CircassianCenter
Notu: Aşağıdaki makaleyi yazan 13 yaşındaki genç
hemşehrimiz Savsır'a teşekkür ediyor, başarılı çalışmalarının
devamını diliyoruz.
Son Grek söylencelerinde (mith) Zeus’un yeri ve yurdu belli
olmayan avcı kızı olarak anılır. Artemis, Zeus’a ulaşıncaya
değin eski anlatımlarda, anaerkil dönemde iki şekilde
karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan
birincisi Ephesoslu Artemis ve ikincisi Brouronlu Artemis’tir.
Ephesoslu Artemis tapımı İonların bu bölgelere
yerleşmelerinden çok önceki dönemlere uzanmaktadır. Bu en
azından 13. yüzyıla kadar gider. Ephesoslu Artemis tapımı ilk
dönemlerde Letoya'ydı. Kaystros ırmağı kıyılarında bulunduğu
söylenen kutsal bir ağaca bağlı (Adigelerde de Kutsal Ağaç
var) bir yontuyla temsil ediliyordu. Zamanla bu yontunun
etrafında bir tapınak oluşturulurdu. Bu tapınak çevresinde her
yıl ilk yazla birlikte eğlenceler düzenlenirdi. (Eğlence şekli
Adigelerde var ve wuc dansı oradan gelmektedir.) Bu eğlenceler
Artemis’in sıfatına uygundu. Tanrıça ilk yaz geldiğinde
çiçeklerin açmasını, toprağın verimli kılınmasını denetlerdi
ama ögelere hükmeder, havayı ve suları çekip çevirirdi.
Hayvanların yaşayışını yönetir, yabanıl hayvanları
evcilleştirirdi. Hastalıklarını iyileştirir ve sağlık
Tanrıça’sı da olduğu gibi kızoğlan kızdı.
Kutsal Ağaç, Tanrıça’nın doğduğu yeri göstermekte ve bu
yerdeki kalıntılarda süt emen bir çocuk bulunmaktadır. Bunlar
Leto ve kızı Artemis’ti. Artemis zamanla annesinin yerini
aldı. Çünkü tarih dönemi olarak da anaerkil bir dönemdir.
Artemis’in bir çok yerde tapımları vardır. Bunlardan biride
Sparta’daki Artemis Orthia Tapınağı’ydı. Burada Tanrı’nın
söğüt dalları arasında bulunduğu söyleniyordu. Şimdi Grekçe’de
Ps'elazos yani söğüt sözcüğü Adigece’de ps'elı
olarak halen söylenir. Gerçekte Sparta’nın ilk yerlileri
olarak bilinenlerin Kafkasya kökenli Leleglerin olması
Tanrıça’nın Kafkasya kökenli olduğunu da gösterir. Ayrıca bu
Tanrıça yirmi dört yerde tapınmakta ve bu bölgelerde
Kafkasyalı Leleg ve Karyalıların bölgeleridir.
Brauronlu Artemis (1)
Arkadialıların atası "ayı adam", arkastı. Arkas dünyaya
gelmeden önce Artemis’in arkadaşı olan annesi ayı kılığına
sokulur. Arakas’ın annesinin adı Kallisto, Megisto’dur. Bunlar
aslında Artemis’in diğer adlarından da başka bir şey değildir.
Attika kıyılarında bir Artemis brurosu bulunmaktaydı. Genç
kızlar evlilik çağına geldiklerinde buraya gelip ayı dansı
yaparlardı. Adigelerdeki bir atasözü o günlere bizleri de
götürmektedir.
Adigelerde evlenme çağına gelen bir genç kendine bir kız
bulmak zorundadır. İşte bu durumlar karşısında anne tarafından
kız bulmak için gencin annesine verdiği söz çok önemlidir.
Bunun için söz vermenin kolay olmadığı da "elinde olmayan ayı
postu için annene söz verme" deyimi kullanır. Sanırım ayı
postu olarak kabul edilende o günlerden kalma ayı postuna
bürünmüş kızı bulmak ve evlenmenin zorluğu, olayı yatmaktadır.
Bunun dışında Truva savaşlarına katılmak isteyen aka gemileri
Aulis limanından çıkışlarında fırtınaya kapılırlar. Ordunun
bilicisi Artemis’in öfkelendiğini, ancak kral Agememnon’un
kızı İphgeneia’yı kendisine kurban edildiği taktirde öfkesinin
yatışacağını söyler. Bunun üzerine Agememnon’un kızı
öldürülmek için sunağa çıkartılır. Bıçak tam boğazına
saplanacağı zaman kız Tanrıça tarafından havaya kaldırılıp
onun yerine bir geyik indirilir. (İslam’daki kurbanın
çıkışının kökenidir.) Tanrıça kızı Tauris'e (Kırım) götürür.
Tauris kralı Thoas kıyılarına ayak basan yabancıları Artemis’e
kur etmektedir. Ancak kız burada kurban edilmez ve tapınağa
rahibe olur. Yıllar sonra annesini öldüren Orestes, Tauris’e
sürgün edilir. Thoas bunun idam edilmesi için İphgeneiya’ya
teslim eder. Kız, kardeşini tanır ve idam ettirmeden gizlice
gemiye binip vatanına döner.
Kral Thoas, Lemnosluydu. Bir gece Lemnoslu kadınlar tüm
erkekleri öldürürler. Yalnız içlerinden Hypsipyl'e babasını
öldürmez. Bu baba Thoastı. Hypsiple babasını Dionysos
giysileri içinde kıyıya getirir ve oradan gemiyle Taurise
göndermiştir. Thoasta burada sonradan kral olur.
Artemis’le ilgili geyik olayı daha sonraları Kırım’da Hunlarla
birlikte karşımıza çıkmaktadır. Yunan ‘’io’’ efsanesine benzer
bir şekilde kelebek tarafında kovalanan bir inek, bazılarına
göre bir geyik Hunlara Maetois’in öte tarafına giden yolu
göstermiştir. (2) Buradaki yer Azak’ın Adigey tarafıdır.
Bu olaylarla Tanrıça’nın kimliği ve nereye ait olduğu da
açıklık kazanmaktadır. Kendisi Arkadiaya Attika’dan,
Attikka’ya Lemsos’tan, Lemsos adasına da Karadeniz’in uzak
kıyılarından getirmiş olan Pelasg ve Pelasg Tanrıçası’ydı.
Pelasglar Kafkasya ve Karadeniz’in kuzeyinden üç ana yolla göç
etmişlerdir. Bunlar; Balkanlar üzerinden Ege’ye, deniz yoluyla
Marmara taraflarına ve kara yoluyla da günümüzün Ortadoğu’suna
yerleşmişlerdir. Bunları bulunduğu yerlerde çok uzun dönemler
dillerini ve anaerkil kültürlerinin varlığı korundu.
Pelasgların yayılma alanları içinde bir çok Ayı Dağı
Efsaneleri bulunmaktadır. Geyik olayı ise günümüzde Lezgilerin
sembolü durumundadır. Pelasg bölgelerinde bazı halklara
baktığımızda bunların kalıntılarının halen Kafkasyalılar
arasında görebilmekteyiz. Bunlardan biri Kaukonlardır.
Kaukonların ismi Kafkasya’yla bağlantılı olduğu gibi ailenin
fertleri Xhok'on adıyla saygın bir aile olarak Adigeler
arasında bulunurlar. Pelasgların asıl yaşadıklarından biride
Kios adasında Kaukasa adında bir köy ve Artemis Kaukasis, yani
Kafkas Artemis’i Tapımı bulunmaktadır.
Artemis bir çok yerde değişik isimlerle anılmaktadır. Genel
olarak bu isimlerin bulunduğu bölgeler Pelasgların yayılma
alanlarıdır. Şimdi Artemis ve bağlı olduğu Pelasgları Adigece
açıklayalım.
Artemis: Zeus’un yeri yurdu belli olmayan avcı kızı
ar: Adigece’de ‘’o’’
tem: Adigece’de ‘’nerde’’
yis: Adigece’de ‘’oturuyor’’
ar-tem-yis: o nerde oturuyor.
Yani ‘’nerede oturduğu belli olmayan’’ anlamındadır. ‘’y’’
sesi zamanla kaybolup Artemis (3) şekline dönüşmüş ve
Tanrıça’nın tapımıyla da örtüşmektedir.
Pelasg, bu isim değişik şekillerde açıklanmak istenmişse de
kimse yeterli açıklamada bulunamamıştır. Anlam itibariyle
‘’asların sarı önderleri’’ anlamındadır. Bizler günümüzde ‘’lez-gi’’
‘’Adı-ge’’ gibi ek tabirler kullanmaktayız. Bunların dışında
Attika, Thoas, Tauris, Maetois gibi isimlerde Çerkes-Adige
diliyle de açıklanmaktadır. Gerçek olarak baktığımızda
Artemis’in çıkış yeri Kafkasya ve bizim Setenay’ımızın bir çok
özelliklerini taşımaktadır. Kafkasyalı Pelasglarla da Setenay
Kafkasya dışına taşınmış, ilaheleştirilmiş ve tapınılmıştır.
KAYNAKLAR:
1) Tarih Öncesi Ege,
Payel Yayınları, İstanbul
2) Attilla ve Hunlar Ankara Üniversitesi, DTCF Yayınları,
s.219, Ankara
3) Diller ve Çerkesce M. K. Özbay, (Basılmadı)
4) İzmit Tarihi, 1969, İstanbul |