...................
...................
ARTEMİS

GHUNEKHO Savsır Özbay
10 Eylül 2009

                         
...................
 
...................

CircassianCenter Notu: Aşağıdaki makaleyi yazan 13 yaşındaki genç hemşehrimiz Savsır'a teşekkür ediyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyoruz. 


Son Grek söylencelerinde (mith) Zeus’un yeri ve yurdu belli olmayan avcı kızı olarak anılır. Artemis, Zeus’a ulaşıncaya değin eski anlatımlarda, anaerkil dönemde iki şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan birincisi Ephesoslu Artemis ve ikincisi Brouronlu Artemis’tir.

Ephesoslu Artemis tapımı İonların bu bölgelere yerleşmelerinden çok önceki dönemlere uzanmaktadır. Bu en azından 13. yüzyıla kadar gider. Ephesoslu Artemis tapımı ilk dönemlerde Letoya'ydı. Kaystros ırmağı kıyılarında bulunduğu söylenen kutsal bir ağaca bağlı (Adigelerde de Kutsal Ağaç var) bir yontuyla temsil ediliyordu. Zamanla bu yontunun etrafında bir tapınak oluşturulurdu. Bu tapınak çevresinde her yıl ilk yazla birlikte eğlenceler düzenlenirdi. (Eğlence şekli Adigelerde var ve wuc dansı oradan gelmektedir.) Bu eğlenceler Artemis’in sıfatına uygundu. Tanrıça ilk yaz geldiğinde çiçeklerin açmasını, toprağın verimli kılınmasını denetlerdi ama ögelere hükmeder, havayı ve suları çekip çevirirdi. Hayvanların yaşayışını yönetir, yabanıl hayvanları evcilleştirirdi. Hastalıklarını iyileştirir ve sağlık Tanrıça’sı da olduğu gibi kızoğlan kızdı.

Kutsal Ağaç, Tanrıça’nın doğduğu yeri göstermekte ve bu yerdeki kalıntılarda süt emen bir çocuk bulunmaktadır. Bunlar Leto ve kızı Artemis’ti. Artemis zamanla annesinin yerini aldı. Çünkü tarih dönemi olarak da anaerkil bir dönemdir. Artemis’in bir çok yerde tapımları vardır. Bunlardan biride Sparta’daki Artemis Orthia Tapınağı’ydı. Burada Tanrı’nın söğüt dalları arasında bulunduğu söyleniyordu. Şimdi Grekçe’de Ps'elazos yani söğüt sözcüğü Adigece’de ps'elı olarak halen söylenir. Gerçekte Sparta’nın ilk yerlileri olarak bilinenlerin Kafkasya kökenli Leleglerin olması Tanrıça’nın Kafkasya kökenli olduğunu da gösterir. Ayrıca bu Tanrıça yirmi dört yerde tapınmakta ve bu bölgelerde Kafkasyalı Leleg ve Karyalıların bölgeleridir.


Brauronlu Artemis
(1)

Arkadialıların atası "ayı adam", arkastı. Arkas dünyaya gelmeden önce Artemis’in arkadaşı olan annesi ayı kılığına sokulur. Arakas’ın annesinin adı Kallisto, Megisto’dur. Bunlar aslında Artemis’in diğer adlarından da başka bir şey değildir. Attika kıyılarında bir Artemis brurosu bulunmaktaydı. Genç kızlar evlilik çağına geldiklerinde buraya gelip ayı dansı yaparlardı. Adigelerdeki bir atasözü o günlere bizleri de götürmektedir.

Adigelerde evlenme çağına gelen bir genç kendine bir kız bulmak zorundadır. İşte bu durumlar karşısında anne tarafından kız bulmak için gencin annesine verdiği söz çok önemlidir. Bunun için söz vermenin kolay olmadığı da "elinde olmayan ayı postu için annene söz verme" deyimi kullanır. Sanırım ayı postu olarak kabul edilende o günlerden kalma ayı postuna bürünmüş kızı bulmak ve evlenmenin zorluğu, olayı yatmaktadır.

Bunun dışında Truva savaşlarına katılmak isteyen aka gemileri Aulis limanından çıkışlarında fırtınaya kapılırlar. Ordunun bilicisi Artemis’in öfkelendiğini, ancak kral Agememnon’un kızı İphgeneia’yı kendisine kurban edildiği taktirde öfkesinin yatışacağını söyler. Bunun üzerine Agememnon’un kızı öldürülmek için sunağa çıkartılır. Bıçak tam boğazına saplanacağı zaman kız Tanrıça tarafından havaya kaldırılıp onun yerine bir geyik indirilir. (İslam’daki kurbanın çıkışının kökenidir.) Tanrıça kızı Tauris'e (Kırım) götürür. Tauris kralı Thoas kıyılarına ayak basan yabancıları Artemis’e kur etmektedir. Ancak kız burada kurban edilmez ve tapınağa rahibe olur. Yıllar sonra annesini öldüren Orestes, Tauris’e sürgün edilir. Thoas bunun idam edilmesi için İphgeneiya’ya teslim eder. Kız, kardeşini tanır ve idam ettirmeden gizlice gemiye binip vatanına döner.

Kral Thoas, Lemnosluydu. Bir gece Lemnoslu kadınlar tüm erkekleri öldürürler. Yalnız içlerinden Hypsipyl'e babasını öldürmez. Bu baba Thoastı. Hypsiple babasını Dionysos giysileri içinde kıyıya getirir ve oradan gemiyle Taurise göndermiştir. Thoasta burada sonradan kral olur.

Artemis’le ilgili geyik olayı daha sonraları Kırım’da Hunlarla birlikte karşımıza çıkmaktadır. Yunan ‘’io’’ efsanesine benzer bir şekilde kelebek tarafında kovalanan bir inek, bazılarına göre bir geyik Hunlara Maetois’in öte tarafına giden yolu göstermiştir. (2) Buradaki yer Azak’ın Adigey tarafıdır.

Bu olaylarla Tanrıça’nın kimliği ve nereye ait olduğu da açıklık kazanmaktadır. Kendisi Arkadiaya Attika’dan, Attikka’ya Lemsos’tan, Lemsos adasına da Karadeniz’in uzak kıyılarından getirmiş olan Pelasg ve Pelasg Tanrıçası’ydı.

Pelasglar Kafkasya ve Karadeniz’in kuzeyinden üç ana yolla göç etmişlerdir. Bunlar; Balkanlar üzerinden Ege’ye, deniz yoluyla Marmara taraflarına ve kara yoluyla da günümüzün Ortadoğu’suna yerleşmişlerdir. Bunları bulunduğu yerlerde çok uzun dönemler dillerini ve anaerkil kültürlerinin varlığı korundu.

Pelasgların yayılma alanları içinde bir çok Ayı Dağı Efsaneleri bulunmaktadır. Geyik olayı ise günümüzde Lezgilerin sembolü durumundadır. Pelasg bölgelerinde bazı halklara baktığımızda bunların kalıntılarının halen Kafkasyalılar arasında görebilmekteyiz. Bunlardan biri Kaukonlardır. Kaukonların ismi Kafkasya’yla bağlantılı olduğu gibi ailenin fertleri Xhok'on adıyla saygın bir aile olarak Adigeler arasında bulunurlar. Pelasgların asıl yaşadıklarından biride Kios adasında Kaukasa adında bir köy ve Artemis Kaukasis, yani Kafkas Artemis’i Tapımı bulunmaktadır.

Artemis bir çok yerde değişik isimlerle anılmaktadır. Genel olarak bu isimlerin bulunduğu bölgeler Pelasgların yayılma alanlarıdır. Şimdi Artemis ve bağlı olduğu Pelasgları Adigece açıklayalım.

Artemis:
Zeus’un yeri yurdu belli olmayan avcı kızı

ar: Adigece’de ‘’o’’
tem: Adigece’de ‘’nerde’’
yis:
Adigece’de ‘’oturuyor’’
ar-tem-yis:
o nerde oturuyor.

Yani ‘’nerede oturduğu belli olmayan’’ anlamındadır. ‘’y’’ sesi zamanla kaybolup Artemis (3) şekline dönüşmüş ve Tanrıça’nın tapımıyla da örtüşmektedir.

Pelasg, bu isim değişik şekillerde açıklanmak istenmişse de kimse yeterli açıklamada bulunamamıştır. Anlam itibariyle ‘’asların sarı önderleri’’ anlamındadır. Bizler günümüzde ‘’lez-gi’’

‘’Adı-ge’’ gibi ek tabirler kullanmaktayız. Bunların dışında Attika, Thoas, Tauris, Maetois gibi isimlerde Çerkes-Adige diliyle de açıklanmaktadır. Gerçek olarak baktığımızda Artemis’in çıkış yeri Kafkasya ve bizim Setenay’ımızın bir çok özelliklerini taşımaktadır. Kafkasyalı Pelasglarla da Setenay Kafkasya dışına taşınmış, ilaheleştirilmiş ve tapınılmıştır.


KAYNAKLAR:
1)
Tarih Öncesi Ege, Payel Yayınları, İstanbul
2)
Attilla ve Hunlar Ankara Üniversitesi, DTCF Yayınları, s.219, Ankara
3)
Diller ve Çerkesce M. K. Özbay, (Basılmadı)
4)
İzmit Tarihi, 1969, İstanbul