...................
...................
İKİ MÜSLÜMAN, BİR ATEİST
NATKHO Mehmet Çağan
12 09 2018
                         
...................
 
...................

Saat 11’de beni çağırdılar..
‘’İki sakallı arkadaş gelmiş, bize sorular soruyorlar, gelir misin?’’ dediler, gittim.
Hoş beş ettik. ‘’Vaktimiz yok, arada bir didişiyoruz biliyorsunuz. Size bir iki soru soracağız. Cevaplamazsanız İslam’a davet ediyoruz’’ dediler.
Buyrun sorun dedik, sordular...
‘’Mantığınız nereden gelir ve nasıl oluşur?’’ dedi. Düşündüm ki sağlam gelmişler!
Bu konu ile ilgili bir kaç kitap okumuştum. Cevap verdim.
- Mantık, doğru düşünmemizi sağlayan bilimdir.

- Peki mantık nasıl oluşur?
- Fiziksel ve kimyasal olayların kesin düzenlenmesinden oluşur.

- Siz, insan mantığının ve beyninin, fiziksel ve kimyasal durumlardan evrimleşerek geldiğini mi düşünüyorsunuz? Yani Allah’ın, beynimiz ve mantığımzı yarattığının aksine. Evrim teorisine mi inanıyorsunuz?
- Evet! Ben, beynin ve mantığın evrimleşerek bu güne kavuştuğunu düşünüyorum ve evet, evrim bilimine inanıyorum. Hiç kimse de evrim bilimini çürütemez!

- Evrime inanıyorsunuz ve şu koca evrenin arkasında hiç bir zekanın olmadığını düşünüyorsunuz öyle mi?
Eğer bu dediğiniz doğruysa ve şayet beyniniz ve mantığınız Tanrı tarafından kusursuz olarak tasarlanmamışsa, mantığınız mükemmel olmaz ki! Dolayısıyla da sizi evrime inandıran mantığınıza güvenmemeniz gerekir. Sizin mantığınız ve beyniniz tasarlanarak yapılmamışsa, güvenilmez demektir. Bu durumda sizin, ‘’Allah bizi yaratmadı’’ demeniz de mantıksızdır ve doğru değildir. Bu da demektir ki, mantığın doğruluğu ancak Allah’ın tasarlamış olmasıyla mümkündür. Yani, eğer ki Allah yoksa doğru bir mantık da yoktur. Buna karşılık bir argümanınız var mı?
- Elbette; eğer aklı ve mantığı Tanrı verseydi, Kuran’daki yaratılış hikayesinde de söylendiği gibi, Tanrı insanı mükkemmel ve tasarlayarak yapmış olsaydı, o zaman ilk insanlar bizim kadar akıllı olurlardı. Ve, eğer ki, insan beyni milyonlarca yıl boyunca evrimleşmeden gelmiş olsaydı, insanlar on bin yıl önce elektrik üretir ve şu elindeki akıllı telefonu on bin yıl önce yaparlardı.
İnsan mantığı evreleşerek ve deneyimler kazanarak geldi!  Çünkü, tüm canlılar ortak bir canlıdan gelirlerken, mantığını ilerleterek gelebilenler ve yok olup gidenler oldu. Bu da gösteriyor ki, doğru olduğu için mantığımız bizi bu güne getirebildi.
Ayrıca dikkatlerinize iki alternatifli olan, tercihinize bağlı mantıklar sunayım.
1) Eğer, Tanrı varsa ve Kuran’da anlatıldığı gibi insanı ve mantığı tasarlayarak yaratmışsa ve bu mantık yanılmaz mükemmellikte bir mantıksa, o zaman bu Tanrı tasarımı olan mantığın kusursuz olması lazımdı ve beni Tanrı’nın yokluğuna götürmemesi gerekirdi. Tanrı’nın yarattığı bu mantık, beni Tanrı’nın varlığına götürmüyorsa,bu durumda, demek ki mantık kullanarak ateizme temel bulmak daha da kolaydır… Çünkü Tanrı mantığı yarattıysa bile ve o Tanrı tasarımı olan mantık ateizmi doğru buluyorsa ne diyeceksiniz?
2) Varsayalım, siz dediniz ki, Tanrı mantığımızı yanılabilir bir mantık olarak yarattı. Böyle bir itirazınız olduğunu düşünelim. O zaman da, mantığımız yanılabilir ve gördüklerimiz doğru olmayabilir... Bu durumda da dışardaki hiçbir şeyden emin olamayız ve mantığımı yanılabilir olarak yarattıysa, beni bir takım fiillerimden dolayı da cezalandırmaması gerekir. Ayrıca, mantığım her an beni yanıltabilir olduğu için, beni sizin dininize yöneltecek olan mantığa da güvenemem. O zaman da sizin dininize nasıl inanayım!
Yani insanları sizin dininize getiren mantık da yanılgıdadır, dininizi yaratan mantık da yanılgıda demektir...

Genç olanı, ıık mıkkk bir şeyler soracaktı, diğeri dürttü, ‘’gidelim’’ dedi. Ayağa kalktılar, araya girdim...
‘’Allah aşkına oturur musunuz’’ dedim...
Oturdular!

- Ben size bu kadar ağır olmayan çok basit ve ilkokul çocuklarının bile bileceği iki soru sormak istiyorum.
Bu sorular öyle bilim milim, mantık muntuk sorusu değil! Ben tarih hastasıyım ve değişemeyecek bir tarih sorayım!
- Buyrun…
- Tanrı, Kuran’ı, okuması yazması olmayan bir peygambere gönderdi değil mi?
- Evet.
- Kuran kaç yılda göderildi?
- Yirmi üç yılda tamamlandı.
- Muhammet öldüğünde okuma yazması var mıydı?
- Yoktu.
- Kuran’ın ilk ayeti ne emreder?
- Kuran’ın ilk ayeti ''oku'' diye emreder!
- Peki, Kuran’ın ilk emri oku iken, Muhammet bizzat kendisi öldüğü güne kadar 23 yıl boyunca neden tek satır okuyup yazmadı? Kuran’ın ilk emrini Muahmmet’in kendisi bile yapmadı, geri kalan emirlerini ben neden yapayım? Mantığınızı Allah tasarlayarak yapmışsa, cevap verir misiniz?

İkinci sorum da şu: İbrahim peygamber Kabe’yi Allah’ın evi olarak yaptı değil mi?
- Evet.  
- İbrahim ile Muhammet arasında 2 bin 600 yılda binlerce peygamber geldi,
İsa ve Musa da dahil olmak üzere! Neden tek bir peygamber bile Allah’ın evi olan Kabe’yi ziyarete gitmedi?  

Birbirlerine baktılar… ‘’Kabe’ye giden peygamber yok mu? Giden olmamış mı?’’ diye birbirlerine sordular.
Araya girip cevap verdim.
- Kimse gitmedi! Gitselerdi Tevrat’ta, İncil’de ve Kuran’da anlatılırdı! Tevrat’ta da İncil’de de Kabe’den bahsedilmiyor!

Tekrar birbirlerine baktılar. Yaşça büyük olanı öbürüne mırıldandı: ‘’Hadi gidelim, buraya neden gönderiyorlar ki ya! Bu psikopatla ne uğraşıyoruz ki, imanımız zedelenir maazallah!’’

Arkalarından seslendim..
- Kabe’yi İbrahim yapmadı. İbrahim Arabistan’a hiç gitmedi. Araplar İbrahim’den 2 bin yıl sonra, Kabe’yi put evi olarak yaptılar. Bunu da, dayanak sunarak hemen burada kanıtlayabilirim! Konuyu konuşmamızı ister misiniz?

Bakmadılar bile.
Arkalarından bakakaldım.