birleştirici
ulusal kültürünü, çok yönlü ve derin ulusal özelliklerini, bin
yıllar boyunca biriktirdiği deneyimleri konu edinir. Bu yüzden bir
halkın kaderini belirleyecek önemli kararlar alınırken, ulusal
sorun göz ardı edilemez, aksi takdirde kestirilmesi güç sonuçlara
varılabilir. Bu tarz sorunlardan, gerek Rusya genelinde, gerekse
Kuzey Kafkasya örneğinde hepimizin çoktan ağzı yanmıştır.
Tarihi kimin daha iyi bildiğine dair polemikleri bir tarafa
bırakıp, bütün politik, ekonomik, ideolojik, entelektüel
potansiyelimizi birleştirmeli, bakışlarımızı halkın yaşam düzeyine
çevirmeli, var gücümüzle bütün halkların tek vatanı, çok uluslu,
polietnik hukuk devleti Rusya'yı kurmalı, var etmeliyiz.
Devletimiz, öyle sağlam bir hukuki temele sahip olmalı ki,
içerisinde yaşayan her halk, kendisini güvenlikte hissetmeli,
varlığı ve gelişimi için ihtiyaç duyduğu her şeye sahip olmalı.
Çok uluslu Rusya toplumu bugün, halklar arasında kusursuz ve
uyumlu ilişkiler kurmayı hedef edinen, yeni bir uygarlık olarak
değerlendirilebilir. Eğer düşünecek olursak, yeni Rusya'yı
kurarken sürekli aynı soruna takıldığımızı görürüz, bu sorun
ulusal sorundur. Devlet organları sanki bu sorunun varlığından
utanır gibi, tutuk tavırlar takınıyor, çözüm üretme işini ağırdan
alıyorlar, belki de gerçeği söylemekten, problemin derinlerine
inmekten, akılcı bir analiz ve değerlendirme yoluyla, Rusya
halklarını, uyum ve güvenlik içinde yaşayan tek bir aile haline
getirebilecek adımları atmaktan korkuyorlar. Koca ülkeyi ulusal
anlaşmazlıklar yaratarak çökertmeye çalıştıkları bariz bir şekilde
ortadadır. Bugüne kadar ülkemizde ulusal sorunlara dayalı kaç
anlaşmazlığın tertiplendiğini bir düşünün! Tüm bu kavganın kime
bir faydası olabilir ki? Demek ki birilerine faydası vardır.
Ulusal sorunlara uygar bir yaklaşım üretme ihtiyacı çoktandır
mevcut. Bu anlamda ciddi bir devlet politikasına ihtiyaç vardır,
yoksa yerel yönetimler bazındaki tartışma ve spekülasyonlara
değil. Ülkenin, açık ve iyi tasarlanmış bir devlet politikası
geliştirmesi, halklar arasındaki anlaşmazlıkların ortadan
kalkmasını, çeşitli spekülasyonların üstesinden gelinmesini
sağlayacaktır.
Yeni koşullar ve yaşam gerçekleri ışığında, yeni toplum ve
devlet düzeni içerisinde, halklar arası ilişkileri ileri seviyeye
getirme çalışmalarına sıfırdan başlıyor sayılmayız. Düşmanlarımız,
Sovyetler dönemine lanetler de yağdırsalar, çamur da atsalar, eski
toplum düzeninde birçok noktanın, mesela halklar arasındaki
ilişkiler konusunda varılan düzeyin üstünlüğü inkar edilmemeli.
Kendimizi tüketip, yıkılan sistemin olumsuz yönlerini sayıp dökmek
yerine, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak daha iyi bir bugün
yaratmayı denemeliyiz. Toplum içerisinde uyumu ve barışı kısa
sürede sağlamayı beceremedik, çünkü şimdilerde yeni yeni türeyen
kimi devlet büyüklerinin, sistem değişikliği sırasında oluşan
ortamda fazlasıyla başları döndü ve bu süreçten akıllıca
sonuçlarla çıkamadılar. Perestroyka rüzgarları sırasında birçok
önemli mesele gözden kaçırıldı, çarptırıldı ve düzeysizleştirildi.
Ulusal sorun da bunlardan biridir ve uzun süreliğine çıkmaza
sokulmuştur.
Bugün, bu bilinçli olarak karmaşıklaştırılmış ulusal sorun
konusunda ortak bir fikre varmak için arayışlar sürüyor. Ve daha
önce de defalarca kez yapıldığı gibi, doğru yolu bulma uğrunda
deneme tahtası olarak Kafkasya kullanılıyor, bölgeye dört bir
yandan, dünyanın her köşesinden kirli eller uzanıyor. İşte böylesi
karmaşık jeopolitik koşullarda devletin, dikkatini en çok ulusal
sorunlar üzerinde yoğunlaştırması gerekmektedir. Bunu yaparken
ise, sorunları daha da çıkmaza sokmayı ve sonunda içlerinde
boğulmayı değil, bu sorunun Rusya'da yaşayan bütün halklar ve
uluslar için anlaşılır, açık ve saydam bir hale getirilmesini
hedeflemelidir. Söz konusu iş, gerçekten zorlu, uzun, karmaşık bir
süreci beraberinde getirecektir. Ama bundan kaçınmak artık
imkansızdır, zira başka türlü Rusya'nın bütünlüğünden bahsetmek
mümkün değil. Bu işin üstesinden gelebilmek için, özellikle
karmaşık hale getirilmiş Rus sorunu konusunda susmaktan, yarım
yamalak açıklamalar yapmaktan kaçınılmalıdır.
Rus halkının asırlara yayılan tarihi, dev bir toprak parçası
üzerinde meydana gelen türlü süreçlerin izlerini taşımaktadır.
Gerek Rusya içinde, gerekse onun sınırları dışında yaşayan birçok
halkın yakın ve uzak tarihi de, şu ya da bu şekilde Rus halkının
tarihiyle kesişmiştir. Rus ulusunun, halkların ortak tarihindeki
rolüyle ilgili spekülasyonlar ve bunları ateşleyenler her zaman
vardı, şimdi de varlar ve anlaşılan hiç bitmeyecekler. Fakat neyse
ki uygarlık ve bilim, yalnızca fizik kanunlarını değil, insanlığın
gelişim kanunlarını da öğrenip, ortaya koyabilecek kadar yüksek
seviyeye ulaşmıştır.
Elbette tüm toplumsal ve tarihi gerçeklerin matematiksel ve
fiziksel değerlendirmeye tabi tutulamayacağını biliyoruz. Fakat
halklar arasındaki ilişkilerin doğasını bilimsel metotlarla ortaya
koymak mümkündür. Üstelik insanlığın, kendisi için faydalı
topluluklar oluşturması, hayati önem taşıyan kimi karmaşık
konularda birlikte hareket etme kararı alması olağandır. Ve tarih,
Rus halkına, Rusya içerisinde yaşayan tüm ulusları bir araya
getirme rolünü verdiğine göre, devlet düzeyinde, bu rolün tüm
halklarca anlaşılması ve kabul edilmesi için her şey yapılmalıdır.
Dahası nedense tüm basın organları, dikkatlerini bölgelerde,
özellikle de ulusal oluşumlarda meydana gelen olumsuz gelişmelere
yoğunlaştırmış durumdalar. Ulusal kültürlerin çeşitliliği, Rus
televizyon kanallarına hemen hemen hiç yansımıyor. Halklar
arasında kültürel başarıların paylaşımı yetersiz seviyede.
Kültürün ticarete dökülmesi tehlikeli sonuçlar getirmeye
başlıyor. Kültürde özgürlük kavramı, edepsizlik boyutlarına
vardırılmış durumda; aynı, ifade özgürlüğünün küfürlü anlatıma
dönüştürülmesi gibi. Bir şeylerin bir sınırı olmalı, manevi
değerlerin eksikliği insanda sakatlanmaya yol açabilir. Hepimiz,
demokratik toplumlarda insanın, hayatın merkezine koyulması
gerektiğinden bahsediyoruz; buna karşılık bugün birçok şey, insanı
özünden uzaklaşmış bir varlık haline getirmek üzere. İnsanın
içindeki insancıllığı sakatlamak neden? Rusya'nın bugün, hiçbir
zaman olmadığı kadar manevi değerlere, saydam bir ulusal düşünceye
ihtiyacı var, bu düşünceninse başlıca amacı, halklar arasında
kardeşliği sağlamaktır.
Krasnodar Eyaleti ve Adigey Cumhuriyeti, Rusya'nın en bereketli
bölgelerinden birinde bulunuyorlar. Coğrafya, iklim ve tabiat
burada tarihi oluşturan etkenlerdir. Bu bölgede yaşayan halklar,
asırlar boyunca bu coğrafyayı ele geçirme, tanıma ve ev edinme
mücadelesi verdiler. Onlar, yalnızca köklü bir birlikte yaşama
deneyimine sahip değiller, aynı zamanda son on yılda yeni politik,
ekonomik, sosyal metotlar da geliştiriyorlar. Rusya'da yeni bir
devlet sisteminin kuruluşu, ekonominin özelleştirilmesi, ulusal
oluşumların bağımsızlaştırılması, halklar arasındaki ilişkiler
için birçok yeni ve beklenmedik süreci de beraberinde getirdi.
Bütün bu yenilenme süreci pek az denetlenebildi.
Son zamanlarda ülke yönetimi, birçok Perestroyka çıkmazını
aşmayı başarabiliyor. Gerçi bunu daha çok deneme yanılma
yöntemiyle yapıyor. Ne olursa olsun, devletin sağlamlaştığı gözle
görülür bir gerçek. Bu yolda kimi pratik adımlar atıldı. İşte
federal bölge ve çevreler de, sahip oldukları geçmiş deneyimleri
kullanarak, federal merkeze halklar arası ilişkilerin
düzenlenmesiyle ilgili tekliflerini sunmalıdır. Bunun için tüm
bölgelerin, özellikle komşu olanların, daha sıkı bir dayanışma
içinde bulunmalı, Rusya organlarına, uyumlu ve iyi tasarlanmış
tekliflerle gitmelilerdir. Ulusal sorunlar resmi olmayan
girişimlerle çözülemez. Toplumumuzda bu konuda haddinden fazla
sıkıntı biriktirilmiştir.
|