|
|
................... |
|
................... |
KAFKAS ÜLKELERİNİN
GÜVENLİK VE DIŞ POLİTİKALARI
|
İsmail Aras
http://www.bisav.org.tr |
|
|
................... |
|
................... |
Küresel Araştırmalar Merkezi'nin
Özel Etkinliği çerçevesinde Azerbaycanlı uzman Elkhan Mehdiyev
ile “Güney Kafkasya’da Güvenlik” konusunda kısa bir söyleşi
gerçekleştirildi. Bakü’deki Peace and Conflict
Resolution Center’in başkanlığını yürüten Mehdiyev,
bağımsızlık ilanından sonra eğitim ve araştırma amacıyla
Azerbaycan’dan Batı’ya ilk gidenlerden biri. Leeds
(İngiltere), Maryland ve John Hopkins gibi üniversitelerde
çeşitli programlara katılan ve araştırmalar yapan Mehdiyev,
Azerbaycan’ın önemli güvenlik uzmanlarındandır.
Güney Kafkasya’da bölgesel güvenlik, dış politika ve
ihtilafların çözümü konularında yazdığı makaleleri Avrupa ve
ABD’de yayınlanmıştır.
Başlangıçta genel bir giriş yapan Azerbaycanlı conflictolog,
Kafkasya’nın önemli bir jeopolitik kavşak noktasında ve doğal
kaynaklarla zengin bir konumda bulunması nedeniyle küresel
güçlerin dikkatinin merkezinde bulunduğunu, 11 Eylül akabinde
ABD’nin etkisinin ehemmiyetli derecede arttığını ifade etti.
Bölgesel analizine Gürcistan’la başlayan Mehdiyev, güvenlik
açısından burasının Güney Kafkasya’nın en avantajlı ülkesi
olduğunu belirtti.
Abhazya ve Güney Osetya gibi ayrılıkçı bölgelere rağmen ülke,
2003’teki ‘kadife devrim’in ardından epey toparlanmış
gözükmektedir. NATO’yu kendi güvenliğinin garantörü olarak
gören Tiflis yönetimi, bu örgüte üyelik yolunda çalışmakta
olup temaslarını sıkılaştırmıştır.
Gürcistan’ın aksine Ermenistan’ın Rusya’yı geleneksel müttefik
olarak kabul ettiğini dile getiren Mehdiyev, burada S-300
füzeleri ve MIG-29 uçakları ile donatılmış kuvvetli bir Rus
üssünün konuşlandığını kaydetti. Ayrıca, Ermenistan, Rusya’nın
liderlindeki Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü üyesidir.
Rusya’nın koşulsuz desteğini alan Ermeni tarafı, Dağlık
Karabağ’da etnik temizlik ve savaş suçları neticesinde elde
ettiği askerî kazanımların meşrulaşması halinde bir barışın
yapılabileceğini beyan etmektedir.
Azerbaycan’ın ise Kafkasya devletleri arasında güvenlik
açısından en elverişsiz konumda bulunduğunu belirten Mehdiyev,
ülkenin %20’sinin Ermeni işgali altında kaldığını, sınırlarını
kontrol edemediğini ve klasik güvenlik anlamında tam bir
“güvenlik boşluğu” yaşadığını söyledi. Azerbaycan, herhangi
bir güvenlik bloğuna dahil değildir. Elkhan Bey, barış için
hazır olan Azerbaycan tarafının, kuvvet zoruyla toprak
işgalini asla kabul etmediğini, çözüm amacıyla Kafkasya için
Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nin kurulmasını
istediğini ifade etti.
NATO’nun Azerbaycan’da üs arayışında olduğunu bildiren
Mehdiyev, buna rağmen örgütün ülke topraklarının işgali ve
Dağlık Karabağ’da Ermenilerce yürütülmüş etnik temizlik
konusunda (Balkanlardakinin aksine) umursamaz bir tavır
takındığına da dikkat çekti.
Azerbaycan-Türkiye münasebetlerine de değinen Mehdiyev, bunun
yıllarca iki ülke arasındaki liderlerin şahsî ilişkileri
çerçevesinde ve sloganik düzeyde kaldığını vurguladı.
Azerbaycan’da demokrasinin gelişimi için Türkiye’nin hiçbir
çabada bulunmadığını, aksine son on yılda yolsuzluk içindeki
iktidarı desteklediğini ifade etti. Mehdiyev ayrıca
Türkiye’nin ABD tarafından Dağlık Karabağ çatışmasının çözümü
sürecinden ve bölgeden tecrit edilmeye çalışıldığını da ileri
sürdü.
Mehdiyev, son olarak, Ermenistan’da ırkçı bir söylemi savunan
savaş suçlularının iktidarda bulunduğu ve Azerbaycan’da ise
yolsuzluk içindeki hanedanlık rejiminin iktidarını sürdürdüğü
müddetçe statükonun devam edeceğini, mevcut şartlarda da
Dağlık Karabağ ve çevresindeki yedi ilin işgaline son
verilmesinin zor olduğunu ve bölge barışının pek uzak olduğunu
sözlerine ekledi. |
|
|
|
|
|
|
|