...................
...................
ÖNCELİKLERİMİZ VE TEMEL PRENSİPLERİMİZ NELER OLMALI?

Yalçın Karadaş (Anzor K'eref)

                         
...................
 
...................

Yazışmalar birbirimizi anlamamızı sağlamıyor. Nerede hata yaptığımızı sorguluyorken, kendimizi doğru anlatamadığımız kararına vardım. Birileri bir türlü ne olduğumuzu ve ne yapmaya çalıştığımızı anlayamadı. Kabahati kendimde buluyor ve kendimi anlatamadığımı düşünerek, böyle bir garip yazıyı kaleme alıyorum. Ben buyum işte ve benim gibi olanlarla bir aradayım. Sizinle de bir araya gelmek için her konuda aynı düşünmemiz gerekmediğine inanıyorum. 30 yıldır beraber olduğum herkesle aynı düşüncede olmadığımı tahmin edersiniz.

Böylece kendi adıma aşağıdaki öncelik sıralı listeyi yaptım ve Çerkes (ya da Kafkas) kamuoyuna açtım; tüm tehlikeleri göz önüne alarak hem de. Bunu değiştirebilir, zaman zaman önceliklerimi farklılaştırabilirim.

Yanlış ve eksiklerimi, uygarca eleştirildiğimde, her zaman düzeltebilirim.

- Ulusal kimliğe sahip çıkmak.

- Başka kimliklere saygı göstermek.

- Irkçı-şoven olmamak.

- Dinlere saygılı olmak ve hiçbir dine saldırmamak.

- Doğru yapılanmış ve planlanmış, doğru liderlik ve örgütlenmedeki bir dönüş hareketinin, özellikle Adige-Abhaz halkı için önemine ve gerekliliğine inanmak. Ancak, yıllardır yapılan “körü körüne dönüş” propagandası ve liderliğinin yanlışlarını ve eksiklerini görmesi için mücadele etmek.

- Dönüş hareketinin Rus ya da Çerkes olmayan halklar için tehlike oluşturacağı imajını veren bir söylemi reddetmek.

- Kafkas gerçeğinde dini örgütlerin -eğer şiddet yanlısı iseler- ve dini devletlerin, özellikle Adige-Abhaz kültürüne uygun olmadığına; dinsel ayırımın hakların birlikteliğine ve kültürümüze zarar getireceğine inanmak.

- Başka görüşleri öğrenmek ve onları anlamaya gayret etmek.

- Savaş kışkırtıcılığı yapmamak.

- Önyargı ve dedikodularla değerlendirme yapmamak, karar almamak.

- Adige ve diğer Kafkas halklarının kimlikleri ve varlıkları ile ilgili yaptıkları mücadelede; demokrasi, uygarlık, sosyal ve ekonomik olarak insanca yasam taleplerinde kendilerini anlamaya çalışmak; doğru yöntemlerle doğru mücadelelerine katkı koymak. Yanlışları varsa medenice eleştirmek.

- Diaspora ya da anavatanda ulusal kimliği savunmak, kazanımları geliştirmek; anavatan-diaspora arasında saygılı, yapıcı bir diyalog içinde olmak.

- Üç Adige cumhuriyeti ve Shapsugh bölgesinin tek bir cumhuriyet olabilmesi, Adigelerin tek bir yazılı dili olması, demokratik bir cumhuriyet oluşturulması için, öncelikle eşit statüdeki Karaçay-Balkar halkıyla işbirliği yapmak.

- Adige-Abhaz ve aynı şekilde Karaçay-Malkar birliğini yukarıdaki mantık dahilinde desteklemek.

- 19.yy.daki Çerkes soykırımı ve sürgünü gerçekleştiren Rus ya da işbirlikçisi asker ve devlet adamlarının adını alan mevcut kent, köy, yol isimleri vb. ile heykellerinin anavatanımıza dikilmesine engel olmak; mevcutları demokratik yollarla kaldırtmak.

- Orta vadede Kuzey Kafkas halklarının oluşturacağı “federasyon” ve uzun vadede Güney Kafkas halklarının da bir araya geleceği bir “konfederasyon” için, bugünden doğru eylem ve söylemler geliştirmek ve halklarımız arasında yaratılması muhtemel provakatif durumlara dikkat etmek; aynı dikkati tüm Kafkas halklarının aydınları ve yönetiminin göstermesi için gayret sarf etmek.

- Özellikle Gürcistan yönetimi, aydınları ve halkının bizi yok sayan politikalarını, asimilasyoncu tutumlarını; savaş çığırtkanlıklarını yok edecek, tarihsel yanlışlarından dolayı özür dileyecekleri; demokratik bir Gürcistan için sivil toplum kuruluşlarıyla iletişim kurup, onlara destek olmak.

- Dünyanın her bölgesinde ulusal, kültürel azınlıkların haklarını korumak ve çatışma yerine ortak zenginlikler yaratmaya hizmet etmek.

- Her tür emperyalizme ve savaşa karşı olmak.

- Çeçen halkının ne istediğini iyi anlayıp, barış ve adalet için yapılması gerekenleri organize etmek ya da organizasyonlara destek olmak.

- Gerek 19.yy.daki Çerkes soykırımı, gerek 21.yy.daki Çeçen soykırımının sorumlularının cezalandırılması için uluslararası girişimler başlatmak ve başlatılan girişimlere destek olmak.

- Çerkes sürgünü ile diasporada yaşayan insanlarımızın, içinde yaşadıkları ülkeler ve anavatanlarındaki devlet yapılanmalarında “çifte pasaport” haklarını uluslararası kamuoyu ve kurumlara kabul ettirmek.

- Kadın ve çocuk sömürüsüne karşı olmak. Savaşlarda kadın ve çocuklara, sivillere yönelik tüm girişimleri, yapan kim olursa olsun “terör” olarak kabul etmek.

- “Devlet terörü” başta olmak üzere, her tur teröre karşı olmak. Ancak teröre kadar giden bir çaresizliğin -devletlerin terörü çaresizlikten değildir-  nedenlerini araştırıp, sorunların çözümüne odaklanıp; haksızlık ve adaletsizliklerle, her tür çifte standarda karşı ezilenlerin yanında olmak.

- Doğu-Batı, Kuzey-Güney, Müslüman-Hıristiyan, otokton-sonradan gelme vs. Kafkas halklarını ayrıştırarak, çatışmaya götürecek, ilkel ve zararlı politik oyunlara karşı hep birlikte uygulanabilir bir yol ve yöntem bulmak.

- Rusya, Gürcistan ya da diasporada içinde yaşadığımız örneğin; Türkiye gibi ülkelerde demokrasi, insan hakları, eğitim, bilim ve ekonomik gelişim için sivil doğru güçlerle dayanışmayı yükseltmek. İçinde yaşadığımız devletlerin bize hiçbir şey vermeden, kötü amaçları için bizi kullanmalarına artık izin vermemek.

- Diasporada oluşmuş ve tüm Kuzey Kafkas halklarını kapsayan “Çerkes üstkimliği”nin içinin boşaltılmasına ve yok edilmesine, gücünün ve kapsamının daraltılmasına göz yummamak.

- “Bizden” olmasa da, ”biz” olmasak da dünyadaki tüm insanların onurlarına saygı gösterip, bunu yok etmek isteyenlerle mücadele etmek.

-Hayatın her alanında “insan ve meslek onuru”na sahip çıkmak.

Bunlar benim “insan” ve “Çerkes” olmamın gerekleri. Bu kadar şeyi gerçekleştirmek tabii ki zor ama imkansız değil. Unuttuklarımı siz ekleyin ve yanlışlarımı düzeltmem için yardımcı olun.

Şu an çok azını yapabildiğim için zaman zaman oldukça sert; zaman zaman da mutsuzum. Çocuklarımın benim gibi olmasını istemiyorum.

Sizin çocuklarınızın da tüm dünya çocuklarının da mutlu olmasını isteyen belki tam bir hayalperestim.

Dünyanın bu adaletsiz ve çifte standartçı, vahşi halini kendime, insan olmaya  yakıştıramadığım için de kendimi bildim bileli mücadele ediyorum.

İstiyorum ki mücadelemi “örgütlü” yapayım ve yalnız kalmayayım.

Kafanızı şişirme nedenim işte bunlar.