Tarık Cemal Kutlu
Araştırmacı-Yazar
Çerkesler ve Avrasya Eylemi
Yeni Kafkasya Yayınları Sayfa 22
...................
...................
Uzun yıllardan beri Kuzey Kafkasya
halkları, özellikle Çeçenya üzerinde çalışan bir insan olarak
tespit ettiğim hususlar vardır. Ataları 1865 göçünde
Devlet-i Aliyye’ye hicret etmiş bir meraklının ve
araştırmacının ecdat yurdunda cereyan eden her olaya ilgi
göstermesi tabiidir. Bu gerçekler doğrultusunda Kuzey
Kafkasya Halklarının geçmişi, günü ve geleceği, hem mensup
olanlarını hem de çevresindeki ülkeleri ilgilendirir.
Genel çizgileri ile tespit edilen hususlar şunlardır;
1- Kafkasya tarih boyunca “Kavimler Kapısı” olmuştur.
2- M.Ö. ve M.S. oradan gelip geçen pek çok kavim terihe
karışmıştır.
3- Her kavim oraya egemen olmayı devlet politikası haline
getirmiştir. 4- Neticede Rusya, Osmanlı ve İran üçgeni arasında Kafkasya
bir ayakaltı bölgesi haline gelmiştir. 5- M.Ö. ve M.S. bölgenin insanları ve kavimleri
kendilerine yakın davrananlara dostluk göstermiş olmakla
beraber vatanlarına müdaheleyi asla kabullenmemişlerdir.
İşte, yüzyıllardan bu yana, Kuzey Kafkasyalılar buradaki
beşinci hususunda olmak üzere hem kendi varoluşlarını
korumuşlar,hem de bu varoluş mücadelesini vatanlarında özgür
yaşamayla özdeşleştirmişlerdir. Kuzey Kafkasya Halkları her ne kadar dil ve etnik farklılık
göstermişse de --güçlü devletlerin kışkırtıcılığı dışında-
birbirleriyle hiçbir zaman anlaşmazlığa düşmemişlerdir.
Müdahil ulusların zorbalığı bu halkları dayanışmaya ve
birlikte yaşamaya yöneltmiştir. Karakteristik özelliklerde de
ortak noktalar çoktur. Tabiatıyla yüzyıllardan beri gelen
gelenek görenek ve kültürler insanları birbirine
perçinlemiştir. “Her halk kendisi olarak ortak yaşamı”
benimsemiştir. Birinin sıkıntısı diğerini çok yakından
ilgilendirmiştir.
Bunun örnekleri tarihte çoktur. Bu açıdan Abhaz bağımsızlık
savaşı diğer Kafkas milletleri kadar Çeçenleri de aynı
ideal için desteklemeye sevketmiştir. Şu anda Çeçenya’da
gerçekleştirilen düşman zulmü diğer Kafkasyalılarca hoş
karşılanmamıştır. Bu hoşnutsuzluğun bir yansıması da Avrasya
Feribotu’nda görülmüştür. Eylem bir başka ülkeyi tedirgin
etmiş olması ile desteklenmezse bile, Kafkas milletlerinin
mefkuresi açısından herkese uyarı niteliğini taşımaktadır.
Yüzyılların mefkuresi her zaman, geleceğe yönelik bir uyarı
ile karşımıza çıkarsa şaşırmamak gerekir.