|
|
................... |
|
................... |
DEMİRDEN İPEK
YOLU: TRACECA PROJESİ
|
Süleyman Şensoy
TASAM Başkanı |
|
|
................... |
|
................... |
(Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu
Temel Atma Tarihi Günü Anısına)
Dünya ekonomisinin gelişiminin ana yönlerine ilişkin
analizlerden anlaşılacağı üzere, 21. yüzyılın önemli finans,
mal ve bilgi akışı ABD-Avrupa-Asya üçgeni üzerinde
yoğunlaşacaktır. Günümüzde, özellikle Asya ile
Avrupa arasındaki mal dönüşümü 2 trilyon ABD dolarını geçmiş,
200 milyar ABD doları sadece ulaşım masrafına harcanmıştır ve
ulaşımın önemi gitgide artmaktadır. Bu doğrultuda, TRACECA –
Transport Corridor Europe Caucasus Asia -
(Avrupa-Kafkasya-Asya Ulaştırma Koridoru), Avrupa Birliği
tarafından, zengin kaynaklara sahip Orta Asya cumhuriyetlerini
Kafkasya üzerinden Avrupa’ya bağlamayı hedefleyen ağırlıklı
olarak demiryolu olmak üzere tüm ulaşım sistemlerini kapsayan
bir Doğu – Batı Koridorudur. TRACECA, uluslararası
kuruluşlardan büyük mali ve teknik destek alan Avrasya bölgesi
ulaşım koridoruyla ilgili tek projedir. Avrupa Birliği’nin
yeni bağımsız devletlere yönelik politikasının temel
taşlarından biri olan TRACECA programı, “21. Yüzyılın İpek
Yolu Projesi” olarak adlandırılıyor.
Asya’yı Avrupa’ya bağlayan bir ticaret yolu olan TRACECA, Doğu
Avrupa’dan başlayıp (Bulgaristan, Romanya, Ukrayna),
Türkiye’ye uzanıyor. Karadeniz üzerinden Gürcistan’daki Poti
ve Batum limanlarına ulaşıp, Güney Kafkasya ulaştırma ağları
ile bölgeyi kara yolundan Türkiye’ye bağlıyor. TRACECA,
Azerbaycan üzerinden Hazar feribotları (Bakü-Türkmenbaşı, Bakü-Aktau)
ile Orta Asya devletleri Türkmenistan ve Kazakistan’a
demiryolu ağları ile ulaşıyor. Bu ülkelerin ulaştırma ağları
Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan üzerinden Çin ve
Afganistan sınırına dayanıyor. Avrupa’ya alternatif ulaşım
hattı sunması nedeniyle stratejik önemi bulunan TRACECA,
ayrıca, Orta Asya ülkelerinin Uzakdoğu ile yeniden ticari
bağlantılarını sağlayıp, tarihi İpek Yolu’nun yeniden önemli
bir ticaret yolu haline gelmesine zemin hazırlıyor. Tarihi
"İpek Yolu"nu demiryolu ağlarında yeniden canlandıracağı için
"İpek Demiryolu" olarak nitelenen proje, batıda boğaz geçişli
Marmaray demiryolu tüneliyle Avrupa demiryolu ağına, doğuda da
Kazakistan ve Çin demiryolu hatlarına bağlanacak. En geç üç
yıl içinde 400 milyon dolar harcanarak gerçekleştirilecek
proje tamamlandığında, İngiltere’den hareket eden bir trenin
kesintisiz bir biçimde Çin’e kadar gidebilmesi öngörülüyor.
Avrupa Birliği, projenin hayata geçirilmesi yönünde mali
anlamda da desteğini sürdürüyor. Böylece Avrupa’yla Orta Asya
arasındaki yük taşımacılığının büyük oranda demiryoluna
kaydırılması hedefleniyor.
TRACECA’nın amaçları, Avrupa, Karadeniz bölgesi, Kafkasya,
Hazar Denizi bölgesi ve Asya’da ekonomik ilişkilerin,
ticaretin ve ulaştırma bağlantılarının gelişimine yardım
etmek, uluslararası karayolu, demiryolu ve denizcilik pazarına
girişi garantilemek, trafik güvenliğini, kargo ehemmiyetini ve
çevresel korunmayı garanti etmek, ulaştırma alanında ulaştırma
politikalarını ve yasal yapıyı uyumlaştırmak, ulaştırma
işlemleri arasında eşit rekabet oluşturmak şeklinde
belirlendi. Bu amaçlar doğrultusunda hazırlanan çok taraflı
Temel Anlaşma (MLA), 1998 yılında Azerbaycan’da düzenlenen
“TRACECA Zirvesi- Tarihi İpek Yolu Restorasyonu”nda imzalandı
ve 2000 yılında da Gürcistan’da Hükümetlerarası Komisyon (IGC)
kuruldu. TRACECA’ya üye ülkeler arasında Türkiye, Ukrayna,
Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan, Romanya, Moldova,
Moğolistan, Kırgızistan, Kazakistan, Gürcistan, Bulgaristan,
Azerbaycan ve Ermenistan yer alıyor. Türkmenistan, üye
olmamakla birlikte programa katılıyor. Afganistan ve İran’ın
da dâhil edilmesi öngörülüyor.
Projede Türkiye, Avrupa’nın Orta Asya ve Kafkasya’ya ulaşımı
için olanaklar sunması bakımından merkezi bir rol oynuyor. Bu
kapsamda, TRACECA ulaştırma koridorunun Asya-Avrupa
bağlantısını sağlayacak kolu olan Kars-Tiflis-Bakü (BTK)
demiryolu projesi, Başbakan Tayyip Erdoğan, Gürcistan
Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı
İlham Aliyev tarafından Şubat 2007’de Tiflis’te imzalandı. BTK
projesi, Türkiye ile Gürcistan arasında doğrudan demiryolu
bağlantısı kurmak ve mevcut demiryolu hattıyla Gürcistan
üzerinden Türkiye ile Azerbaycan, Orta Asya, Çin ve Moğolistan
arasında demiryolu bağlantısı oluşturmak amacını taşımaktadır.
Orta Asya ve Hazar enerjisinin dünya pazarına ulaştırılması
konusunda Rusya’ya bağımlılığı azaltmak için alternatif enerji
hattı projelerini destekleyen ABD, Kars-Tiflis-Bakü demiryolu
hattı projesine önce destek verdiği halde sonradan finans
sağlamayarak tercihini Ermeni diasporasından yana
kullanmıştır. Ermeni lobisinin bu yönde faaliyetleri sonucu
2006 yılında ABD’de BTK projesine destek verilmemesi yönünde
bir yasa dahi çıkarılmıştır. Ermenistan’ın ABD Kongresi’ndeki
lobisi kanalıyla ABD finans kuruluşlarına baskı yaparak
projeye kredi verilmesini önlemesinden sonra, üç ülke,
demiryolunu kendi imkânları ile yapmaya karar verdi. Bölge
taşımacılığının bu hat vasıtasıyla Türkiye üzerinden Avrupa’ya
ve Asya’ya açılacak olması nedeniyle, BTK, sadece ekonomik
açıdan değil, siyasi açıdan da önem taşıyor. Kafkasya, Orta
Asya, Uzakdoğu ve Avrupa arasındaki nakliyenin önemli bir
bölümü Türkiye üzerinden sağlanacak. Türkiye, Ortadoğu ve
Kafkasya’daki enerji kaynaklarının dünyaya ulaşmasında önemli
bir köprü konumunun yanında, bu proje ile ulaşımda da
stratejik pozisyonunu artıracak. Demiryolu projesi, üç ülke
halkı için de önemli ekonomik getiri sağlayacak. Rusya ile
Türkiye arasında da bir ulaşım koridoru haline gelebilecek
olan BTK hattı, hem Azerbaycan, Nahçıvan ve Türkiye’yi
birleştirecek hem de Asya ile Avrupa arasında ulaşım koridoru
rolünü üstlenecek. BTK, Tiflis üzerinden Türkiye’nin Akdeniz
limanı Ceyhan’a varacak olan BTC petrol boru hattı ve henüz
yapımı tamamlanmamış olan Tiflis ile Erzurum arasındaki
doğalgaz boru hattının ardından, Azerbaycan’ın Hazar Denizi
ile Avrupa kıtası arasındaki üçüncü bağlantısı olacak.
Diğer taraftan, bu üç ülkenin yanı sıra, Kazakistan’ın da
projeye dâhil olması bekleniyor. Kazakistan’ın BTK
Demiryolu’na katılması için Tiflis’te konuyla ilgili bir
görüşme dahi gerçekleştirildi. Kazakistan, demiryoluna destek
vermek için Çin’le de ilişkili. Batı Kazakistan’daki Aktau
Limanı’nı Çin’le birleştiren Dostık-Aktau demiryolu
gerçekleştikten sonra Kafkas ve Avrupa’ya, Kazakistan ve Çin
yüklerinin taşınmasını sağlayacak. Bu nedenle, projeye ilgi
duyan Pekin de, Rus topraklarını by-pass ederek mallarını
Güney Kafkasya ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırmayı
planlıyor. Bu durumda BTK Demiryolu gerçekten ‘‘Demirden İpek
Yolu’na dönüşecek. Kazakistan’ın demiryoluna katılması diğer
Orta Asya Cumhuriyetleri ve Güney Doğu Asya ülkelerinin de
demiryoluna katılmasını sağlayabilir.
Rusya ve Çin’in ekseninde Orta Doğu ve Kafkaslarda etkin bir
taşımacılık pazarına sahip olmak isteyen İran, Türkiye veya
Türkiye üzerinden Avrupa’ya gitmek amacıyla İran topraklarına
giren, Orta Asya trafiğini güçleştirerek Türkiye’yi bu kârlı
ticaretten dışlamak istemektedir. Bu amaçla Orta Asya’ya
hizmet sunan Türk karayolu araçlarına karşı caydırıcı ve
maliyet yükseltici davranışlar içersindedir. Bunun yanı sıra
asıl önemli faaliyeti Orta Asya ulaşımını kuzey-güney aksına
çekmek istemesidir. Bu amaçla Sarakhs (Türkmenistan)-Meşhet
(İran) demiryolu hattını tamamlayıp, Orta Asya ülkeleri ile
bağlantısını kurmuştur. Bu gelişmelerin yanı sıra Rusya,
Azerbaycan ve İran, "Kuzey-Güney" Uluslararası Ulaşım Koridoru
çerçevesinde Kazvin-Reşt-Enzeli-Astara Demiryolu Hattının
inşaatına ilişkin bir anlaşma imzalamışlardır. Proje Tahran’ı
Azerbaycan üzerinden Rusya’ya (bir ölçüde de Türkiye’yi by-pass
ederek Avrupa’ya) bağlamayı hedeflemektedir. Aynı amaçlar
doğrultusunda İran, Tükmenistan ve Kazakistan ile yeni bir
demiryolu ağı projesini hayata geçirmeye çalışmaktadır.
Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’da ülkesinin
Türkmenistan, Kazakistan ve İran İslam Cumhuriyeti arasında
kurulacak yeni demiryolu ağına bağlanmak istediğini açıkladı.
Kerimov Türkmenistan’ın başkenti Aşkabad’da Türkmen Devlet
Başkanı Gurbankulu Berdimuhammedov ile görüşmesinin ardından
muhabirlere yaptığı açıklamada, Taşkent’in Türkmenistan,
Kazakistan ve İran arasında kurulacak yeni demiryolu ağına
bağlanmasıyla Avrupa ülkelerine açılımının sağlanacağını
belirtti. Türkmenistan, Kazakistan ve İran arasında demiryolu
ağı kurulması anlaşmasının ilk aşaması Türkmenistan-Kazakistan
arasında imzalandı. Türkmenistan, Kazakistan ve İran arasında
kurulacak yeni demiryolu ağı projesinin üçlü anlaşma metni de
Tahran’da düzenlenen Hazar denizine kıyısı olan ülkeler
liderler oturumunda İran, Türkmenistan ve Kazakistan
Cumhurbaşkanları arasında imzalandı.
Bu nokta da Çin’in önemi de ve projedeki rolü de ön plana
çıkmaktadır. Özellikle Çin limanlarının aşırı yüklenmesi
sonucu oluşan gecikme durumları yüzünden Çin ile ticaret
yapmakta olan ülkeler çok ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Çin
ve dolayısıyla diğer ülkeler bu soruna çözüm bulabilmek için
alternatif ulaşım projeleri üretmeye çalışmaktadır. Bu
alternatif ulaşım yollarından biri ve kuşkusuz en önemlisi
TRACECA Doğu-Batı koridorudur. Zira Çin’den kalkacak bir tren
projenin hayata geçirilmesi ile kesintiye uğramadan Avrupa’nın
kalbine kadar gidebilecektir. Çin’in bu yöndeki hedeflerinin
ilk somut uygulaması Kırgızistan-ŞanghayÇin ve Kazakistan
arasında imzalanan anlaşma ile Çin’den Avrupa’ya uzanması
planlanan demiryolu projesi için ilk adım atıldı ve Orta Asya
ve Uzak Doğu’nun Batı ile olan ticaretinde yeni bir dönemin
sinyalleri verildi. Özellikle Çin’in ürettiği malların farklı
güzergâhlardan dünyaya dağıldığı göz önüne alındığında
demiryolu hattı tamamlandığında hattan hem yük hem yolcu
taşımacılığının yapılacağı, bunun da Türkiye’nin stratejik
değerini bir kat daha artıracağı görülüyor.
Hat devreye girdiğinde Çin ve Orta Asya’daki Türk
devletlerinde üretilen mallar, Türkiye üzerinden Avrupa’ya tek
hattan ulaştırılmış olacak. Pekin-Brüksel hattının en önemli
durak noktası da Türkiye haline gelecek. arasındaki demiryolu
bağlantısıdır. Bu sayede Londra’dan Şanghay’a dek doğu batı
koridoru açılmış olacaktır. Ayrıca 1991’de başlanan ve hayata
geçirilen Çin’den Kazakistan’a oradan da Hazar Denizi kıyısına
uzanan demiryolu hattı da Çin’in gerek Orta Asya kaynaklarına
ulaşmak gerekse de ürünlerini Avrupa’ya ulaştırmak açısından
alternatiflerini çoğaltmıştır.
Türkiye, üç kıtanın birleşme noktasındaki ayrıcalıklı coğrafi
konumundan dolayı uluslararası taşımacılık için büyük
potansiyel arz ediyor. TRACECA projesinin tamamlanması ile
demiryolu ve karayolu bağlantıları olan limanlardaki ana
nakliyat merkezleriyle Türkiye, Avrupa-Asya yük trafiğinde
merkezi bir üs olarak kullanılacak. Projenin gerçekleşmesi
Türkiye’ye Orta Asya Türk cumhuriyetleri ile ilişkilerini
geliştirme fırsatını sunacak dahası karayolu üzerinden Orta
Asya ile bağlantı kurulabilecektir. Bu ise Türkiye’nin Güney
Kafkasya ülkeleri ve Asya ülkeleri ile ticaret hacmini
artırabilecektir. Bu durum da Avrupa ülkelerinin gözünde
Türkiye’nin değerini artıracaktır. Projenin Türkiye üzerinden
Orta Doğu ülkelerine uzanma fırsatı da bulunmaktadır.
Öte yandan, projede kaybeden iki ülkeden biri Rusya, diğeri
ise Ermenistan. 1988-1994 yılları arasında Türkiye ve
Azerbaycan yerine, Rusya’ya yaklaşan Ermenistan, tek taraflı
bağımlılıktan kurtulmanın yollarını arıyor. Çünkü borçları
nedeni ile Rusya, Ermenistan’ın stratejik kurumlarına el
koyuyor ve Ermenistan’ı etki alanından çıkarmamak için
çalışmalarını sürdürüyor. Bilindiği gibi, Azerbaycan
topraklarını işgal etmesi nedeniyle Ermenistan, başta Bakü-Tiflis-Ceyhan
Petrol Boru Hattı olmak üzere Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz
Boru Hattı ve BTK Demiryolu Projeleri’nin dışında kalmıştı.
Ermeniler bugün, bölgesel işbirliğine hazır olduklarını ifade
ederken, Azerbaycan, topraklarından çekilmediği sürece
Ermenistan’la bu tür bir işbirliğine sıcak bakmıyor. Diğer
taraftan, Dağlık Karabağ sorununun çözülmesi halinde,
Ermenistan’ın bölgesel ve uluslararası projelerde yer
alabileceği de vurgulanıyor.
Projeyi hararetle destekleyenlerden Özbekistan gibi ülkeler,
bu yolu özellikle Avrupa’ya açılan bir kapı gibi görmekte ve
özellikle İran gibi ülkelerin ‘‘Doğu-Batı’’ ekseni yerine
‘‘Kuzey-Güney’’ ekseninde alternatif yollar arayışlarına
destek vermemektedir. Diğer yandan ABD’nin başta desteklediği
sonradan kredi konusunda sorun çıkardığı BTK demiryolu
projesinde somutlaşan tutumu, sadece Ermeni diasporasının
yürüttüğü ve başarılı olduğu faaliyetlerle açıklanamaz. Bu
tutumun, Avrupa Birliği’nin TRACECA projesi ile belirginleşen
Orta Asya açılımı ve küresel çekişme ile bağlantısı olduğu
gibi bir izlenim vermektedir. Bu büyüklükteki küresel bir
proje çok yönlü çıkarlar ve çatışmalar barındırmaktadır. ‘‘21.
Yüzyılın Demirden İpek Yolu’’ olarak tanımlanan TRACECA
projesine üye ülkeler, projeye Avrupa pazarına açılmada ilave
bir bağlantı olma ve küresel ticarete entegre olma açısından
stratejik bir önem vermektedir. Ayrıca TRACECA Programı
anlaşmalarda transit ücretlerini rekabetçi seviyede tutarak,
hükümetler ve ulaştırma sektörü arasında yakın bir işbirliği
ve bağlantılar yaratmış ve de sınır geçişleri prosedürlerini
kolaylaştırmıştır. TRACECA koridorundaki, Batı-Doğu yönünde en
kısa, potansiyel en hızlı ve en ucuz kara ulaştırması
bağlantısı olmasından dolayı, yük taşımacılığındaki artış
nakliyecilerin bu rotaya ilgisini göstermektedir. Bu da bize
projenin hayata geçirilmesinin bölgedeki ülkelerin tamamına
yakınını memnun edeceğini gösteriyor.
Türkiye proje kapsamındaki stratejik konumuna uygun olarak
Pekin’den Paris’e aynı vagonla ulaşım konseptiyle
çalışmalarını kararlılıkla sürdürmektedir. İstanbul
Boğazı’ndan Asya’yı Avrupa’ya bağlayacak 2.2. milyar dolar
bütçeli Marmaray tüp geçit projesinin uygulaması hızla devam
etmektedir. Kars Tiflis Baku hattı kapsamında doğusunda
yapılacak yollar ve rehabilitasyon işlerinin ihalesini de
tamamlamıştır. Ve bu gün Cumhurbaşkanımızı katılımı ile temel
atma töreni yapılmaktadır.(21.11.2007) Kardeş ve dost Orta
Asya ülkelerinin de sisteme direkt veya dolaylı entegrasyonu
projeyi daha güçlü yapacaktır. Her yönüyle büyük bir stratejik
kazanım olan bu açılım dünyadaki sosyal ve ekonomik barışa,
sürdürülebilir kalkınmaya büyük ivme katacaktır. Türkiye
izlediğimiz perspektifte görüldüğü gibi projedeki kilit
rolünün gerektirdiği sorumluluğun bilincinde aktif
çalışmalarını ciddi bir ivedilik içerisinde sürdürmektedir. |
|
|
|
|
|
|
|