Başörtüsüne
gelince ‘temel haklar’ ve ‘özgürlük’
kelimeleri uçuşuyor.
Peki Türkiye’de
cinsel tercihleri yüzünden aşağılanan
insanların hakları n’olacak?
Der Spiegel olmasa bir şehir
efsanesi daha yıllarca konuşulacaktı. Alman
dergisinin, “General için pornolar” başlıklı
haberinde Türkiye’deki eşcinsellerin askere
fotoğraflı, videolu belge sunması istendiği
yazıyordu.
Türk basınında bu haber,
TSK’nın yalanlamasıyla gündeme geldi. Böylece
TSK, tarihinde ilk kez eşcinsellikle ilgili
görüş belirtmiş oldu.
TSK, dergiyi
Alman Basın Konseyi’ne şikayet ederken, Türk
basını “Dünyanın en büyük porno arşivi TSK’da”
gibi başlıkların dışında içeriğe pek itibar
etmedi. Bu arada AB Komisyonu’nun raporunda da
“TSK’nın eşcinselliği bir hastalık olarak
gördüğü” ifadesine yer verdiği ve sivil toplum
örgütlerinin fotoğraflı belgeden bahsettikleri
ortaya çıktı.
Merak edip Spiegel’de
yayınlanan haberin orijinalini okudum.
Haberde, ismini vermeyen iki kişinin yanı sıra
bir kişi, başına gelenleri açık seçik
anlatıyor. Ayrıca Lambda, avukatlar ve ismini
vermek istemeyen bir psikiyatristin görüşleri
de yer alıyor.
Tek yanlı analiz mi?
İlginçtir, buna rağmen haberi verenler
“tek yanlı bir analiz” ve “eşcinsellik
konusunda Türkiye’yi yargılayıcı” gibi
yorumlar eklemişti... Herkes Türkiye düşmanı
ya! Habere ve tartışmalara dair dikkat
çekenler şöyle:
- Spiegel’deki haber,
sadece TSK’yı eleştirmiyor. “21. Yüzyıla,
AB’ye üye olmaya çalışan bir ülkeye yakışmayan
bir hikaye... Erdoğan’ın muhafazakar
iktidarını, eşcinseller konusundaki tavrının
ne olduğunu bir kez sorgulatan bir öykü...”
deniyor.
- TSK, ‘üst kademe ile porno’
kelimelerinin ilişkilendirmesine fena halde
içerledi. Ancak haberdeki asıl unsuru, yani
eşcinselliğin bir hastalık olarak görüldüğü
kısmına dair yorum getirmedi.
-
Eşcinsellerden belge istendiği, yıllardır
konuşulur. Üstelik bu konuda haber de yapıldı.
Fakat kol kırılır yen içinde kalır misali, TSK
hiçbirine şimdiye dek cevap vermedi. Ta ki
Alman basınında gündeme gelene kadar.
- Atlanan bir ayrıntı daha: ‘Cinsel bozukluk’
teşhisiyle askere alınmayanların, işe alınmama
riskleri var. Diğer taraftan da eşcinselliğini
gizleyerek askere gidenlerin başına gelenlerle
ilgili anlatılan korku hikayeleri...
-
Haberde ismini açıklayan tek kişi, Mehmet
Tarhan. Kürt ve eşcinsel olduğunu saklamayan
Tarhan, cinsel kimliğini deşifre etmek yerine
vicdani retçi oldu. TSK soruşturma açtı ve
dört yıl hapis cezası istendi. Bir yıl hapis
yatan Tarhan, vicdani retçilerin sembol
isimlerinden. Ancak necip basınımızda Tarhan
da itinayla görmezden gelindi.
Temel
haklar?
Farklı tanıkların
şahitliklerine rağmen, TSK’nın eşcinsellerden
görüntülü belge istemediğini ve tüm bunların
uydurulmuş hikayeler olduğunu varsayalım...
Yine de devletin eşcinsellikle ilgili ciddi
sorunları olduğunu hiçbirimiz inkar edemeyiz.
Aile Bakanı’nın eşcinsellik yorumları hâlâ
kulaklarımızda çınlıyor.
Beğenin
beğenmeyin, Alman gazeteci eleştirilerinde
haklı. Türkiye, cinsel tercihleri yüzünden
hâlâ aşağılanan, ömür boyu damgalanan,
hırpalanan insanlarla dolu. Temel haklar
konuşuluyor ya, başörtüsü özgürlüğü filan...
Biraz da meseleye buradan bakalım o zaman.
RAPOR SONRASI ÇiLE BiTMiYOR
A.A, ‘D/17 F4’ koduyla aldığı raporu
KAOS-GL dergisinde şöyle anlatıyor: - Bu
raporu seneler önce ben de aldım, almaz
olaydım. Hep iyi tarafından bakmayın olaya.
Raporu alıncaya kadar çekilen çile ayrı, rapor
alındıktan sonra hayat boyu çekilen çile ayrı.
- Feminen bir tip değilim. Hiç belli
etmeden askerlikte yapabilirdim. Ama oradaki
ortam askerlik yapamayacağım kanaatine
vardırdı beni.
- Aynı süreci bende
yaşadım, psikiyatri servisinde 15 gün anal
muayene, ilişkide çekilmiş resim, minesota
kişilik testi ve çürük raporu elimde.
- Asıl olay bundan sonra. Gecenin bir vakti,
elinde raporla Suriye sınırında bir karakol
kapısında kendini bulan biri. Ve hayatı
boyunca karşısına çıkacak bir kağıt parçası.
Yeni bir iş mi arıyorsun?, Fabrikaya mı
başvuracaksın? Dua et de terhis belgesi
istemesinler!
|