www.circassiancenter.com






     
 
SİZİN ÖYKÜLERİNİZ   YAZARLARIN ÖYKÜLERİ
MODİ   KARDA KAYBOLAN KENT
YORGİ   KÖPRÜ BAŞINDA
RİLTER   GÜMÜŞ SAAT
KONUŞMAYAN PRENSES   AY ile NYAK
ASLAN KRAL   SNAĞRİT BABA
KÜÇÜK CİMİ'NİN YOLCULUĞU   KAMYON
SELİ'NİN KAYIĞI  
 
     
 

YORGİ
Kübra  (11 yaşında), KAHRAMANMARAŞ

Hiç bilinmeyen bir ülke gizliymiş deniz altında. Burası o kadar güzel bir yermiş ki. Ama bu ülkeyi görebilmek için bir şartı yerine getirmek gerekiyormuş.

Bu şart, "güzel bir dünyada yaşama isteği"ne sahip olmak ve "bu isteği kaybetmemek"miş. Bu isteği içinde duyanlar için gizli ülkenin kapıları açılıyormuş.

Klea adlı yunus, bu istekle dolu çocukları bulup gizli ülkeye götürmekle görevliymiş.

Yalnız, bu ülkeyi gören çocuklar, ülkeye giriş haklarını kaybedebilirlermiş. Nasıl mı? Tabi ki içlerindeki güzel isteği kaybederlerse, ülkeye giriş haklarını da kaybederler.

Bir gün Klea yine bir çocuğu gizli ülkeye götürmek için yola çıkmış.

Klea biraz gezdikten sonra sevimli mi sevimli bir çocuk görmüş. Çocuğun adı Yorgi'ymiş.

Yorgi'nin üzgün olduğu her halinden belliymiş. Klea hemen Yorgi'nin yanına gitmiş ve üzüntüsünün nedenini sormuş. Yorgi annesinin onu sevmediğini söylemiş.

Klea ona gizli ülkeden bahsetmiş ve oraya gidebileceğini söylemiş. Çünkü Yorgi'nin o andaki tek isteğinin güzel bir yaşam olduğunu anlamış.

Sonra Yorgi'yi gizli ülkenin giriş kapısına götürmüş. Kapı altından yapılmış ve kocamanmış. Yorgi'ye birkaç test yaptılar. Gizli ülkeye girebileceğini söylediler.

Tam kapı açılmıştı ki boğuk ve yorgun bir ses Yorgi'ye DUR diye bağırdı. Bu ses kimin sesiydi dersiniz?

Bu ses Yorgi'nin koruyucu meleğinin sesiydi. Yorgi'yi durdurmaya çalışmasının nedeni, onu yanlış bir karar vermekten kurtarmaktı.

Yorgi'ye, annesinin onu çok sevdiğini anlattı. "Evden gidince annen ağladı. O seni çok özledi" dedi. Yorgi hala gizli ülkeye girmekte kararlıydı. Çünkü annesinin gerçekten onu sevmediğini düşünüyordu.

O büyük kapının önünde öylece kaldı. İçeride acaba onu nasıl bir hayat bekliyordu?

Yorgi'nin iyilik meleği Yorgi'ye hayatını büyülü elleriyle göz önünden geçirdi. Yorgi annesinin kendi için yaptıklarını gördü. Annesi ağlıyordu. Sonunda kararını değiştirmişti ve koşa koşa evlerine gitti. Annesini doyasıya öptü. Ve annesinden özür diledi.

"İşte benim gerçek güzel dünyam" diye düşündü. Böylece kendi gizli ülkesine de girmiş oldu.