I
Tlepş Nartların ilk demircisiydi.
Demiri ısıtıp tavına getirdiğinde bir eliyle ateşten
çıkarır, diğer elinin yumruğuyla da döverdi. Böyle
çalışıp dururdu. Gün geldi oğlunu evlendirdi. Gelininin
gösterdiği örneklerden yararlanarak, bir maşa ile bir
çekiç yaptı. Bunlarla çalışmaya başladı.
Bir
gün Habaş ile Beşıko, iş siparişi vermek
için Tlepş’ın yanına geldiler.
-
Tlepş, dediler. Bize bir kılıçla bir mızrak yap ama
üzerlerine kum serpmeden yap bunları. Kılıç vurduğunu
kesen, mızrak da her şeyi delip geçen cinsinden olsun.
Ancak yineliyoruz, katiyen kum dökmeyeceksin bunları
yaparken. Yoksa bozuşuruz. Bunları yarın gözümüzün
önünde yapmanı istiyoruz. Bunları söyleyip gittiler.
Kum dökmeden ham demiri nasıl sertleştireceğini
bilmiyordu. Bu nedenle ne yapacağını bilmeden düşünüp
duruyordu Tlepş.
Kayınpederinin (пщы) bu endişeli halini gelini
fark etti.
- Ne diye kayınpederim (sipş) böylesine üzgün,
diye sordurdu.
Olup biteni gelinine ilettirdi.
- Beni yanına aldırsın öyleyse, dedi gelin. Körük
çekmeye yanına geleceğim.
- Olur, dedi Tlepş de.
Ertesi gün Habaş ile Meşıko geldiler. Tlepş de çalışmaya
başladı. Gelini de körüğü çekiyordu. O dönemdeki
körüklerin, hava alması için üst tarafında delik
bulunurdu.
Ocaktaki demir ısınıp kıvılcımlar saçmaya başlayınca,
kol yenine kum doldurmuş olan gelinine:
- Hadi, hadi, gelinim! dedi Tlepş.
Gelin kol yenindeki kumu körüğün içine boşalttı, hava
ile birlikte demirin üzerine görünmeksizin
yayılıvermişti kum.
Demir kızıllıktan beyaza dönüşünce, Tlepş demiri hemen
örsün üzerine getirip kılıcı yaptı. Ardından mızrağı da
tamamladı.
- Usta, bunun pek işe yarayacak gibi bir görüntüsü yok,
dedi kılıcı ısmarlayan.
- Ver bana, diyerek kılıcı aldı Tlepş, kılıcın keskin
tarafı ile örse bir vurdu, örs ikiye ayrıldı. Bunun
üzerine:
- Ne kadar da usta demirci! dedi Beşıko.
II
Tlepş ile Hudımıj (Хъудымыжъ) Nartların en
usta demircileri idiler. Hudımıj’ın atölyesi Kurğo
Bjape (Кургъо бжъапэ) tepesinde, Tlepş’ın
atölyesi de şimdiki Yegerukay (Еджэрыкъуай)
köyünün bulunduğu yerin yakınındaki “Ğuç’ıps’ıy
Oşha” (Гъучlыпцlый lуашъхьэ) tepesindeydi.
İki demircinin beraber kullandıkları ortak bir çekici
vardı. Nart Tlepş ocağının başında körük çekip demirini
ısıtırken çekici Hudımıj’a atar, Hudımıj çalışırken,
Tepş de demirini ısıtmış olurdu. Bu arada demiri soğuyan
Hudımıj da “jüjüjü” sesleri yayan koca çekici Tlepş’e
fırlatırdı.
İki demirci böyle çalışıyorlardı ama bir gün Tlepş
çekici atmadı. O güne değin Tlepş öyle bir şey
yapmamıştı.
Hudımıj kaygılandı: “Olmaz böyle şey, başına bir şey
gelmiş olmalı, varıp bir bakayım”, dedi ve Tlepş’ın
evine gitti. Bahçeye girip seslendi:
- Tlepş evde mi?
- Değil, dediler.
- Nerede öyleyse?
- Yınıjlar (devler) şölene çağırdılar onu. Orada
olmalı, dediler.
- Peki yınıjların yerini kim biliyor?
- Ben biliyorum, -dedi bir çocuk.
- O halde beni oraya götürür müsün yavrum, dedi Hudımıj
da.
- Tabii götürürüm, baba, diyerek öne düştü çocuk.
Yınıjların evine vardılar. Yınıjların yeme içme şöleni
sürüyordu.
Hemen karşılayıp buyur ettiler gelenleri. Yaşlı Hudımıj
ünlü bir demirci de olduğundan büyük bir saygıyla
başköşeye götürüldü ve Tlepş’ın yanına oturtuldu.
Yeme içme bitince sıra oyunlara geldi.
- Nart Hudımıj, herkes oyununu görmek istiyor, diyerek
hatiyak’o (хьатияк1о;şölenin yöneticisi)
kendisini çağırdı.
- Olur, oynayayım, dedi Hudımıj. Ancak çok hafifim,
omzuma bir ağırlık bastırmadan olmaz bu iş.
Nart Hudımıj topluluktan ayrıldı, onarım için birinin
getirdiği ve atölye kapısında duran dört çift öküz
koşulu bir sapanı atölyenin içine aldı, kapıyı kapattı.
Omzunda bir yük olmadan oynayacak olursa, bir kazaya yol
açmasından çekindiği için, sekiz öküz koşulu sapanla
birlikte demirci atölyesini, olduğu gibi omzuna alıp
oyun yerine döndü, elbisesiz ya da ayakkabısız
oynayacağından daha iyi bir biçimde oynamaya başladı.
Yınıjların şaşkın bakışları altında Hudımıj, oynadığı
yeri oluklu bir daire biçiminde göğsüne değin oymuştu.
- Çok güzel, çok güzel! Sen kazandın Hudımıj, sağol,
diyerek hatiyak’o kendisini durdurdu.
Hudımıj, hiçbir şeyi bozmadan demir atölyeyi yerine
götürdü, kapısını açıp sekiz öküz koşulu sapanı dışarı
çıkardı.
Nart Hudımıj’ın daireler çizerek oynadığı yer, önceleri
köy kıyısında idi, şimdiyse Kunçıkohabl (Къунчыкъохьабл)
köyünün orta yerinde bulunmaktadır. Ortası tümsek,
tümseğin kenarları ise çukur biçimindedir, gidenler
görebilirler. Buraya hala “Nart Hudımıj’ın Oyun
Yeri” derler.
NOT: Bu Bjedugh teksti 1887’de Adigey’in Askalay
köyünde doğan usta öykü anlatıcısı ve demirci İsmail
Beretar tarafından, 23 Kasım 1951’de Asker Hadeğal’a
yazdırıldı
|