Dünyanın en dinamik bölgesi
Kafkasya, çok hızlı bir değişim sürecine girdi. Değişim Güney
Kafkasya'dan başladı. Türkiye-Ermenistan hattında
olup-bitenler kadar, "Pankisi" ve "Kodor" da önemli. Pankisi
ve Kodor'da açılan tüneller, dünyadan tecrit olan Kafkasya'yı
dünya ile bütünleşeceği yarına taşıyacak. DG-Kafkasya sosyal ve politik
özellikleri ile dünyanın çok önemli bir bölgesi. Belki de
Avrasya'nın gelişmelere en duyarlı kesimi. Pankisi Vadisi ve
Kodor Geçidi Kafkasya'da gelişmelerin şekline ve geleceğine
ışık tutuyor.
Pankisi'de olanlar ana hatlarıyla terörizme karşı küresel
savaş çerçevesinde, Güney Doğu Asya'da Endonezya ve
Filipinler'de, Orta Asya'da Kırgizstan ve Özbekistan'da
yaşanan hareketliliğin Kafkasya ayağı olarak görülmeli.
ABD'nin Al-Qaeda militanlarının sığınağı haline geldiği
gerekçesiyle Gürcistan'ın Kuzey Doğusunda Çeçenistan sınırında
yer alan Pankisi'de Filipinler'de Ebu Sayyaf örgütüne yönelik
yürütülen operasyonda olduğu gibi özel birliklerinin birtakım
görevler üstlendiği ihtimali çok kuvvetli.
Bu konuda üzerinde durulması gereken bir ayrıntı ise,
Şevardnadze'nin Moskova'dan gelen ortak operasyon önerilerine
karşılık Amerikan yardımını istemesi. Pankisi'de saklanan veya
barınan topluluğun siyasi niteliği hakkında tartışmalar
sürüyor. Tartışmalar, söz konusu grubun Çeçen mülteci veya
terörist olduğu yönünde. Bununla beraber tartışmalarda ön
plana çıkmayan, ama belki de harekatın önemli bir nedeni olan
husus ise, Kodor'un Rusya Federasyonu ile Gürcistan,
dolayısıyla Güney Kafkasya arasındaki zor sınırın en zayıf
noktalarının başında gelmesi. Balkar-Kabartay ve Gürcistan
arasında yer alan bu bölge Kafkasya'nın kuzeyi ile güneyini
hem ayırıyor hem de birleştiriyor.
Harekata kadar; Panki'de mültecilerin yanı sıra Çeçen
savaşçıların barındığını ve Çeçenistan'daki savaşın buradaki
yapılanmalardan lojistik destek gördüğünü iddia ederek
Tiflis'i köşeye sıkıştırmaya çalışan Rusya, Usame Bin Ladin ve
adamlarının Pankisi'ye gittiğini ileri sürdü…
Bu çerçeveyi gördükten sonra Kremlin ve Beyaz Saray arasında
terörle mücadelede Pankisi için bir rekabet olduğunu düşünmek
mümkün. Kodor Dağları, sınırın karşılıklı geçirgenliği kadar
karayolları aracılığıyla önemli noktalara da ulaşım sağlıyor.
Kodor'da Gürcistan'a girildiği zaman, başta Güney Osetya ve
Abhazya olmak üzere birçok yere ulaşmak mümkün. Keza sınırın
diğer tarafında da sınır boyunca dizilen Balkar-Karatay, Kuzey
Osetya, Çeçen-İnguş, Dağıstan, Çerkez-Karaçay ve Adige'ye
ulaşmak mümkün.
Kodor ve Pankisi ilk defa Ekim 2001'de 1992-1993'te Abhaz
Savaşı ile duyuldu. 200-300 kişilik bir silahlı grup bu yolu
kullanarak Abhazya'ya ulaştı. Çeçenistan'dan ayrıldıktan sonra
Pankisi'de barınan Gelayev'in başında bulunduğu grup konusunda
çok fazla spekülasyon yaşandı.
Rusya Savunma Bakanlığı'nın açıklamalarında Moskova'nın
Kodor'dan uzak durmayı düşünmediği anlaşılıyor. Rusya Savunma
Bakanı Sergey İvanov, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir
açıklamada, "Rus Barış Gücü askerlerinin Kodor'da kontrol
yapmaya devam edeceğini" duyurdu. Ajans Kafkas'ın haberine
göre İvanov, "Rus barış koruyucuları Kodor'un yukarı ve aşağı
kısımlarında haftada en az bir kez kontrol yapacağını"
bildirdi.
13 Nisanda Rusya lideri Vladimir Putin ile Gürcistan lideri
Eduard Shevardnadze arasında gerçekleşen telefon görüşmesi
yapıldı. Moskova kaynaklı bilgi ve haberlere göre, Gürcü
lider, Gürcü askerlerin Kodor'da protokolü ihlal edildiğini
kabul etti. İvanov'un açıklamasına göre, Kodor'daki askerlerin
çekileceğine dair de söz verdi. Gürcistan ve Abhazya, 2
Nisanda Kodor'un askerlerden arındırılmasını öngören bir
protokol imzalamıştı.
Kodor ve gelecekle bağlantılı bir diğer detay ise, Abhazya
Başbakanı Anri Cergeniya'nın Rus basınına yaptığı açıklamaya
göre, Abhazların Tiflis ile yaptığı görüşmelerde "tarafların
sorunları çözmede güç kullanmayacakları prensibinin" kabul
edildiği.
Cergeniya, ayrıca 1994 Moskova Anlaşması ve 2 Nisan 2002
tarihli Tiflis protokolü gereğince askerlerden arındırılması
gereken Kodor'da 900 silahlı Gürcü askerinin bulunduğunu iler
sürüyor.
Cergeniya, 12 Nisanda Rus Barış Gücünün taraflara bilgi
vermeden Kodor'a girmesini değerlendirirken "Barış güçleri,
yapacağı faaliyetlerde önce Gürcistan'la değil Abhazya'yla ile
mutabık olmalı" görüşünü savunuyor. Cergeniya'ya göre, 12
Nisandaki Kodor geçidinin yukarı kısımlarını denetleme
operasyonu barış gücü misyonunun genel çerçevesine aykırı
değil.
Gürcistan makamları Kodor'da Rusların bloke edildiğini
bildirirken Abhaz kaynaklar Rus Barış Gücü'nün planlandığı
gibi Acara'da bir kontrol noktası kurduğunu duyurdu. Sorun
giderek daha karmaşık bir hale geliyor. Abhazya'daki Rus Barış
Gücü Basın Merkezi, Rus Barış Gücü'nün Acara yerleşim merkezi
yakınlarında 102 nolu kontrol noktasını kurduğunu bildirdi.
Barış Gücü'nün Basın Sözcüsü İgor Konaşenkov, Kodor'un aşağı
ve yukarı kısımlarını birbirine bağlayan köprünün bozuk olması
nedeniyle barış güçlerinin helikopterle bölgeye
ulaştırıldığını söyledi.
Gürcistan'ın Kodor'dan asker çekerken, yerine sınır güvenlik
güçlerini gönderdiği ifade ediliyor. Gürcistan Savunma
Bakanlığı yetkilisi Mirian Kiknadze, 9 Nisanda Civil
Georgia'ya yaptığı açıklamada, Kodor'daki düzenli ordunun
yerini sınır güvenlik güçlerine terkettiğini söyledi.
Kiknadze, Kodor'un üst kısımlarındaki Savunma Bakanlığı
birliklerinin 2 Nisan protokolünde taahhüt edildiği gibi 10
Nisan'a kadar çekilip çekilmeyeceği konusunda net bir şey
söylemedi. Kiknadze, askeri birliklerin çekilmesine paralel
olarak sınır güvenlik güçlerinin bölgeye gönderilmesiyle
vadide yaşayan Gürcü nüfusunun garanti altına alınmış olduğunu
ifade etti.
Diğer taraftan Londra'da düzenlenen bir konferansta konuşan
araştırmacı Vladimir Kakalya, Gürcistan'ın Abhazya'da olası
bir rejim değişikliğinde devreye sokabileceği bir Abhaz
Hükümetini beslediğini söyledi
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Abhaz-Gürcü sorununun
çözümüne ilişkin aldığı kararın ardından yeniden alevlenen
tartışmalarda Londra Üniversitesi'ne bağlı King's College
London'ın Savaş ve Askeri Etütler Bölümü tarafından hazırlanan
"Abhazya-Gürcistan:Sorununa Çözüm Arayışları" başlıklı
konferans önemli bir yer tutuyor.
Kakalya'nın yanı sıra Kafkasolog George Hewitt, Abhazya'da din
ve kimlik üzerine yaptığı araştırmalarıyla tanınan Oxford
Üniversitesi öğretim üyesi Dr.Rachel Clogg ve Abhazyalı
akademisyen Liana Kvarchelia'nın yanısıra Abhazya'daki bazı
projelerde yer almış olan Britanyalı sivil toplum örgütlerinin
temsilcileri, Londra'daki çeşitli üniversitelerde Kafkasya
üzerinde çalışan araştırmacı ve akademisyenler konferansa
izleyici olarak katıldı.
Kafkasya'da değişimin ilk halkası olması gereken Abhaz-Gürcü
anlaşmazlığı, Konferansın ilk bölümünde, Abhazya-Gürcistan
ilişkilerinin dünü ve bugünü üzerine kısa açıklamalarda
bulunan Kakalya, Abhaz-Gürcü sorununun temelinde "Abhazya'nın
sahibinin kim olduğu sorusunun yattığını" söyledi.
Abhaz ve Gürcülerin hiçbir zaman batılı anlamda bir
ulus-devlet yapısı içerisinde yaşamadıklarının altını çizen
Kakalya, buna ilaveten tarafların aynı dili konuşmadıklarını,
bunun sonucu olarak sorunlarına çözüm bulmada gelişme
kaydedemediklerini söyledi.
Özet konuşmasının ardından izleyicilerden gelen soruları
cevaplandıran Kakalya, şunları kaydetti:
"Gürcistan hükümeti, savaş öncesi Abhazya Parlamentosu'nun
Gürcü üyelerinden oluşan paralel bir 'Abhaz hükümetinin'
yaklaşık on yıldır Gürcistan'da faaliyet göstermesine fırsat
veriyor. Yani Gürcistan Abhazya'da olası bir rejim veya
iktidar değişikliğinde başa geçecek 'yasal bir kurumu' yedekte
tutuyor."
Söz konusu konferanstan çıkan önemli bir sonuç var:
Kafkasya'nın genelinde de Abhaz-Gürcü özelinde de sorunların
çözümü "ortak paydanın" geliştirilmesinden geçiyor.
Hem Abhazya'da hem de Gürcistan'da, sokaktaki insanın en
önemli sorun şu anda güvenlik. Güvenlik ve güven üretiminin
başlatılmasının devamında uygulanacak sağlıklı bir sosyo-ekonomik
ilerleme programı, geleceğe şans verir.
1994'den bu yana yaklaşık 1.000 kişinin sınır bölgelerinde ve
özellikle de Gal çevresinde meydana gelen çatışmalarda öldüğü
biliniyor. Abhazya'da sürekli bir savaş psikolojisinin
kırılması gerekiyor.
Büyük bir olasılıkla Güney Kafkasya'da yer alan ülkelerin
tamamında "bölgesel anlaşmazlıkların çözümü amaçlı
açılımların" hız kazanması ile Rusya'da kendi bölgesel
anlaşmazlıklarının aşılması amacına uygun sinyaller vermeye
başladı. Moskova'da bir grup sivil toplum kuruluşu ve enstitü,
Kremlin'e Çeçenistan için bir barış planı sundu.
The Moscow Times'da yer alan bir haber önümüzdeki günlerde
Kafkasya'da farklı açılımların ortaya çıkacağını göstermesi
açısından çok önemli. Yevgenia Borisova'nın imzasını taşıyan
haberde, Rusya Bilimler Akademisi Etnoloji ve Antropoloji
Enstitüsü, Barış Sağlama Misyonu, Moskova'da kökenli sivil
toplum kuruluşu Non-Violence International ve Forum on Early
Warning and Early Response'un Moskova şubesi tarafından
hazırlanan barış planı dikkate alınmalı.
Plan ilk etapta Çeçen sivilleri Rus ordusunun aleyhine
döndüren operasyonları durdurmak ve bölgeyi rant elde eden
askeri ekonominin gölgesinden kurtarmak olduğu ifade ediliyor.
Bunlar gerçekten çok dikkat edici ve kalıcı istikrarın
kurulması amacına uygun adımlar. Görünen o ki, Rusya bugüne
kadar izlediği politikanın sonuç vermediğini artık kabul
ediyor.
Planda anlamazlık çözümünde ekonomik ve ticari adımlar, askeri
yöntemlerin yerine aday gösteriliyor. İş imkanları yaratmak,
ekonomik altyapıyı restore etmek ve Çeçenistan'da yatırımlar
yapmaya elverişli iklim oluşturmak raporda altı çizilmesi
gereken yerler. Çeçenistan'da yasadığı petrol ve silah
ticaretinin ve yolsuzluğun giderilmesi kadar güvenlik ve sorun
eksikliklerinin yargı ve emniyet sahalarında işbirliği ile
aşılması yönündeki öneri de hayata geçirilebilir.
Planın paralelinde Başbakan Mikhail Kasyanov, Güney Federal
Bölgesi Temsilcisi Viktor Kazantsev, Çeçenistan'dan sorumlu
bakan Vladimir Yelagin, Kremlin'in atadığı Çeçen yönetici
Ahmet Kadirov'a ayrıca savaşçı gruplarla barış görüşmelerinin
yapılması için çağrıda bulundu.
Yine The Moscow Times'ın haberine göre Tişkov, geçen hafta
Strasboug'ta Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ve Rus
Duması Çeçenistan Ortak Çalışma Grubu'nun şemsiyesi altında
kurulan Danışma Konseyi'nin planın uygulanmasında rol
alabileceğini söylüyor.
|