İdlib'te; cihatçı Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)
katilleri ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri
(TSK); öteki-cihatçı katillere karşı güya
savaşıyor. İyi olanı var mı ya da hangisi iyi?
Erdoğan'a sorarsan hepsi iyi... Daha doğrusu
bu katillerin birbirinden bir farkı var mı?
Sürekli birbirine geçiş yapan
Sünni-Selefilerin hepsi birbirinin aynısı.
Cerablus operasyonunda Irak Şam İslam Devleti
(IŞİD) (Halife’nin deyimi ile DAEŞ) buhar olup
yok olmuştu adeta... Yıllardan beri Rusya’nın,
bombalarla, füzelerle, Esad'ın uçaklarla, kara
gücü ile vurduğu bir türlü yenemediği cihatçı
çeteler Idlib’te buhar olup yok olursa
şaşmayın. Bu TSK’nin müthiş kahramanlığı ya da
kahredici gücü değil elbette. TSK müttefiki
olanı yok edecek değil ya, pasaport vermeden
hepsini alacak bünyesine, Türkiye kocaman
ülke. Üç milyon Suriyeli mülteciye,
yüzbinlerce cihatçı uyuyan hücreye ev
sahipliği yapıyor böylece.
Özellikle
Kürtlerle yapılan savaşlarda sıkıştıklarında
sınır boylarında Türkiye bunlara kol kanat
geriyordu. Partiya Yekîtiya
Demokrat (YPG) mevzileri için IŞİD’e
(DAEŞ) havan koordinatı veriyordu, top atışı
desteği sağlıyordu. Projektörlerle YPG
mevzilerini aydınlatıp hedef haline
getiriyordu. Namertlik neyi gerektiriyorsa
hepsini yapıyordu Türkiye Cumhuriyeti (TC)...
Öyle ya, YPG kendi topraklarını savunuyordu
Çeçenistan’dan, Libya’dan gelen cihatçı
katillere karşı ama onlardı terörist olan.
Cihatçılar ne idi? IŞİD halifesine göre onlar
öfkeli Müslüman gençlerdi. TC; Tel Ebyad'dan
kurtardığı katillerin, silah, mühimmat
eksiğini de tamamlayıp, bir daha Cerablus'tan
Suriye'ye sokuyordu. Lojistik desteği, silah
mühimmat desteği tamdı anlayacağınız. Bu
katillerle savaşan Kürtlere karşı düşmanlık
genetik kodları olan ulusalcı, Kemalist’inden,
Cumhuriyet Halk Partilisinden, Milliyetçi
Hareket Partili’sine kadar, IŞİD destekçisi,
cemaatçisi, din yobazı, bütün Türk-İslam
faşizminin milli cephesi; "Kurşunun
eksilmesin IŞİD" diyorlardı değil mi?
Sözde vatansever hırsızlar, katil ruhlu, linç
ediciler... Dört ayak üstüne düştünüz... Bu
defa İdlib’te iyice sıkışan El Nusra’cısından,
El-Kaide’cisine, bütün selefi unsurlar,
yeniden toparlanıp Türkiye'ye aktarılacaklar.
Yine kurtarılacaklar yani.. Sınır ötesi
operasyon yetkisi var... Kemal
Kılıçdaroğlununda CHP adına destek verdiği,
milli mutabakat içinde, bir milli cephe var.
Her kurtarılan IŞİD’çi katilde onların da
emeği var.. Çoğu batı illerinde belki apartman
komşunuz kapı komşunuz olacaklar. Öyle
sokaklarda, kamplarda yatan gariban Suriyeli
göçmenlere benzemezler. Bunların, katil ruhlu
halifemiz dedikleri kişi de; senin
Cumhurbaşkanı dediğin ile aynı kişi... Bunlar,
Selefi, sokaktaki sıradan Türk'ten, bilumum
devşirmeden daha torpilli anlayacağın...
Canlarını sıkarsanız kafalarınıza sıkar
bunlar. Mesela iyi bakmazsanız, vergilerinizle
karınlarını doyurmazsanız, sizi haraca
bağlayabilirler. ‘’Vatan, millet, Sakarya’’yı
unutun ey Misak-ı Millici, Kürt düşmanları,
ulusalcılar. Bunlar Misak-ı Milli’nin ön
cephelerinde geldiler ve çok da
ayrıcalıklılar...
Ezeli düşman olan Kürtler mi? Elinizden geleni
ardınıza koymayın! Şehirleri yakıp yıktınız.
Ormanları, dağları, taşları ateşe verdiniz.
Yaşlı kadınları, çocukları vurdunuz,
sokaklarda köpeklere yedirdiniz o cenazeleri.
Cesetler kokmasın diye onları buzdolabına
koydular, siz elektriği kestiniz buz
bulamasınlar diye. Su bulamasınlar diye suları
kestiniz, bidonlarda toplanan yağmur, kar
sularını kurşunladınız. Kerbala'daki
Yezidlerden, katillerden daha kötüydünüz.
Onları alkışladınız, onayladınız siz. Yetmedi
panzerlere bağlayıp sürüklediniz, çırılçıplak
soyup kadınları sokaklarda teşhir ettiniz.
Aynı katliamcı ruhta bütünleştiniz. Her
kötülüğü yaptınız...
Kürtlere yapmadığınız başka ne kaldı?
Bu saatten sonra yüz binlerce IŞİD ruhlu katil
var artık batı şehirlerinde. Gaziantep'ten,
İstanbul Fatih’e kadar ruh ikizleriniz olan o
katillerle birlikte yaşayacaksınız. Onları iyi
tanırsınız! Maraş'tan, Sivas'tan, Çorum’dan,
Dersim’den, Ağrı’dan, Cizre'den, Sur'dan
tanırsınız o katil ruhu siz. Faşist devlet
için kurşun sıkan, insan yakan her katil sizin
kahramanınız idi. Bundan böyle onları da
bağrınıza basacaksınız, birlikte
yaşayacaksınız. Onlara karşı dik kafalılık
yapmayın, kafanızı keserler.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), IŞİD ruhlu
katillere, hırsızlara karşı, Kılıçdaroğlu
Kemal dediğiniz kişiye mi umut bağlıyorsunuz
siz? Sınır ötesi operasyon teskeresini kim
onayladı? Kemal Kılıçdaroğlu (CHP) onayladı...
‘’Akacak kandan AKP hükümeti ve Erdoğan
sorumludur’’ demesi nedir şimdi? Tezkereye
EVET diyen herkes bunun sorumlusu değil mi? Ve
o tezkere sayesinde TSK İdlib’e girdi, Efrin’i
ancak rüyanızda işgal edersiniz. TSK’nın
görevi, Esad rejimi ve Rusların da onayı ile
İdlib’te sıkışan bütün Selefileri El-Nusra
olup olmadığına bakmaksızın kurtarmaktır...
Suriye’den çıkacaklar size gelecekler yani. Ve
yeni komşularınız artık El-Nusra, IŞİD, bilmem
hangi isimlerle kan döken cihatçı katiller
olacak bundan sonra. Bu katillere karşı
savaşan, direnen Kürtleri de Batı’dan kovmak
için elinizden ne geldiyse yaptınız, işçileri
linç ettiniz, çırılçıplak asfaltlarda
yatırdınız. Kafasına sıkıp teröristi bunlar
diyen katilleri alkışladınız. Kürt gün yüzü
görmesin diye bunların hepsini siz yaptınız...
Kürtlerle insan gibi eşit koşullarda yaşamayı
bir türlü içinize sindiremediniz,
kabullenemediniz.. Bundan sonra El-Nusra, IŞİD
ile iç, içe, komşu gibi, et-tırnak olarak
yaşayacaksınız artık. Hanginizin kafasını
kesti, kime tecavüz ettiyse, bunları
yargılayacak hukuk da yok. Kadı'lar; şeriatçı
halifenin, padişahın emrindeler... Siz tolere
edersiniz bunları. Siz cenaze arabasında 14
yaşında ölü çocuğa tecavüz edenlerin ülkesinde
yaşayanlarsınız. İğrençlikten, başka bir
iğrençlik doğurtan zihniyetin, yayıcısı,
besleyicisi olan bir devletin tebaalarısınız
siz. Allah'a sığınacaksınız artık her zaman
yaptığınız gibi...
Yetmez ama EVET, daha beterine müstahaksınız
siz... Madem ki Kürt’e gün yüzü göstermediniz,
siz de görmeyin O HALde...
|