Çerkesler olarak, Türkiye'de
uzun bir süredir yaşanmakta olanlara seyirci kalmak yerine bir
an önce toparlanarak haklarımızı almanın zamanı gelmiştir. Aziz vatanımız Türkiye ile
kadim dostumuz/kardeşimiz Türklere temelden düşman olanlar,
ihanet edenler, yapmadıklarını bırakmayanlar, işte maalesef
bugün nasıl da itibar görmekte, talep ettiklerini ve hatta
fazlasını bir bir almaktadırlar.
Açıkça görülmektedir ki, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden
bugüne, maalesef en tavizkar ve en zayıf dönemini yaşamakta,
devlet aygıtı lime lime çözülmektedir. Cumhuriyetin içinde
olduğu bu üzücü süreç Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemleri
ile örtüşmektedir.
Biz Çerkesler yaşananları doğru okumalı, geleceği görmeli ve
üzerimizde kutsal bir görev olan Çerkes milletinin haklarını
bir an önce alarak gelecek kuşakları sonsuza kadar taşıyacak
bir kimliği onlara kazandırmalıyız. Bu çözülme süreci ve
akabinde yaşanacaklardan, milletimizi korumalı, başkalarının
inisiyatifine ve insafına bırakmadan sahip çıkmalıyız.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda en önemli unsur Çerkesler
olmuştur. Bu husus tartışmaya dahi açılmayacak kadar kesindir.
Şayet bizler olmasaydık, ne Kurtuluş Savaşı organize
edilebilir, ne başarılabilir, ne de imparatorluğun küllerinden
bir cumhuriyet kurulabilirdi. Cumhuriyetin kuruluşu sonrası
baskı altına alınan, sürülen, yasaklanan, ezilen ve hakarete
uğrayan biz Çerkesler, bugüne kadar sessiz bir asimilasyon
sürecinde kalmış olsak da artık dünyanın ve Türkiye'nin içinde
olduğu bu konjonktürü iyi anlamalı, şartları lehimize
kullanmalı ve tarihi fırsatı kaçırmamalıyız.
Ata yurdumuz ve orada yürütülecek mücadele ayrı bir konu,
kurucusu ve gerçek sahibi olduğumuz Türkiye'de yürüteceğimiz
mücadele ayrı konudur. Kimse bize ata yurdumuzu işaret ederek,
bu topraklarda misafir muamelesi yapamaz. Bu aziz vatana en
çok hakkı geçen de bu vatanda en çok hakkı olması gereken de
bizleriz.
Haklarımız nelerdir?
1) Çerkes kimliğinin tanınması ve anayasal güvence
altına alınması,
a)
Anayasa'da tanımaya ve hakların güvencesine ilişkin
değişikliklerin yapılması,
b) Anayasal
hakların kanunlara da yansıtılarak uygulamaya
geçmesinin
sağlanması.
2) Çerkes siyasal ve kültürel haklarının yaşama
geçirilmesi;
a) Çerkes
Partileri'nin kurulma hakkının tanınması,
b) Çerkes
Dernek ve Örgütleri'nin kurulma hakkının tanınması,
c) Çerkes
Yerleşim Adları'nın geri verilmesi,
d) Çerkes
Tarihi Şahsiyetleri'nin itibarlarının iade edilmesi,
e) Çerkes
Dili'nde eğitim hakkının tanınması,
ea) Devlet tarafından (nüfusa göre) bölgesel okullar
açılması,
eb) Devlet tarafından diğer yerlerde seçmeli ders
uygulanması,
ec) Devlet tarafından üniversitelerde dil ve tarih
kürsüleri
açılması,
ed) Özel okulların açılması hakkının verilmesi.
f) Eğitim
kitaplarında bulunan Çerkes milleti ve mensuplarına ilişkin
ifadelerin gözden
geçirilmesi,
g) Çerkes
isim ve soy isimlerinin kullanım hakkının tanınması,
h) Kapatılan
ve/veya tahrip edilen Çerkes kültürüne ilişkin
taşınmazların
iadesi,
ı) Çerkes
radyo-televizyon ve gazete yayın hakkının tanınması,
i) Çerkes
sembol ve işaretlerinin kullanım hakkının tanınması.
3) Çerkes Soykırımı'nın tanınması;
a) Çerkes
Soykırımı'nın T.B.M.M. tarafından tanınması;
b)
Soykırımdan sorumlu Rusya Federasyonu'na tanıma yönünde
baskı
yapılması,
c) Diğer
ülkeler tarafından tanınmanın sağlanması,
d) Soykırım
için özel gün, anıt, müze vb. izinlerin verilmesi ve
faaliyetlerin
desteklenmesi.
İçinde bulunulan bu tarihi fırsatı yakalayabilirsek, gelecek
kuşaklarımız kimlik ve bilinçlerini kazanacaklar ve yok olma
sürecimiz durdurulmuş olacaktır. |