|
|
................... |
|
................... |
EGOİZM - BENLİK |
SEAUH
Necdet
Yeni Kafkas Dergisi, Yıl 1 Sayı 3
Mayıs-Haziran 1957 |
|
|
................... |
|
................... |
İnsanları değerlendiren en güzel
haslet, iyi düşünceleri, medeni hareketleri, başkalarının
fikirlerine saygısı, tevazuudur. Münevver
gençlere bu mefhumları yerleştirmek pek faydalı ve lüzumludur.
Egoizm, hasta bir ruh haletinin ifasıdır. Yalnız kendisini
düşünen, başkalarına kıymet vermeyen muhteris, menfaat peşinde
koşan insanlar sosyal hayatın pek sevmediği bir insandır.
Bunlar egoist tipin numunesidir.
Benden sonra isterse tufan olsun diyen Fransız kralı Şarl gibi
İranlıların menem diğer nistleri (benim, başkası yok) bu
ruhun birer tebarüzüdür.
Ego Yunanca kelimesinin karşılığı (Ben) egoizm (Benlik)
tir. Benlik çocukken, ufak iken başlar. Yaş ilerledikçe tekemmül
eder ve gelişir, filizleşir. Fakat aile yuvasında alınan milli
terbiye ve ahlak, sonra da muhit ve mektep benlik duygular ile
paralel yürür ve onu frenler, iyi ve istenilen bir istikamete
sevkeder, İşte insani duygular, milli hisler, terbiyeler bu
suretle tekemmül etmiş velud mahsullerdir. Her insanda iptidai
bile olsa bir benlik hissi vardır.
Aile terbiyesinin zayıf olması, muhitin mütekamil bulunmaması,
ilgisizlik, insanları fena yola sevkettiği gibi egoizmin aşırı ve
marazi şekilleri de numaralandırır, alevlendirir, hatta ruhi, akli
bir şeklin en ileri derecelerine kadar götürür Aile terbiyesinin,
anne kudretinin mahiyet ve lüzumunu burada iyice düşünmek pek
faydalıdır.
Evde gösterilen terbiyenin, insanlar ve bilhassa küçük çocuklar
üzerindeki tesiri pek büktür. Asıl mektebi edep burasıdır, yani
evdir,
aile yuvasıdır. Maarif mektepleri, ancak ilim ve bilgi unsurlarını
aşılayan, derleyip toplayan ve yaşatan birer müessesedir.
Mekteplerde terbiye ikinci derecede rol alır. Her insanda bulunan
benliğin tabii ve marazi olanlarını ayırmak bazen çok güçtür. Bir
menfaatperestin, ihtirası seven bir insanın, bir cimrinin hangi
hudutlara kadar normal, hangi hudutlarda anormal olduğunu tetkik
edip ayırmak güçleşir. Her cemiyette sırayı bozan, öne çıkmak
isteyen, kendisine mevki vermek için çırpman, fikirlerini herkese
kabul ettirmeğe çalışan, başkalarının fikirlerine, düşüncelerine
kıymet ve ehemmiyet vermeyen tiplere tesadüf edilir. Bunlar
mutlaktır ki egoisttirler ve ruhi hastalığa müpteladırlar.
Bunların bir çokları ilmi seviyeleri olmadığı, bilim dağarcığı boş
bulunduğu halde kendilerini bilgin göstermeğe kalkarlar, boş laf
ederler ve her yerde nizamı ve ahengi bozmağa çalışırlar. İçtimai
ve günlük hayatta bunların bir çok şekillerine tesadüf ederiz.
Bu Egoistlerin yanında bir de aile terbiyesinin, muhitin,
göreneğin kıtlığı, kifayetsizliği ve ya bulunmaması bakımından
bazı insanlarda medeniyete aykırı hareketlere tesadüf daima
mümkündür. Bir otobüste, bir tramvayda, bir trende yere tükürmek,
sigara içip yere atarak ayağı ile ezmek, dolmuşlarda bol sigara
içip her tarafı dumana boğmak, yüzlere üflemek, dolmuş sandallarda
rüzgar istikametine karşı tükürüp yanındakilerin yüzlerine
sıçratmak daha ziyade terbiye noksanlığındandır. Bunlar
etrafındakiler tarafından ayıplandığı halde bazen kendilerini
müdafaaya geçtikleri vakidir. Bir tramvayda, vapurda ayaklarını
karşıki kanepeye uzatmak, kirletmek terbiye geriliğindendir. Bu
hareketlerin egoistlikle alakası yoktur. Fakat bazen iç hatları
vapurlarının alt salonlarında göze çarpan (burada sigara içmek
yasaktır) levhasını gördüğü halde püfür püfür sigara içenler,
etrafı taciz edenler egoisttir.
Cemiyet hayatında vatandaşların ıstıraplarına, kederlerine,
sevinçlerine, teessürlerine iştirak etmemek temayülü, hastalığı
icabı yere düşüp bayılan veya kalbinden muzdarip olup ölmek üzere
bulunanlara karşı hissiz davranmak, egoistlik değil lakaydiliktir.
Alakasızlıktır. Bu gibi insanlara hissiz ve lakayt denir. Hakarete
uğrayan bir vatandaşı berayi insaniyet müdafaa etmemek, yaralanan
bir insanın tedavisi için ilgilenmemek ve yardımına koşmamak hep
hissizliğin tezahürüdür. Bu, insani hissin ya azalması veya
tamamen yokluğudur, fikdanıdır. Buna karşı bu insanlar hoşlarına
giden ehemmiyetsiz olan bazı şeylere fazla alaka gösterirler ve
başkalarını da bu hislerine sürüklemeğe kalkışırlar, hatta
onlardan istifadeyi de düşünürler. Bunlar da bazı hisler numa
bulmuş demektir. Orta his sahibi kimselerdir. Hedef kendi
nefisleridir, şahıslarıdır. Ailevi, içtimai, vatani, milli hislere
ve vazifelere karşı ilgileri kesilmiştir. Benlik hisleri tamamen
sönmüştür. Başkalarına da zarar lan yoktur. Pasiftirler. Bunlarda
hiç bir gurur yoktur.
Şu şekle nazaran: (Egoizm - benlik)i iki zümre arasında toplamak
lazımdır. Birinci kısımda benliğэ aşırı ve şiddetli derecede
olanlar, ikinci kısımda benliği hiç olmayan insanları sokmak
yerindedir. Bu iki kısım arasında muhtelif şekillerde benlik
temayülleri gösterenler olur. Hatta diyebiliriz ki, insanlar kadar
da çeşitli benlikler vardır.
Egoistlerin, insanlar arasında ve cemiyetlerde, topluluklarda
mutlaka baş olmak fikri, on lar için sabit bir fikir halindedir.
Bunlarda egoizm sosyal bir mahiyet almıştır. Bir kısım insanlarda
yardım hissi ve centilmenlik duygusu mevcut olduğu halde uzak
dururlar, bunlar egoist kimselerdir. Benlik hislerini doyurmak,
mevkilerini korumak için can verirler. Terbiye ve ahlak mefhumları
hududu haricinde fazla egoizm nefrete değer. Bununla beraber
aşağılık duyguları yaratan fena terbiyeler, şefkat, yardım
hislerinin cemiyete, topluluğa katılma doygularının mahrumiyeti,
bulunmaması ve bunlardan ileri gelen bensizlik halleri mutlaktır
ki marazidir.
Egoizm (benlik) mevzuunun en mühim şekillerinden biri de
(gururdur).
Paranoya *dediğimiz ruh ve akıl hastalığı bu ruh haletinin en
şiddetli
arazlarını gösteren bir tezahürüdür. Bazı milletlerin Megaloidea
dedikleri büyük gayelerde egostliğin birer numunesi ve ruhi
heyecanlarını fena ve zararlı mahsulüdür, bir hastalık haletidir.
Pan Cermanizm Hitlerin ölümile kapanmıştı. Netekim de Pan Helenizm
de Yunanlılara bir hayli zarara sebep olmaktadır. Bazı akıl
hastalıklarında, melankolide, erken bunmalarda, ihtiyar
bunamalarda, hatta saralılarda ifrat derecede Egoistlik vardır.
Cemiyette rastladığımız karakter zayıfları da; psikopatlardır. Çok
yalan söylemek, mütemadiyen uydurma isnadlar, menfaat için her
şeyi tabii ve mubah görme egoistlik ruhu taşıyanlarda olur.
Bunlar başkalarının zararını hedef tutarlar Başkasının zararına
olmayan, yalnız kendisi: ailesinin geçimini temine çalışan
zihniyet değildir. Bunlar başkalarının haklarını çiğneyen
tiplerdir.
(Spenser) bir yazısında: (Ahlakta tekamül kendisinden başkasını
düşünmemek olan hodgamlıktan hem kendisi, hem de diğerlerini
düşünmekten ibaret olan diğergamlığa doğru gitmektedir.
Diğergamlığın
genişlemesi tekamül derecesini gösterir) der. Bu itibarla tekamül
etmiş milletler, içtimai seviyesi yükselmiş milletlerdir.
Hülasa: Terbiye, ahlak ve dini esasla aykırı olan ve cemiyetin
sevmediği hareketi sosyal hayattan uzak tutmak, küçük çocukluk
çağında
iken anormal benlik temayülleri frenlemek, terbiye ile insanları
(diğergam) yani başkalarını sevme, düşünme ve sayma, cemiyete
hadim
olma, fikirlere saygı gösterme hislerini aşılamak, numasını temin
etmek
ve bu düşünceyi ve hareketlerin beşeri, insani ve vatani milli bir
gaye
olduğunu bildirmek egoizme karşı savaşın en faydalı bir yolu
olduğunu
kabul etmek gereklidir. |
|
|
|
|
|
|
|