Dığe |
дыгъэ |
Güneş |
Maze |
Мазэ |
Ay |
Şıxulhağue |
Шыхулъагъуэ |
Samanyolu |
Vağuezeşibl |
Вагъуэзэшибл
|
Büyükayı |
Yiş'herevağue |
Ищхъэрэвагъуэ
|
Kutup Yıldızı |
Vağuekan |
Вагъуэкъан |
Mars, Jüpiter, Satürn |
Vağueabrec |
Вагъуэабрэдж
|
? |
Nehuş'vağue |
Нэхущвагъуэ |
Venüs (Zühre Yıldızı) |
Vağueyij |
Вагъуэиж |
Kayan Yıldız (Göktaşı) |
Hıeşh'ejvağue |
- |
5 Yıldız
(Akşam Yıldızı veya
İftar Yıldızı olarak
adlandırılır)
Bunlar:
Sirius - Cириус,
Kemer - Aрктурэ,
Kapelle - Kапэллэ,
Alfa - Aлъфэ,
Beta - бэтэ |
Vağueguşe |
Вагъуэгущэ |
? |
Şogueğağevağue
|
Шогуэгъагъэвагъуэ
|
? |
Vağuesogure |
Вагъуэсокъурэ
|
? |
Vağuegublaşxedec
|
Вагъуэгублащхьэдэс
|
? |
Vağuebaş |
Вагъуэбаш |
Berenis takım yıldızı |
Vağueh'elıve |
Вагъуэхьэлывэ
|
? |
Vağueşelhakhe
|
Вагъуэщэлъахъэ
|
Lyra (Çalgı
takımyıldızı) |
Vağuebe |
Вагъуэбэ |
Delfin takımyıldızı |
Vağuek'ıapse
|
Вагъуэк|апсэ |
Andromeda takımyıldızı |
Vağueşığe |
Вагъуэщыгъэ |
? |
Vağuedemekue
|
Вагъуэдэмэкъуэ
|
? |
Dey jığ vağue |
Дэй жыг вагъуэ |
? |
Temırkazakvağue
|
Тэмыркъэзакъвагъуэ
|
? |
Yıldızları yukarıda
sıraladığımız şekilde isimlendiren Adigeler, yıldızların
durumuna göre yaşamlarını düzenler, çiftçiler yıldızların
doğuşuna batışına göre işlerini düzenlerler, denizciler Azov
denizine ve Karadeniz'e yıldızların durumuna göre açılırlardı.
Mesela avcılar ve savaşçılar yollarını yıldızların durumuna
bakarak bulurlar, gidecekleri hedefe hiç şaşmadan ulaşırlardı.
Söylencelerde yerini almış şu kalıplaşmış ifade bunun en iyi
göstergesidir. - Madem ava çıkıyorsunuz Şıxulhağue'yi
(Samanyolu) izleyin, o sizi hiç şaşırtmaz.
Adigelerin astronomi bilgisinden istifade ile geleceğe dair
tespitlerinde bahseden Hanceriy "Kutup Yıldızı, Büyükayı ve
Samanyolu'nu sürekli yön belirlemek için kullandıklarını,
yıldızlara bakarak doğada olabilecek önemli değişimlere dair
tahminlerde bulunduklarını ve bu tür yetenekleri olan
kişilerin Adigeler arasında çok itibar gördüklerini" anlatır
bir yazısında.
Yeni doğan ayın durumundan ve hilalin uç kısımlarının
kıvrılışından o ay iklimin ve havanın nasıl olacağına dair
tahmin yürütülür günlük hava tahminleri ise güneşin doğuşuna
batışına göre tahmin edilir tarım ve benzer işlerle uğraşanlar
buna göre işlerini düzenlerlermiş.
Vağuebe (Delfin takımyıldızı) kuzey Kafkasya'nın gökyüzüne
yerleştiğinde (Mart ayı içerisinde) bu ilkbaharın başlangıcı,
bu yıldızın gökyüzünde görünmez oluşu ise sonbaharın
başlangıcı olarak kabul edilirmiş.
Akşamvağue (beşli yıldız grubu) ile iftar saatlerini,
Nehuşvağue (zühre yıldızı) ile sahur saatlerini
belirlerlermiş.
Vağuebe (Delfin takımyıldızı) ile yılın mevsimleri tayin
edilirmiş, bu yıldızın Kafkas gökyüzünde görünmesi 21 Mart
tarihine tekabül eder, bu aynı zamanda yeni yılın başlangıcı
olarak da kabul edilirmiş.
İlk baharda bu yıldızın topraktan çıktığına, yazın tarım
alanlarını, sonbahar da ormanları ve yüksek ağaç tepelerini
aydınlattığına, kışın ise yine toprakta kaybolduğuna
inanılırmış.
Yazın ve kışın en soğuk ve en sıcak günlerinin bu yıldız ile
ilgisi olduğu düşünülür mevsim normalleri dışındaki havaların
bu yıldızın konumundan kaynaklandığına inanılırmış.
Adigeler Ay'a ayrı bir önem verir ve saygı duyarlarmış.
Bu durum Kuzey Kafkasya'da yapılan kazılarda ve bulunan tarihi
eserlerde net bir biçimde fark edilmektedir.
Hatta bu gün bile yeni ay yükseldiğinde üç adım atılarak dua
edilmesi şeklinde bir inanç mevcuttur.
Ay'ın dolunay halinde, gümüş bir yüzüğün içerisinden bakarak
geleceğe dair olayların görülebildiğine inanılır bu yöntem
genç kızlar arasında (bu şekilde kısmetin görülebileceğine
inanılarak) çok rağbet görürmüş.
Kafkas inancına göre Ay'ın Güneş'in kız kardeşi (bir kısmı
tarafından da erkek kardeşi) olduğuna, Güneş'in büyük, Ay'ın
küçük kardeş olduğuna ve ikisi arasında sonsuz bir sevgi
bulunduğuna hatta zaman zaman karşılaştıklarında sıkı sıkı
sarıldıklarına inanılırmış.
Oysa bu sımsıkı sarılmalar olarak nitelenen durum ortaya
çıktığında yani Güneş veya Ay tutulması olduğunda da bunu pek
istemezler, birinin diğerini serbest bırakması için
şapkalarını çıkartarak dua ederlermiş.
Adigelerin bu inanışlarından 15.yy başlarında yaşayan Fransız
Abri de la Motre bahsetmektedir.
James Bell 1837-1839 yıllarında Kafkasya'da bulunduğu sırada
tuttuğu günlüğünde Adigelerin ay ve güneşle ilgili
inanışlarından uzun uzun bahsetmektedir.
Adigeler Güneş'e de tıpkı Ay'a olduğu gibi pek çok inanış ile
yaşamlarında yer vermişlerdir. Kafkasya'da yapılan arkeolojik
kazılarda ortaya çıkartılan taş oymaların ve pek çok eşyanın
üzerinde güneş ve ay motiflerine çok sıklıkla rastlanır.
Bazı Adige boylarında son yüzyılın ilk yıllarına kadar güneşe
ilahi bir özellik atfedilmiş, bu günkü tanrı inancının yerine
konulmuştur.
Dığedışe (Altın Güneş) denilmiş, aileye giren yeni gelinlere
değer verildiğini göstermek ve aileye uğur getirmesi için
güneşle ilgili isimler Dığe, Dıpenehu, Dığeues, Dığedışe,
Dığenur, Dığetsıuk vb. konulurmuş. Bu gelenek günümüzde de
hala devam edegelmektedir
Sonuç olarak, gökyüzünün ve yıldızların Adige yaşamında çok
önemli bir yeri olduğunu, yıldızların her birinin ayrı ayrı bu
insanların yaşamında, günlük hayatlarını düzenlemede özel bir
önem ve anlam taşıdığını söyleyebiliriz.
Adigeler yıldızların durumlarından kaynaklandığına inandıkları
değişimleri ve tabiat olaylarını din ve tanrı inancı ile de
ilişkilendirmişler zaman içerisinde bu iki inanış neredeyse
birbirinin içerisine geçmiştir.
NOT:
Bazı yıldızlara Adigeler tarafından verilen isimlerin
Türkçe'de tam olarak hangi yıldızlara karşılık geldiği
bilinemediğinden bu türden olan isimlerin karşılıkları boş
bırakılmıştır. |