Bu gün dilimizin gelişmesi ve kullandığımız sözcük
sayısındaki artış tamamen Rusça sözcüklerle olmaktadır.
Diğer dillerden gelen sözcüklerin de dilimize katılması
yine Rusça’dan dolayıdır.
Zaman içerisinde yeni koşullar ve yeni gelişmelerle
birlikte , daha önceleri kullanılmayan ve gerek görülmeyen pek
çok sözcüğe gereksinim duyulmakta ve dolayısıyla bu
gereksinime yanıt verecek yeni sözcükleri yaratamadığımız için
diğer dillerden alarak bunları kendi dilimize monte
etmekteyiz. Bu günkü sözlükleri alın bakın; hukuksal, bilimsel
belgeleri ve dahası gazete tekstlerini inceleyin, Rusça
sözcüklerin ne kadar çok olduğunu göreceksiniz. Bu gibi yeni
sözcüklere gereksinim doğan durumlarda dil o yabancı sözcüğü
alıp kendi fonetik yapısına göre şekillendirerek bir ayrım
yapmaksızın kendi sözcük gurubu içerisine alır. Böylece gerek
anlatım, gerek yazım sırasında ortaya çıkan uyumsuzluk ortadan
kalkmış olur.
Adige dilinin yazılı dil olmadığı dönemlerden gelip dilimize
giren ve Adige fonetiğine uygun olarak söylenegelen Rusça
sözcükler söylendiği şekilde yazılmış ve dilimize yerleşmiştir
(k|ert|of: Rusça'sı kartoşka, pıçene: Rusça'sı peçene, k|enfet:
Rusça'sı kanfet vb). Zaman zaman da pek çok sözcük dilimize
olduğu gibi girmiştir ancak bu tür değişmeden gelen sözcükler
dilimize ve onun fonetik yapısına uygun düştükleri için halkın
dilinde bir değişikliğe uğramadan olduğu gibi kabul görmüştür.
Adige dili 1963 yılına kadar belirttiğim şekilde bir sorun
olmaksızın doğal gelişimine devam ederken ve her şey kendi
doğal akışı içerisinde gelişirken sonraları dayatılan bazı
kurallar nedeni ile sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır.
Çünkü dilimize giren Rusça sözcüklerin Adige dilinde
söylenegelen şekli ile yazılmasından vazgeçilerek dilimiz
yazıya döküldükten sora eklenen sözcüklerin aynen Rusça'da
söylenildiği biçimi ile yazılması düşüncesi benimsenmiştir.
İşte sorun burada çıkmaktadır.
Bu gün siz dilinizde olmayan bir Rusça sözcüğü alıp onu kendi
dilinizin fonetiğine uyarlayarak kullanamıyorsunuz,
kullansanız da redaktörlerden geçiremiyorsunuz ve onlar
kullandığınız bu sözcüğün Rusça'da yazıldığı gibi olması
gereğini dayatıyorlar size. Sözcüklerin Adige fonetiğine
uygun olarak söylenildiği gibi yazılmasına izin verilmiyor.
Bu yalnız yazın dili olmadan önce dilimize girmiş sözcükler
için geçerli bir kural olarak dayatılıyor, dolayısıyla burada
sorun daha da karmaşık ve içerisinden çıkılamaz bir duruma
dönüşüyor.
Çünkü kelimelerin tek tek hangi dönemde ve hangi tarihte
dilimize girdiğini belirleme olanağınız yok, kendi doğal
süreci içerisinde bazı sözcükler değişerek, bir bazı
sözcükler hiç değişmeksizin dilimize uygun şekli ile kabul
görmüş ve yerleşmiş durumda.
Dilin kendi fonetiğini ve yapısını yok sayarak dilbilgisi
kuralı koyabilir misiniz? Kaldı ki bunu yapsanız bile sizce
doğru bir iş midir? Zaten bu şekilde alıp dilinize yamadığınız
sözcükler iğreti bir şekilde kurduğunuz cümlenin içerisinde
sırıtmakta ve yapısını da bozmaktadır. Fonetik uyumsuzluğu
nedeni ile bazı Rusça sözcükler Adige dilinde yabancı gibi
durmakta ve hiç bir şekilde bu sözcükler dilimize
malolmamaktadır.
Eğer bir sözcükler o dilin fonetiği içerisinde biçimlendirip
uyarlamamışsanız asla o sözcüğü o dilin yapısına monte
edemezsiniz. Eğer ısrarla bunu yapmaya kalkışırsanız zamanla
dilinizi dışarıdan aldığınız o yabancı sözcüklerden ibaret
hale getirirsiniz ki artık bunun ne kadarı sizin anadilinizdir
orasını siz takdir edin. Sözcüklerin Rusça'da olageldiği
şekilde yazılması gerektiğinde ısrar edenlere sormak
istiyorum: Neden dışarıdan pek çok sözcük almış olan Ruslar
kendi dillerine dışarıdan giren sözcükleri büyük bir
titizlikle kendi dil yapılarına uygun duruma getiriyorlar?
Onlar bu kadar titiz davranırlarken biz neden diğer hatalı
yöntemde ısrar ediyoruz? Bu tür bir yaklaşım pek çok yazarı
zor durumda bırakıyor. Çünkü öyle sözcükler var ki bizim
sözlüklerimizde yok. Bu alanda çalışanlar oluşan boşluğu
dolduramamışlar.
Şimdi o yabancı sözcüğü kullanmak zorunda kaldığınızda eğer o
sözcüğü kendi dilinizin yapısına uygun biçimde kullanmaya
kalkarsanız engelleniyorsunuz. Alıp o sözcüğü olduğu gibi
kullandığınızda dilinize uymadığını, kurduğunuz cümlenin
içerisinde bir eklenti gibi sırıttığını görüyor, yaptığınızı
yazdığınızı kendiniz bile benimsemiyorsunuz.
Bir dilden sözcük almak ve onu kendi dil yapısına uyarlamak o
sözcüğü yaratan dil ve halk için bir hakaret ya da aşağılama
anlamı taşımadığına göre, ya da bu işin arkasında bir politik
neden olmadığına göre yapılan bu yanlışta neden bu kadar ısrar
ediliyor anlayabilmiş değilim. Nedir bu konudaki bu dayatmanın
nedeni? Dil bir akarsu gibidir; ne kadar gür ve güçlü ise o
halka getireceği iyi şeyler de o kadar çoktur. Dilimizin
Rusça'dan gelen sözcükler üzerinde kendi yapısal kurallarını
işletmesine, fonetik biçimlendirmesini yapmasına engel olarak
bu akarsuyun önünü kesmeye çalışanlar ne yapmak istiyorlar?
Bence artık bu hatalı yöntemden vazgeçelim eğer yeni
sözcüklerin yerine biz kendimiz bir şey koyabiliyorsak onu
yapalım, eğer bu olmuyorsa sözcüğü eskiden olduğu gibi halkın
kabul edip kullandığı biçimi ile kabul edip dilimize alalım.
Kaldı ki, bu gün kural haline getirilmek istenen biçimi ile
hiç değişmeden Rusça'dan dilimize girmiş pek çok sözcükte
vardır, ancak bu sözcükler (tetrad, statya, pioner, futbol,
Sovyet, rifme, sosyalizm vb) dilimizin fonetiğine uygun olduğu
için halkın dilinde bu şekilde kabul görmüş ve yerleşmiştir.
Buna da bir itirazım yok. Yeter ki dayatılmış kurallar
içerisine hapsetmeyelim dilimizi.
Eğer tersi yönde ısrar edilir ve yapılan bu yanlışa devam
edilirse günün birinde çok büyük bir bölüm Rusça sözcüklerden
oluşan bir dili konuşuyor olacağız ki böylesi bir dilin ne
kadar "Adige dili" olacağı konusunu sizlerin takdirine
bırakıyorum. |