Di Heblem det bezerim khışızquhırt.
Bezer teyt balon zışe tlır yi teyplhemqe zerıthemışqer
khışıptzıxu anemre yi sabiym ya deyj khışıbleq petre, sabiyr
anem “balon khısxueşexu, balon khısxueşexu” jiaew ğınanu
khızeffewuvaş. Yi anem yi ffemıuexu şheqe, sabiym yezır
khiyşexunu yi gu zerılhir balon zışer khışiyşcem ,
khxuewunettaş a ttum. Yicı sabiym qe zimıae lheum yicı balon
zışem khazeriqerıxhıjjam yiriwujjeğua aner yi qem yi qejjım yi
khuer yiğeptzen yi guğewre balon zışem “ Mı balonxer pşerkhım
we arakhe?” jri’aş yi naşher yişcure. Se nıfxuzouetej balon
zışem khızeripidzıja dıder “Ntte si shıpxhu, se si deyleş, se
mı heblem srideyleş. Mı balonxeri ğeşcereşca xhun şhe
khızosheq bezerım! |
|
Semt pazarında geziniyordum. Uçan balon satan
bir adam görünüşlerinden fakir oldukları belli olan bir anne
ile çocuğunun yanından geçerken çocuk annesine “Bana balon al!
Bana balon al!” diye mızırdanmaya başladı. Annesi her ne kadar
oralı olmasa da çocuğun almaya niyetli olduğunu anlayan
baloncu yanlarına iyice yanaştı. Çocuğun bitmek tükenmek
bilmeyen ısrarları ve baloncunun yakın takibinden bunalan
kadın sonunda dayanamayıp oğlunu kandırmak ümidiyle “Balonları
satmıyorsun di mi amcası?” diye sordu baloncuya göz kırparak.
Baloncunun cevabını aktarıyorum: “He bacım, deliyim ben,
mahallenin delisi. Bu balonları da süs diye gezdiriyorum
pazarda.” |