150
yıldır ağlaya ağlaya gözyaşı pınarlarını kurutamayan
Türkiye Çerkes diasporası, hiçbir bilimsel alanda
varlık gösteremedi...
Yine Çerkes diasporası,
''vatanım'' diye yanıp tutuşmasına karşın, 150 yıldır
anavatanına turist olarak bile gidemedi...
Elalem bilimdalında buluşlar yapmış gençlerinin başına
taç takarken, Türkiye diasporası ''Şeyine şey
ettiğimin şeyi'' ile ünlenmiş bir adamın şeyine kalpak
taktı...
Eline bayrak alıp koştura koştura Rus
Elçilikleri önüne giden Çerkes diasporası, bilim ve
araştırma merkezlerinin nerede olduğunu bile
bilemedi...
Elalem gençlerini, bilimalanında
yetiştirirken, Çerkes diasporası vur patlasın, çal
oynasın, o düğün senin, bu düğün benim deyip dans
etti...
Elalemin yöneticileri, gençlerini
bilimsel araştırmalara yönelendirmek için harıl harıl
kaynak yaratırken, Çerkes diaporası yöneticileri,
anavatanda 200 metrekare bir misafirhaneyi bile
yapamadılar...
İşte 7 milyonluk Türkiye Çerkes
diasporasının yerlerde sründüğü bu dönemde
gazetelerdeki haber yayınlandı...
Artık
ağlayarak mı okursunuz, kahrederek mi, siz bilirsiniz!
İTALYAN CERRAH: 2017’DE KAFA NAKLİ
İÇİN HAZIR OLACAĞIM
Haber Linki:
http://t24.com.tr/haber/italyan-cerrah-2017de-kafa-nakli-icin
İtalyan cerrah Sergio Canavero ilk olarak, 2013’te
Torino Gelişmiş Modülasyon Grubu’nun toplantısında
bahsettiği “kafa nakli” konusundaki engellere çözüm
bulduğunu, ilk nakli 2017’de
yapabileceğini iddia etti.
Beyin ölümü gerçekleşen bir donörden sağlanan “sağlam
bedeni”, felç veya ALS gibi hastalıklar nedeniyle
bedenini kullanamayan hastanın kafasıyla birleştirmeyi
planlayan Canavero, çalışmasının ayrıntılarını
haziranda ABD’de düzenlenecek bir konferansta
açıklayacak ve destek isteyecek.
Başarılı olursa, tekerlekli
sandalyeye mahkûm olan ALS hastası İngiliz fizikçi
Stephen Hawking gibi hastalar ve omurilik
yaralanmaları nedeniyle felçli kalanlar sağlam
bedenlere sahip olacak; hareket edebilecek.
'Maymunlarda yapıldı' Soner Özcan'ın Habertürk'te
yayımlanan haberine göre, Surgical Neurology
International Dergisi’ne yazdığı makalede
Canavero, kafa naklinin maymunlarda yapıldığını, şimdi
sıranın insanlarda olduğunu vurguladı.
Canavero, kullanacağı
tekniği şöyle anlattı: “Hücrelerin oksijensiz halde
daha uzun süre yaşayabilmeleri için operasyon
öncesinde, donörün vücudunun ve alıcının kafasının
ısısı düşürülecek. Donörün ve alıcının kafaları aynı
anda kesilecek. Önce boyun etrafındaki dokular
kesilecek. Ana damarlar küçük tüpler kullanılarak
birbirine bağlanacak, sonra 2 kişinin de omurilikleri
kesilecek. Daha sonra hareket kabiliyetini kaybetmeyen
ancak beyin ölümü gerçekleşen kişinin bedeniyle,
bedeni hasarlı kişinin kafası birleştirilecek. Bunu
yapmak için alıcı ve vericinin omuriliklerinin uçları
poli etilen glikol adlı maddeyle yapıştırılacak.
Sonraki aşamada ise kaslar ve damarlar dikilecek.”
|