|
|
................... |
|
................... |
“ÇOK ESKİDENDİ, ÇOK ÇOK ESKİDEN” |
AJİBA Zafer Süren |
|
|
................... |
|
................... |
Geçen hafta elime bir kitap geçti.
Abhazya da basılmış. Diasporada dağıtılması içinde buraya,
Türkiye’ye gönderilmiş. ”Abhazya'nın Abhaz'a Verilişi”
adını taşıyor. Çocuklara yönelik olarak, resimlenerek Türkçe
yayımlanmış. Şu meşhur hikaye: Tanrı’nın
kendine ayırdığı toprağı Abaza’ya vermesi. Yayına hazırlayan
ve derleyen, halen Abhazya Geri Dönüş Devlet Komitesi
Başkanlığı görevini yürüten Anzor Mukba. Abazaca’dan Türkçe’ye
çeviren: Oktay Çkotua. Resimleyen: Anna Sangulıya.
Ben bir Abaza olarak üzüleyim mi, sevineyim mi bilemiyorum?
İki arada, bir derede kaldım. Sevimdim: Kendimi ve halkımı
hiçbir zaman Gürcülerin verdiği ad olan ‘Abhaz’ kelimesi ile
anmak istemem. Üzüldüm: Apsadgıl’ı Tanrı, yalnızca Apsuwalara
vermiş. Maalesef ben, öylesine gökten bir yerlere düşmüşüm!
Biz, burada, Diasporada, Türkiye ve Ortadoğu da, ortak bir
adla, Abaza adı ile anıldığımızı söylerken, KADK Abhaz, sayın
Sezai Babakuş ise, Abhaz-Abazin terimlerini tercih ediyor.
Sayın Sezai Babakuş’u anlayışla karşılayabiliriz: O bir
gazeteci, mesleği gereği özgür hareket etme serbestliğine
sahip, manevra alanı geniş. Erhan Şahin de ‘Abaza (y.n.)’
diyerek bana gönderme yapmış, sağ olsun. Şundan eminin,
Çorumda, dün dedesi, babası, bugün de kendisi dahil olmak
üzere bütün Adigelerin, bizler için (Apsuwa, Aşxaruwa, Aşuwa)
Abaza ismini kullandıklarını, adı gibi biliyor ve de
kullanıyor.
Bahsi geçen kitabın, 6, 8, 10, 12, 14, 16, 18 ve 20 numaralı
sayfalarında ‘Abhaz’ adı geçerken, 4, 10, 14, 22 ve 23
numaralı sayfalarında da ‘Apsuwa’ terimi geçiyor. Yazar ve
çevirmen bu tutumlarıyla bizi bir daha doğrulamış oluyor:
Apsuwalar kendilerini Apsuwa diye tanımlıyorlar, Gürcüler ve
dolayısı ile Ruslar onlara Abhaz adını veriyor. İkisinin aynı
şey olduğunu vurgulamak için, bazı yerde Apsuwa bazı yerde
Abhaz terimini kullanmışlar.
Şimdi bu kitabı, yalnız Güneyli Abazalara (Apsuwa) değil,
Adana, Kayseri, Tokat, Çorum, Yozgat, Samsun, Sinop ve
Eskişehir de Kuzeyli Abazalara (Aşxaruwa, Aşuwa) dağıtacaklar.
Şöyle tatsız bir mesaj iletmiş olacaklar: Apsnı/Apsadgıl
Tanrı tarafından yalnızca Apsuwalara verildi!
Doğrusunu isterseniz, ben son derece alındım ve incindim. Bunu
sıradan biri yapsaydı hoş karşılanabilirdi. Bu olumsuz durumu
yaratan, Abhazya Geri Dönüş Devlet Komitesi Başkanlığı
görevini yürütmekte olan Anzor Mukba ve ona katkı sağlayan
çevirmen, Oktay Çkotua.
Bizler, Apsuwa, Aşxaruwa ve Aşuwa’sı ile tek bir halkız;
Abaza’yız derken, onlar inatla biz Apsuwa’yız
(‘Abhaz’ız’) diyorlar. O da yetmiyor, bütün Abazaları ‘Abhaz’
yapmaya kalkıyorlar. Sıkıntılı bir durum, yanlış bir düşünce.
Nasıl ki Abzegh, Shapsugh, Besleney, Hatukuay, Kabardey, vd.
tek bir isimle, Adige diye anılıyor ve doğrusuda bu
ise, Apsuwa, Aşxaruwa ve Aşuwa da tek bir isim ile çok eskiden
beri ortak kullana geldiğimiz, Abaza olarak
adlandırılmalıdır.
Bu bir, ‘gömlek beğenmediyseniz pantolon verelim’ durumu
değildir. Bu bizim tarihsel adımızdır.
Birliği savunacaksak önce Abaza kavramında anlaşmalıyız. Yoksa
’kardeşiz biz, bir halkız biz’ söylemi, ayakları yere basmayan
bir söylem olarak, hiçbir işe yaramandan tekrarlanıp duracak,
göstermelik bir söylem olacak. Hele bu kitaptan sonra, daha da
belirgin bir hal alacak.
Birliği temsil eden “Dünya Abhaz-Abazin Kongresi” bu duruma
önce kendi adından başlayarak, ortak bir kavram olan Abaza
terimini kullanarak başlamalıdır.
Yoksa Güneyli Abazalar (Apsuwa (‘Abhaz’)), söylemleri ve
yayınları ile: Biz Abhazya Cumhuriyetini kurduk, ‘Büyük Abi’
Rusya Federasyonu ile garantörlük anlaşmalarını imzaladık.
Adigeler de, Kuzeyli Abazalar da (Aşxaruwa, Aşuwa (‘Abazin’))
kendi yoluna gitsin, demeye mi getiriyorlar.
Galiba öyle!
Kardeşlik mi?
''Çok Eskidendi, Çok Çok Eskiden” şarkısını bir kısım
Apsuwa’nın yüzümüze karşı yüksek sesle söylediğini duyuyoruz.
Ança yollarını açık etsin. |
|
|
|
|
|
|
|