EFŞATİ (AFŞATİ)
Av Hayvanları Tanrısı
Av hayvanları tanrısı olan Efşati inanışa göre en eski
tanrılardandır. Yüksek dağ zirvelerinde yaşar ve
aşağıdaki av hayvanlarını kontrol altında tutar.
Vastırci’ye karşı tanrılar arasında en sadık olanı odur.
Kendisine av geleneklerine göre dua edilen Efşati,
avcıların işlerinin rast gitmesini sağlar. Ancak avda
başarılı olmak için insanların dürüst olmalarını ister,
aksi taktirde dualarını kabul etmez.
Dürüst olmayan avcıların başlarına felaketler gelmesi
olasılığı da vardır.
Efşati adına yapılmış belirli bir yer veya mabet yoktur.
Avcılar kendisine dağlarda ve sabahın ilk ışıklarında
dua ederler, dua için yanlarında lavaş ekmeği ve tuz
bulundururlardı. İyi ahlaklı avcılar av hayvanlarını
usulüyle avladıkları ve israf etmedikleri için Efşati
tarafından çok sevildiklerine ve işlerinin rast
gideceğine inanırlardı.
Av sonrası kaya diplerinde veya var ise yakınlardaki bir
mabedin duvar dibinde ateş yakılır,avlanan hayvanlardan
kebaplar yapılır,yenilir,içilir,avcı şarkıları
söylenirdi. Avcılar bu yemek esnasında kendilerine
rastlayan başka insanlara da yiyeceklerinden ikram
etmeyi görev bilir,aksi taktirde,bir sonraki avlarında
başarısız olacaklarını düşünürlerdi.
Herhangi bir mabette veya kutsal yerde yemek molası
verildiyse av hayvanlarının boynuzlarını oradaki
ağaçlardan birinin dallarına asarlardı. Keçi ya da buna
benzer boynuzlu hayvanların boynuzlarını alın
kemikleriyle birlikte evlerinin giriş kapılarının üstüne
asarlardı.Bu hareket düzenli ve başarılı olma
temennisinin bir işareti olarak kabul edilirdi
BARASTIR
Ölüler Ülkesinin Hakimi |
|
|
Ölüler Ülkesinin hakimi. Adı konusunda belirsizlik
hakimdir, muhtemelen Bora-stir, -stur "Büyük Bora" nın
bozulmuş halidir.
Bu ise, büyük Nart ailelerinden üçüncüsünün adıdır. Öbür
dünyaya yaptıkları yolculuğun sonunda ölüleri karşılayan
ve onları suçlular diyarına (zindon) ya da cennete (jennet)
yerleştiren odur.
Ölülerin onuruna birkaç kez düzenlenen dinsel anma
törenlerinde, onların yeryüzüne geri dönmelerine ve bu
tören için hazırlanmış sahte bir kişinin biçimine
girerek bu törene katılmalarına izin verir.
Ancak ölü, akşam güneşin son ışıkları batmadan geri
dönmüş olmalıdır, çünkü ölüler diyarının kapıları bütün
gece boyunca kilitli kalır. (Bu nedenle ölüler asla
geceleyin defnedilmez).
Su tanrısı olan Donbettırlar, kadınlar ve kızlarından
oluşuyordu. Deniz ve göllerde yaşarlardı.
Nartlar, tanrının nuru, güneş parıltısı ve topraktan
oluşmalarına rağmen çocukları Donbettır’ların yurdunda
büyür ve gelişirlerdi. Aksi taktirde ölümleri
babalarının elinden olurdu.
Donbettırlar’ın birbirinden güzel deniz kızları
denizlerde ve göllerde balık gibi yüzer, güvercin
kılığında uçar veya altın tüylü geyik kılığında
ormanlarda koşarak genç delikanlılara mutluluk ve şans
dağıtırlardı.
Donbettırlar’la burada yaşayan insanlar yani Nartlar
arasında evlenmelerden dolayı akrabalık bağları başlamış
ve genişlemişti.Bu evlenme geleneği Osetler’de su taşıma
bayramının yerleşmesine neden olmuştu. Nart gençleri
kiraz yapraklarını denize atarak Donbettırlar’ın
kızlarının isimleriyle seslenirlermiş. Donbettırlar’ın
kızları da oyunlar oynar, şarkılar söylermiş.
Osetler’de Donbettırlar adı ile anılan hiçbir bayram
veya kutlama günümüze kadar gelmemiştir.
FELVERA (FALVERA - FOŞİ FELVARA)
Evcil Hayvanların Koruyucu Tanrısı |
|
|
Evcil hayvanlar tanrısı olan Felvera da Vatsilla gibi
insanlara yardım eder, hayvanların bereketini
arttırırdı.
Bazı aydınlar Felvera sadece büyükbaş hayvanlar ile
ilgili deseler de Felvera insanların istifade ettiği tüm
ehli hayvanlarla ilgilidir.
Hayvanlar, sağladıkları faydalar açısından farklı
olmalarına rağmen, Osetler hayvan ölümlerinde hayvan
sahiplerine ARFE denilen konuşmayı yaparlardı. Eşeği
ölene,ineği veya atı ölene söylenen sözlerin aynısı
söylenirdi. Örneğin,Tanrı sana daha fazla mal versin,
gibi.
Vatsilla ve Felvera’nın adları sofra dualarında mutlaka
anılırdı.
GALEGON (GALADON)
Hafif Rüzgar Tanrısı |
|
|
Hafif rüzgarlar tanrısı. Özellikle yazın sıcağında serin
serin estiği için çok sevilirdi. Otların ve ekinlerin
biçildiği günlerde sıcaktan bunalanlar Galegon’a dua
ederlerdi.
Saman haline getirilen başakların buğdaylarını samandan
ayırmak için,harman yerlerinde rüzgara savrulan
yığınlarda çalışılırken söylenen şarkılar vardır.
Bunlardan birinin sözleri şu şekildedir:
Derelerden tepelerden, es es Galegon
Mehtaplı gecelerden,
Sabahın ıslak damlası, gözyaşından, gel es ey Galegon
Öküz nefesi gibi esişin,
Hafif kamıştan kanatların, es es Galegon
Samanlar savrulmaya hazır,
Ayıralım onu tozlardan,
Seçelim gereksiz çöpleri.
Birkaç çeşit olduğuna inanılan Galegonlar,çalışan ve
terleyen işçilerin en büyük yardımcılarındandı.
KURDALEGON
Zanaat (Demircilier) Tanrısı |
|
|
Zanaat Tanrısı,yeri göklerdir.
İnanışa göre, yeryüzünde el sanatları ve demir işleme
sanatı yokken göklerde vardı ve Kurdalegon, bu sanatları
yeryüzüne indirdi, insanlara öğretti.
SAFA (ŞAFE)
Ocak Zincirinin Koruyucu Tanrısı |
|
|
Mutfakta kazanları tutan zincir ve ateşi temsil ediyor.Osetler
mutfaktaki bu zincire de ŞAFA adını veriyorlardı.
İnançlara göre Osetler, mutfaktaki bu zincir,ateş ve
duman aracılığıyla göklerdeki diğer tanrılarla ilişki
halindeydiler.
Örneğin, demirciler ve kuyumcular tanrısı Kurdalegon
(göklerde yaşar) ile insanlar arasında Şafe aracılığıyla
güzel bir diyalog vardır çünkü zincirin mucidi
Kurdalegon’dur.
Şafa denilen zincir,evlerin en kıymetli ve en temiz
eşyaları arasında kabul edilirdi. En kutsal yeminler ve
en aşağılayıcı beddualar da Şafa adına yapılırdı.
Bınatıkhitsav, Şerijed ve Şafe ile ilgili günümüze kadar
ulaşan bazı deyişler:
Bınatıkhitsav iyileri severdi,
Şerijed başları sayardı,
Şafa sıcak ve isli temizliği severdi,
Şerijed’in altında edebiyle durmayan gelinden ev kadını
olmaz,
Zincirini peşinden sürükle,
Bınatıkhitsav ve Şerijed’in lanetlediği aile bireyleri.
TUTIR
Vahşi Hayvanların Tanrısı |
|
|
Ayı, kurt, aslan, kaplan, çakal gibi vahşi ve yırtıcı
hayvanların tanrısıdır.
Vahşi hayvanlar içinde ayrı bir yeri olan kurt, Tutır’ın
sağlam çeneli köpeği olarak adlandırılıyor ve kış
aylarının sonuna doğru, genellikle ocak ayında, kurtlar
adına oruç tutuluyordu.
Oruçlar eğer içtenlikle tutulduysa, hayvanlar kurtlardan
korunmuş olurdu, aksi taktirde kurtların saldırılarına
maruz kalabilirlerdi.Bu inanışlar zamanla dinsel
motiflere dönüşmüştür.
Tutır’ın günleri, kışın soğuk günlerine rastladığı için
mevsim gibi sert ve acımasızdı, kendisine
yalvarılmasından hoşlanırdı.
İlişkileri, ehli hayvanlar tanrısı Foşi Felvera ile daha
yoğundu. Felvera’ya gıpta ile bakar, ona imrenirdi. Bu
yüzden de onunla çeşitli konularda iddiaya girer ve
şakalaşırdı.
Bir gün Tutır ile Felvera mızrak atışı yapmak için
iddiaya girmişler. Felvera devamlı galip gelince, Tutır
sanki yanlışlıkla atmış gibi yaparak mızrağını
Felvera’nın sol gözüne saplayarak onu kör etmiş. O
günden sonra Tutır kurtlarını Felvera’nın hayvanlarına
gönderirken, Felvera’nın görmeyen sol tarafından
gitmelerini söylermiş. Bu olaydan sonra hayvanlara çoban
tutma geleneği başlamış.
Bereket Tanrısı olan Vatsilla’nın, toprağın bereketli ve
ürünlerin bol olmasını sağlarken insanların bu konudaki
sıkıntılarına yardımcı olduğuna inanılır.
Bu nedenle adına yapılan mabetler yerleşim yerlerine
yakın olan ve her yerden görülebilen tepelere yapılırdı.
Vatsilla’nın farklı görevler üstlenen birkaç çeşidi
vardır, bunlardan birisi de Afet Tanrısı Yelia’dır.
|