|
|
................... |
|
................... |
ADİGE-ABHAZ
İNANÇLARI |
GHUNEKHO Savsır Özbay |
|
|
................... |
|
................... |
Trabzon kökenli Hıristiyan din
adamı P. Minas Bıjışkya'nın Karadeniz çevresiyle ilgili güzel
bir eseri bulunmaktadır. Anılan eserde, bizimle ilgili bir çok
bölümler olmasına karşın inançlarımızla ilgili olanları
sizlerle paylaşmak istedim.
- Yıldırım isabet ederek ölenleri
şehit kabul ederler. Bunun için yedi gün yedi gece şenlik
yaparlardı. Ölüyü yıldırım çarptığı yerde bir ağacın kovuğuna
koyarlar ve üç gün üç gece eğlenirler. Üçüncü gün sonunda "Thashxor
yewuadg" Tha vurdu diye gömerlerdi. (Bu inanç eski Romalılarda
da olup adam ölmezse Zeus'un oğlu sayılır ve asiller sınıfına
kabul edilirdi.)
- Ağaçperest olduklarından, ağaçların yanına dikilen kazıklara
tapşi derlerdi. İşleri ne kadar acele olsa da başlarını
açarlar, atlarından inip dua ederlerdi.
- Tapşi denilen kazıklara dua edilirken Meryem Ana'yı anarlar.
Kimliğini bilmedikleri halde İsa'ya da Meyremıkho
diye saygı gösterirlerdi.
- Günlük duaları, "kısmetimizi sen vermezsen kimse vermez"di.
- Kendilerinin dindar olduğunun anlaşılması ve çalmasın diye
mallarının başına haç koyarlardı.
- Büyük bir bölümü ağaçperest ve meşe (kodosh) ağaçlarına
taparlardı.
- Ayin öncesi ağaçları süslerler, kılıç ve diğer silahlarını
ağaca asarlardı.
- Bütün ayinlerini bu ağacın etrafında dönerek sabaha kadar
dua ederlerdi.
- Kendilerine konuk olanı, sığınanı korur, esirleri acımasızca
satarlardı.
- Bir misafir evden ayrılıp başka birine misafirliğe giderse
kendilerine hakaret sayarlar ve kin beslerlerdi.
- Gün batımıyla evlerine döndüklerinde büyük bir ateş yakarlar
ve o alevin üzerinde dururlardı. Çünkü duman, vücutlarını
sarınca daha da kuvvetlendiklerine inanırlardı.
- Genelde ölülerini gömmez, ağaç kovuklarına koyup eşyalarını
ağaca asarlardı.
- Dağda yaşayanların bazıları kedi ve köpeklere taparlardı.
Yemekleri önce onlara verir, sonra kendileri yerlerdi. (Bu
inanç eski Mısırlılara benzemektedir. -GSÖ)
- Savaşta ölenler için esirler kurban edilir ve kanları göğe
savrulurdu. (Bu inanç eski Greklerde vardır. -GSÖ)
- Mezarlara saygı duyarlar ve ölüler için yemek dağıtırlardı.
- Bekar erkekler evleninceye kadar tıraş olmazlar, evlendikten
sonrada sakal bırakmazlardı.
- Evlenmek isteyen genç, düğünde mendili alnına sürer ve kızın
omzuna atar. Kızda kabul ederse koynuna koyar ve nişan
yapılmış olurdu.
- Nikah evliliği de nişanın yaşlıların huzurunda
tekrarlanmasıyla yapılırdı.
- Ölümden sonra kırk gün, kırk gece matem tutulur, kırk gün
boyunca gelip geçenlerin yemesi için mezara yemek bırakılırdı.
Kırk gün sonunda mezarının başında dua edilir, yemek yenir ve
eğlence düzenlenirdi. (Bu inanç Hıristiyan ve Anadolu
Müslümanlığı'ndaki kırk gün olayına
benzer.-GSÖ)
- Kendileri büyücü, falcı, bakla ve hayvan küreklerine bakarak
yapılan kehanetlere inanırlardı. (Bu gelenek eski Anadolu
kültüründe de
vardır. -GSÖ)
-Soğuksu'da bir Abaza kabilesi ölülerin başını tıraş ettikten
sonra gömerlerdi.
-Bucun'daki Abazalar, ağaçperest oldukları halde kilisede dua
edip ayin yaparlardı.
- Ardilerde bir kilise var ve içinde büyük bir kazan bulunur.
Senede bir defa kiliseyi ziyaret eden Abazalar, ölülerin
ruhları için bir sığır kurban ederek aynı kazanın içinde
pişirirlerdi.
- Abazalar meclisine samalta denirdi. Bu meclise, çaçba
(şah), açba (bey), nalipa (derebeyi), maan (bölükbaşı), çirik
(zabit), daba (küçük zabit), lakirba (ırsi ve mevki sahibi)
katılırlardı. En büyükleri çaçbaydı ve meclisçe seçilirdi.
- Akrabalarından kız almazlardı.
- Evlilikte ahlaksızlık yapanı denize atarlardı.(1)
Bunun dışında,
- Adige-Abhaz inançlarına göre Tanrı tüm atları kendileri için
yaratmış. Bunun içinde başkalarından at çalsalar da mallarının
geri alındığına inanırlardı.
- Müslümanlığa geçişlerde ailelerde Hıristiyanlarda vardı.
Müslümanlar domuz yemediklerinden evdeki büyük kazanların
ortasına tül gererler, bir tarafına domuz, diğer tarafına
koyun konulurdu. Suyunu da ortak
içerlerdi. (2)
KAYNAKÇA
1) P. Minas Bıjışkyan, Karadeniz Kıyıları Tarih ve
Coğrafyası, İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Yay.,
No: 1411-1969, İstanbul.
2) Osmanlıların Kafkas Ellerini Fethi, Atatürk
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay., No: 358-71-Araştırma
Serisi: 60 sh.16-78, Ankara. |
|
|
|
|
|
|
|