...................
...................
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN NİYETİ BELLİ 
İlkiz Açıkalın
11 Ekim 2017
                         
...................
 
...................
Erdoğan giderayak ırkçı-şoven duyguları yükselterek ayakta kalmaya çalışıyor... Bu nedenle kışa doğru savaşın yoğunluğunu arttıracak. Asıl hedef Efrin’i yok etmek. Efrin'de yoğun bir direniş olacak. Partiya Yekîtiya Demokrat’ın (PYD) dünya görüşü ve anlayışı bütün halkları, inançları kapsıyor. Faşist devletler gibi ulus milliyetçiliği yapmıyor, buna gerek yok. Devrimci Suriye Ordusu ağırlıklı olarak Arap güçlerden oluşuyor. Bu orduda her inançtan, her halktan insan var. Özgür bir yaşam için savaşıyorlar. Katılımları, yerleşim ve nüfus ile de direkt bağlantılı. Yerel demokrasiye dayandığı için PYD’nin sistem inşasında bir sıkıntı yok. Halkın bütün iradesini kendini yönetme tarzında yerellerde inşa ediyorlar...
..........
Amerika Birleşik Devletleri ve Batı Koalisyonu ile Türkiye Cumhuriyeti (TC) ve Sünni-Selefi devletlerin; teknik, para, lojistik, silah ve her türden desteğine rağmen Kuzey Suriye’de Arap yerleşimlerinde de Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) projesi tutmadı. Çünkü demokratik bir hedefi yoktu. Çoğu militan, Kuzey Afrika, Libya, Çeçenistan, Orta Asya’dan getirilmişti. Toplama bir orduydu. Halkların direniş savaşı, ancak kendi yaşadıkları topraklarda ve özgürlük hedefi varsa bir anlam bulur... TC’nin; özgürlüklerin düşmanı olan, totaliter-faşist devlet anlayışı, Suriye'de çeteler dışında yandaş bulamadı kendine. Çeteleri, rant ile TC hazinesinden örtülü ödeneklerden sağlanan paralar ile besliyorlar. Rant için savaşan çete anlayışlardır, soyguncudur hepsi, tıpkı patronları gibi. TC’nin ve Erdoğan'ın anlayışları; demokratik yaşama, inançların, ırkların, halkların birlikte eşit temelde yaşamasına asla uygun değildir...
..........
Kuzey Suriye'de savaş derinleşebilir elbette. Lakin ne Esad’ın ordusu, ne de TC çeteleriyle birlikte başarılı olamayacak. Halklar bedeller ödeyecek; ölümler olacak, göçler olacak, katliamlar kıyımlar olacak ama özgürlük için savaşanlar kazanacak sonunda...
..........
Esasında TC ateşle oynuyor! Kendi sınırları içinde işgal ettiği Kürdistan topraklarındaki Kürtler uyuyan bir devdir. Kürtlerin statü kazanmaması, yok edilmesi, imha edilmesi belirginleştikçe bu dev uyanacak ve savaş derinleşip halk savaşına dönüşecek. Öyle ‘’5 bin ülkücü hazırız. Musul'a, Kerkük'e gireriz. Şam'da Kobane’de cuma namazı kılarız’’ gibi hamaset sözleriyle savaşılmıyor. Kobane’de gördünüz; binlerce TIR ağır silah yardımları alan, tankları olan Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) savaş gücü Kobane’de kırıldı. IŞİD’in, giderek kaybeden bir unsur olmasının nedeni Kobane yenilgisi idi. En etkili militanlarını, çetelerini, komutanlarını o savaşta kaybettiler.

..........
TC taşeron bir devlet... El-Kaide,
IŞİD, El-Nusra çetelerine sempati duyanların iktidarda olduğu bu dönemde; gerek ülke içinde, gerekse bölgesel olarak istikrarsızlığa neden oldular. İran'a uygulanan ambargonun uluslararası yasalara karşın delinmesinde TC baş aktör oldu. Bu devlet ve çeteleri, halkların ortak yaşam idealleri için, artık çekilmez bir yüktür, tehdittir.
..........
Güney Kürdistan'a müdahale edemeyen TC, koşulları elverdiği ölçüde, Efrin’e saldıracak. İdlib’e girme nedeni, Efrin i kuşatmak ve oradaki çetelere Türkiye'ye kaçabilmeleri için bir nefes borusu, tahliye yolu açmaktır. Efrin’e yönelim olduğunda, Kürt direnişçilerin; vur-kaç taktikleri ile batıda Türkiye'den (Hatay üzerinden) İdlib'e giden yolu ve Efrin'in doğusunda Cerablus'tan Halep'e giden yolu sürekli denetim altında tutması, lojistik destek ve ikmali bozması çok önemlidir. Efrin’in güneyinde, Şehba hattında çok güçlü bir direniş inşa edilmelidir...
..........
Google uydu haritasında inceledim... Efrin bir çukurda, vadide... Sanırım; Hatay-Reyhanlı hattından giren TC güçleri, Efrin’in güneyini kontrol altına almak ve sonra doğudaki dağ silsileleri boyunca Cerablus - Al-Bab hattında kuşatma, kapatma yapan çete güçleri ile birleşen bir koridor açmak isteyecekler. Bu Efrin’i kuşatma planıdır...
..........
Acıların son bulması için kötülerin planlarının boşa çıkarılması gerekiyor. Rojava-Suriye Devrimci Güçleri’nin Raqqa operasyonu bir an önce, "başarı" ile bitirmesi ve Menbiç’e bir güç yığınağı yapması gerekiyor. O güç ile Efrin’e yönelik bir yardım hattı, bir koridor oluşturulabilir. Daha önce El-Bab savaşı öncesinde öngörülerimi yazmıştım. Önemli olanın, El bab'ı almak değil, -daha kuzeyden bir hat olabilirdi- Efrin'e bir koridor açmak gerektiğini ifade etmiştim. Savaşın seyri tam da öyle, düşündüğüm gibi oldu. Fakat Efrin'e bir koridor açılamadı... O boşluğa TC ve çeteleri girdi...
..........
Özet olarak; kendisinin işgal ettiği Kürdistan'da Kürtlere inkar ve imha siyaseti dayatan, kirli bir savaşı sürdüren TC’nin asıl derdi, Suriye'de de Kürtlerin bir yaşam alanı bulmaması mümkünse yok olmasıdır. Bu devletin kuruluş kodlarında Türk ırkçılığı var ve Kürtleri ta en başından inkar eder konumda. Bu gün ırkçı faşizmine İslamcı Selefi mezhepçiliği eklemesi onu daha barbar, çağdışı yaptı sadece.
..........
Bütün faşist devletlerin ihtiyacı, kitleleri hamasetle, savaş çığlıkları içinde bir cinnet haline sokmaktır. Esad diktatördür, yıkılmalıdır söylemlerinin altındaki asıl amaç da buydu. Yeni Osmanlı’nın fetih düşleri; Suriye'ye girmek, halkları, özgürlük taleplerini bastırmak şeklindeydi. IŞİD destekleyerek savaş suçlarına ortak oldular. İşler umdukları gibi gitmeyince Esed, tekrar Esad oldu.
..........
Kürtlerin, özgürlük isteyen halkların direnişi Ortadoğu’da birlikte yaşamın, demokrasinin tohumlarını yeşertecektir. Din, mezhep ve ırk temelli dölgesel devletlerin, işgali altındaki Kürdistan coğrafyasında, insanca yaşam mücadelesi veren halklar özgürleşecektir. Her yerde direniş var... Katliamlarla süren, yüzyıllık bir kabus bitecektir. Kürt halkı direnerek geldi bu günlere. Ve Ortadoğu siyasetinde, kim Kürtlerin özgür bir halk olarak yaşamasına karşıysa onlar kaybedecektir...
.......
Zafer; özgürlük için savaşan, eşit koşullarda, birlikte yaşamak isteyen halkların olacaktır...