Bu günlerde beklenen Rusya’da tüm ekonomik faaliyetlerde
çöküştür. Bunun iki ana sebebi vardır. Birincisi, Gürcistan ve
Osetya olayları karşısında eli kolu bağlı kalan ABD ve AB,
eline bir fırsat geçirmiştir ve Rusya’yı sıkıştıracaklardır.
Ukrayna da Rusya’nın uyguladığı saldırgan politika da bu olayı
hızlandırmıştır. İkincisi ve daha önemlisi ise, Petrol
gelirlerindeki keskin düşüş Rusya ekonomisini iflas noktasına
getirmiştir. Oligarkların milyar Dolarları ise İsviçre,
Lüksembourg ya da vergi cennetlerindeki hesaplarındadır.
Onlardan Rusya ekonomisine hayır beklenmemektedir. Rusya da
halkın birikimleri ise yeterli değildir 1998 krizinden beri
Rusya petrol, gaz ve diğer doğal kaynaklarından kazandığının
büyük bir kısmını oligarklara aktarmakta, geri kalanı ile de
korkunç bir tüketim ekonomisini körüklemektedir. Şimdi bu
denge bozulmuştur. Dünya da üretim azalmaktadır. Rusya’nın ana
ihraç kalemlerine olan talep düşmüştür. Rusya’da ham madde
fiyatlarını düşürmüştür. Kısa vadede, en azından Obama’nın
görev süresinde, fiyatlarda önemli bir artış beklenmemektedir.
Tüketime yönelik sektörler çökmektedir. Şu anda 5 milyon
civarında olan işsiz sayısının ikiye katlanarak 10 milyona
çıkması beklenmektedir. Bu rakamların resmi olması durumun
vahametinin çok daha büyük olduğunu göstermektedir. Çünkü
Rusya doğru düzgün bir istatistik sistemine sahip değildir.
Gerçek işsiz sayısı istatistiklerde görülenin çok üstündedir.
Rusya, Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün yolsuzlukla mücadele
endeksinde 147. sıradadır. (Türkiye 58. sıradadır.) Bizim
ülkemizdeki yolsuzluklar, rüşvet ve ihale yolsuzluğunun ne
kadar rahatsız verici olduğunu düşünün. Rusya’daki durumun ne
kadar kötü olduğunu tahmin edersiniz. Rusya, Sınır Tanımayan
Gazeteciler Örgütü’nün basın özgürlüğü sıralamasında 141.
sıradadır. (Türkiye 103. sıradadır.) Dünya da Özgür Ev benzeri
pek çok organizasyon Rusya’yı “Özgür Olmayan Ülkeler''
kategorisine sokmaktadırlar. Bu ülkenin vatandaşlarının
ekonomik krizden çok etkilenmeyecekleri varsayımı geçersizdir.
Her şeyden önce ve herkesten çok etkileneceklerdir. Ruble’nin
değer kaybı AKTOB’un düşündüğünden çok fazla olacaktır. (1 USD=
40 Ruble) Böylece ABD kendi krizinin bir kısmını Rusya’ya
ödetecektir.
Rusya ekonomisi 1998 krizine yakalandığından çok daha
kırılgandır. Ekonomik dönüşümü gerçekleştirememiş, sadece bir
avuç yeni zengin yaratabilmiştir. Demokrasi, Rusya için henüz
bir anlam ifade etmemektedir. Çarlık döneminde “Baba Çar'’,
SSCB döneminde “yanılmaz önder'' imajı şimdi de devam
etmektedir. İşler iyi gittiği sürece bu imajlar Rusya halkını
rahatsız etmemektedir. Ancak işler kötü gitmeye başladığında
Ruslar “babaları sevmez'' hale gelmektedirler. Örnek mi? İşte
Romanov sülalesinin başına gelenler, “Ekim Devrimi '' ya da
tankların Duma’yı bombalaması, “Beyaz Devrim''. Bu krizin yeni
sosyal patlamalar yaratacağını varsaymak kehanet değildir.
Rusya da turizm sektöründe ardı ardına iflaslar yaşanmaktadır.
Şimdi küçükler batmaktadır. Piyasa etkileri sınırlıdır. Ancak
en büyükler bile maaş ödeyememekte, reklam bütçelerini
yaratamamaktadırlar. Ne ülke ne de vatandaşlarının turizm
yapacak halleri kalmamıştır. Herkes geçimini sağlamanın
yollarını aramaktadır. AKTOB, inanılmaz bir iyimserlikle,
fiyat ayarlamalarının sene başında yapılabileceğini
sanmaktadır. Bu Rusya piyasasında olanaksızdır. Türkiye ye
Rusya ve BDT den gelecek yolcu sayısında % 50’lik bir düşüş
beklenmelidir. Bu pazardan elde edilecek gelirdeki düşüş ise
daha fazla olacaktır.
Yolcu sayısındaki ve gelirdeki düşüşü kabul ederek,
sınırlamaya çalışmak için otellerimiz bu pazarlarda sürekli
aksiyon yapmalılar. Şu anda yapılan “ön ödemesiz kontenjan’’
anlaşmalarının çoğu Türkiye’de yerleşik BDT ülkelerinden gelen
kişilerin kurduğu seyahat acenteleri tarafından yapılmaktadır.
Bu anlaşmaların gerçekleşeceğini beklemek ham hayaldir. Başta
1 numaralı tur operatörü olmak üzere Rusya’da ciddi
sayılabilecek tüm tur operatörleri ise krizdedir. Bırakın 2009
ön ödemelerini, 2008’den kalan borçlarını ödeyememektedirler.
Yukarıda saydığım, yolsuzluk, anti demokratik uygulamalar vs
sebepleriyle bu paraları alınabileceğini düşünemeyiz. Sadece
Antalya bölgesinde incoming yapan acentelerin Rusya pazarından
alacakları milyonlarca Dolar’dır. Bu acentelerde aynı miktarı
otellere, uçak şirketlerine veya bankalara borçludurlar. Kendi
incomingini kendi yapan tur operatörlerini de hesaba
kattığınızda bu miktar göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür.
Yapılması gereken otellerin şimdi minimum fiyat vererek,
pazarda sıkışma yaşanmasına sebep olmaları değil, fiyatların
sene içinde sürekli düşürülerek, last minute satışlarına şans
vermeleridir. Pazar buna alışkındır. Krizi fırsat olarak
görerek bu pazarda genişleme yapacak olan Avrupalı büyük tur
operatörleri de bu şekilde devreye girebilir. Mevcut tur
operatörlerinin hemen hemen tamamı krizdedir ve bu kriz
yapısaldır. Yani bunların krizden çıkacaklarını bekleyemeyiz.
2008 alacaklarını kurtaracak politikalara ihtiyaç vardır.
Henüz ortaya çıkmamış ama krizi değerlendirerek büyüyecek olan
tur operatörleri ise bu pazarda yeni riskler almayacaklardır.
Onları Türkiye satışlarına yönlendirmenin yolu fiyatları
sistemli bir şekilde aşağı çekmektir.
Uçaklarda bollaşma olacağı ve düşen petrol fiyatları nedeniyle
ucuzlayacağı varsayımı da yanlıştır. Moskova dışı tüm uçuşlar
2007–2008’de bile yüksek risk taşıyan uçuşlardır. Uçağın boş
kalkma olasılığı herhangi başka bir pazardan çok daha
yüksektir. Bu risk fiyatları oluşturan ana etkendir. Bu etken
2009’da daha belirgin hale gelecek Moskova ve St Petersburg
içinde uçak fiyatlarında yükselme, uçuş sayısında azalmayı
getirecektir. İçeride canlanacak iç turizm destinasyonlarına,
örneğin Moskova-Soçi, uçuş sayıları artacaktır.
Tanıtımın artırılmasını önermek ise dipsiz kuyuya para atmak
istemekle eş anlamlıdır. Rusya’daki kriz ekonomiktir. Tanıtım
vs ile ilgili değildir. Türkiye ye gelemeyen turist başka bir
yere gitmemektedir. Parası olmadığından veya parasının
olmayacağını varsaydığından seyahate çıkmamaktadır. Oraya
harcanacak tanıtım bütçesi, başka pazarlara kaydırılmalıdır.
AKTOB parası olmayana tanıtım önermektedir. Örneğin hepimiz
Bentley’in iyi bir otomobil olduğunu bilmekteyiz. Alamama
sebebimiz paramızın yetmemesidir. Bentley’in tanıtım yapmaması
değil. Aynı şekilde Rusya dan 2009 az turist gelecek olmasının
sebebi paralarının olmaması veya olanlarını tasarruf etmek
zorunda olmalarıdır, tanıtım eksikliği değil.
Son söz olarak da şunları ekleyelim:
Rusya ve BDT ekonomik krizi bizim ya da AB’nin hissettiğinden
çok daha fazla hissetmektedir.
Mısır bu pazarda % 30’luk bir düşüş yaşamıştır ki, henüz kriz
tam olarak hissedilmemişken bu düşüş yaşanmıştır. 2009’da bu
rakamları bile arar hale gelebilirler.
10 milyon resmi işsiz zaten cılız olan orta sınıfların çok
sıkıntılı bir döneme girmeleri demektir. Bu beklenmelidir.
Sosyal çalkantılar ekonomik krizle birlikte derinleşebilir. Bu
durum turizmi doğrudan etkileyecektir.
Uçak fiyatları önemli bir ölçüde ucuzlamayacaktır.
Tur operatörlerinin Türkiye ye önemli rakamlarda borçları
vardır. Yeni satışların azalması bu borçların dönüşünü
olanaksızlaştıracaktır. Bunların tahsili için yeni argümanlar
yaratacak işlemlere gereksinim vardır.
Fiyatlarda düzenleme kaçınılmazdır. Oteller fiyatlarda
sistemli ve devamlı bir indirime gitmelidirler. Last minute
şansı zorlanmalıdır.
Tanıtım bütçesi başka pazarlara aktarılmalı, bu pazarda tur
operatörlerine tanıtım katkısı vs yöntemler denenmelidir. |