|
|
................... |
|
................... |
ADİGEY + KABARDEY
+ ÇERKES + SHAPSUGH= ADİGE |
Fehim Taştekin
Radikal
Gazetesi |
|
|
................... |
|
................... |
Obama yönetimi, direnişi Çeçenya
sınırlarından tüm Kafkasya’ya taşıran ve ‘bağımsız Çeçenya’
hedefinden ‘İslami Kafkasya’ ülküsüne savrulan Kafkasya
Emirliği lideri Doku Umarov’u ‘terörist listesi’ne alarak
Rusya’ya jest yaptı. Karar bu harekete Amerikan ilgisinin
‘resmen’ bittiği anlamına geliyor.
Rus-Amerikan ilişkilerinde ‘reset’ (yeniden kurma) düğmesine
basılmışken bu beklenen bir adım. Ancak doğrudan Obama yönetimi
olmasa da Amerikan kurumsal yapısının unsurları, Kafkasya’nın
başka bir cephesiyle pek alakadar; Bu ilgi yükselen Çerkes
milliyetçiliğine. Birkaç yıldır soykırımın tanınması talebiyle
başlayıp Batı Kafkasya’daki Adige adacıklarını birleştirerek
Çerkesya’nın kurulması çağrısıyla güçlenen bir trend bu ve
buna sözcülük eden birkaç kişi ‘baskılar’ üzerine Amerikan
kurumlarının himayesinde ABD’ye yerleşti. Yakında başka
figürlerin ‘sığınma’ hikâyelerine de tanık olabiliriz. Hatta
bir gün ‘sürgünde Çerkes kongresi’ kurulursa şaşmayalım. Her
şey konjonktüre bağlı.
Çerkeslerin yani Adigelerin tarihi topraklarında ‘Çerkesya’
fikri kendi iç dinamikleri nedeniyle farklı bir konsepte ele
alınmalı belki. Ancak Amerikalıları da cezbeden ve hedefe
Çerkesya’yı koymuş Çerkes milliyetçiliği karşısında Rusya’nın
tutumu irdelenmeye değer. Etnik çıkışların nihayetinde
Kafkasya’da yeni sıcak bölgeler oluşturacağı gerçeğinden
hareketle Rusya’nın bunu peşinen bastıracağına dair bir ön
kabul var. Evet, sivil liderlere karşı birkaç şiddet vakası
yaşandı ama işin açıkçası kimse çıkıp da federalleri
suçlamadı. Muhtemel ki Çerkes liderleri, milliyetçi hareketi
kendi çıkarlarına tehdit sayan yerellerin hışmına uğradı.
Rusya çözümü şiddette gördüğünde bunun nasıl olduğunu
Çeçenya’dan biliyoruz. Demek ki milliyetçi akım, Rusya
bariyerine toslayacak durumda değil.
Emirliğin taban bulmasının nedenlerine kafa yoranların kolayca
çakıştıkları tespit şu: Milli kimlikler ötelenmeseydi ve
gelenekler örselenmeseydi gençler İslami hareketlere bu kadar
hızlı kaymazdı. Moskova da bunun farkında. Haliyle Rusya
‘direniş ideolojisine karşı biraz etnik kimlik siyasetinden
zarar gelmez’ retoriğine göz kırpmıyor olmalı. Esasen Rusya
için ‘İslami direnişe’ kıyasla etnik milliyetçilik çok daha
kolay kontrol edilebilir hatta 1990’larda olduğu gibi
durdurulabilir bir durum. Çünkü Rusya, etnik siyasette engin
bir tecrübeye sahip. Zaten onlarca özerk bölge var. Moskova
kimsenin anadili ya da bayrağından gocunmuyor. Rus siyaseti
için bunlar ayrılıkçı unsur değil. Tersine milletleri potada
tutmanın en mahir yolu bu. Yani kontrol edilemeyen dini
harekete karşı idare edilebilir etnik hareket Moskova için
ehven-i şer. Rusya’nın gönlünde yatan Rus milliyetçiliği ama
Kafkasya’da alıcısı çıkmaz. Tabi Çeçenya’da olduğu gibi
özerkliğin bağımsızlığa yöneldiği yerde ‘mahir’ siyasetin
yerini akıl almaz vahşete bıraktığı da gerçek.
Etnik milliyetçiliğe karşı tutumu anlamak açısından geçen
hafta yaşanan bir gelişme anlamlı: Rusya Bilimler Akademisi,
Sovyet mirası resmi öğretiyi ters yüz etti. Akademi ilk kez
Sovyetlerin böl-parçala-yönet siyasetiyle beş farklı isimlerle
kaydettiği Adigelerin ‘Adigey’, ‘Çerkes’, ‘Kabardey’ ve
‘Shapsugh’ olarak farklı milletmiş gibi gösterilemeyeceğine
hükmetti. Bu kararı önemli kılan, ekimdeki sayım öncesinde
gelmiş olması. Çünkü Adigelerin sayım sırasında ‘millet’
hanesine 12 boydan birini ya da yabancıların taktığı ‘Çerkes’
ismi yerine ‘Adige’ yazdırmaları yönünde bir kampanya var.
Böyle olursa 700 bin civarındaki nüfus, resmi evrakta yekûn
olarak gösterilebilecek. Ve bu Çerkesya talepleri için argüman
olarak kullanılabilecek. Dünya Çerkes Birliği’nin talebi
üzerine böyle bir açılım getiren akademinin bunun siyasi
yansımalarını dikkate almadığını düşünmek zor.
Rusya’nın 2014 Soçi Olimpiyatları’nı rayından çıkaracak
çatışma potansiyelini elimine etmeye çalışırken buna Çerkes
ateşi eklenmesine tahammülü olmaz. Demek ki Moskova’daki
‘Çerkesya’ izdüşümü dışardakinden farklı. Kim bilir Rusya,
bölüp parçalayarak yönettiği Kafkasya’yı bu kez bütünleyerek
elinde tutmayı deneyecek. Bu özerk bölge sayısını düşüren
merkezileşme politikasına da ters değil.
Abazin’e bayrak
Nüfusları 32 bin. Karaçay-Çerkes’in yüzde 7.3’ü. Abhazya’daki
Abhazların etnik kardeşleri. Beş köyle ‘Abazin Bölgesi’
kurdular. Özerklik içinde mini özerklik. Geçen hafta bayrak ve
amblemleri de oldu.
Kafkasya’nın kaderi bu kez paten sırtında
Soçi’deki Olimpiyat yatırımları Rusların Kafkasya’ya
bakışını da değiştirdi. Tek bildikleri bölgeye silahlarla
hükmetmekti. Kremlin St. Petersburg’taki ekonomi forumunda
yatırımcılara gözlerini faş taşı gibi açtıran şu duyuruyu
yaptı: Kafkas sıradağlarına kayak ağı örülecek. Öngörülen
yatırım miktarı 16 milyar Dolar. Dağıstan, Adigey, Kuzey
Osetya, Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkes’te toplam 5 bin
km2’lik alanda tatil merkezleri ve 800 km’lik kayak pisti.
Hedef yılda 10 milyon turist çekmek, 100 bin kişiye istihdam
sağlamak. Yatırımcıyı ikna için Kremlin tayfası düşük vergi,
rüşvete son, güvenlik, altyapı gibi vaatler sıralıyor. Yolsuz
bürokratlar yüzünden astarı yüzünden pahalıya gelen Soçi’deki
projeleri düşününce ‘acaba’ dememek elde değil. Kafkas
sıradağlarını kayak pistleriyle örme fikri, Krasnaya
Polyana’da kayarken Rus lider Medvedev’in aklına düşmüş.
Projeyi iştiyakla sunarken alışık olmadığımız iltifatlar da
işitiyoruz: “Kafkasya halkı misafirperverdir, her türlü
hizmeti sunar.” Gerçek olursa Lago-Naki, Arhız, Elbrus Bezengi,
Mamison ve Matlas sırtlarında tarih bu kez paten üstünde
yazılacak.
Naşi’den kopya Kafkas Evi
Kremlin’in el altından örgütlediği Rus gençlik hareketi
Naşi’nin deneyimleri Kafkasya’ya taşınıyor. Stavropol
bölgesinin Kislovodsk kentinde gençlik kampı kuruluyor. Adı
Kafkas Evi. Naşi’den esinlenme ama görüntüde Naşi’den beri.
Kuzey Kafkasya Federal Bölge ile Federal Gençlik İşleri
Ajansı’nın organize ettiği kampın maliyeti 1.6 milyon dolar.
Kremlin bir kampa niye bu kadar para harcar? İki nedenle:
Kafkas gençliğinin dikkatini radikalizmden başka bir yöne
çevirmek ve Soçi Olimpiyatları öncesinde Kafkasya’nın imajını
değiştirmek. 20 günlük kampta 2 bin genç ağırlanacak.
Gazeteciler, blog yazarları, toplum liderleri, sporcular da
gençlerle buluşacak. Davetliler arasında Medvedev de var.
Stalin’le hesaplaşmanın varması gereken yer
Stalin Gürcistan’ın en ünlü oğluydu. Goriliydi, babası
ayakkabı tamircisiydi. Kentte adına 1957’de yaptırılmış müze
çekim merkeziydi. Sovyetlerle birlikte Stalin’in heykelleri de
yıkıldı. Gori’deki hariç. Gorililer Goriliye siper oldu. Ama
Mihail Saakaşvili ile palazlanan Gürcü milliyetçiliği Rusya
ile hesaplaşma faslını yeniden açtı. 2009’da Kutaisi’deki
Sovyet Zafer Anıtı dinamitlendi. Gori’deki heykelse Gürcüleri
böldü; Kimine göre emperyalist simge, kimine göre Gürcü
gururu. Formül bulundu ve geçen hafta heykel kentteki Stalin
Müzesi’ne kaldırıldı. Yine de bu formül ‘devlet vandalizmi’
eleştirilerine mani olamadı. Şimdi de müzenin adının ‘Rusya
Saldırganlık Müzesi’ olarak değiştirilmesi gündemde. Bu
hesaplaşmayı asıl tetikleyen 2008 savaşı ve ardından Abhazya
ile Güney Osetya’nın tanınmasıydı. Sorun şu ki bu iki
cumhuriyeti Gürcistan’a hibe eden Stalin’di. Soru ise şu:
Tiflis’in, Gürcistan’ın toprak bütünlüğü efsanesinin dayanağı
olan Stalin’in kararlarıyla da hesaplaşma cesareti var mı?
Çünkü Kafkasya’da normalleşme adına bu gerekli. |
|
|
|
|
|
|
|