Prof. Dr. Vasiliy İ. Abayev, Kafkas-Oset kültürünün
önemli bir araştırmacısı olup Britanya Kraliyet Asya
Cemiyeti'nin fahri üyesi, Helsinki Fin-Ugur Cemiyeti'nin
muhabir üyesi, Gürcistan ve Kuzey Osetya
cumhuriyetlerinin kıdemli bir bilim adamıdır.
V.I. Abayev, Oset halkının milli fikriyatının gelişmesi
ve Osetlerin kendi kültürel miraslarına derin bir
ilgiyle eğilmeleri konusunda önemli hizmetler vermiştir.
Bilim adamı olarak dünyaca tanınması Alanlar ve Nartlar
hakkındaki değerli araştırmaları ve İranşinaslık dalında
ortaya koyduğu değerli eserleriyle bağlıdır. Kafkasya
halklarının tarih ve kültürünün önemli bir araştırmacısı
olan G. Dumezil 1976'da şöyle yazmıştı: "Moskova da
araştırmalara başkanlık eden kişi, yüksek kültürlü bir
Oset olan V.I. Abayev'dir (Abayti Vasso). Kendisi dil,
tarih ve halkbilim dalında birçok değerli makale ve
kitabın yazarıdır."
V.
Abayev'in araştırdığı ana konulardan biri, Osetlerin
bir halk olarak hangi kökenden oldukları meselesidir. O,
uzun bir sure Osetlerin: ataları olan Alan'ların,
Sarmatların ve İskitlerin tarihini incelemiş, Güney
Rusya ve Ukrayna'da izler bırakmış bu halkların "kimlik
belgesini" ortaya koymaya çalışmıştır. O, komşu Kafkas
halklarının tarih ve kültürünü de araştırmış ve
mukayeseli inceleme ve tahliller için temel oluşturacak
deliller bulmuştur. Abayev, adı geçen bu halklar
arasında çok sıkı kültür ve dil bağları bulunduğunu
tespit etmiştir.
Birçok halklara ait yazılı kaynaklar korunamamış ve bize
ulaşamamıştır. Fakat Abayev gibi bilginler, bir halkın
geçmişini ortaya koyan yazılı kaynaklar bulunmamasının o
halkın tarihinin olmadığı anlamına gelmediğini
kanıtlamışlardır. Bu bakımdan halkın milli dilinin,
mitlerinin ve halk edebiyatının incelenmesi oldukça
önemli ip uçları vermektedir. V. Abayev 1925 yılında,
daha gençken "Osetşinaslıkta Yeni Bilgiler" başlıklı bir
makale yazarak Oset dilinin bu halkın tarihinin
araştırılması için önemli bir anahtar malzeme olduğunu
vurgulamıştı:" Bu çok eski ve fakat hala canlı olan
kelimeleri incelemek suretiyle, Oset dilinin tarihi
manzarası içinde Oset halkının tarihinin ana hatları
görülebilir." İşte bu doğrultuda uzun yıllar incelemeler
yapan V. Abayev, yıllar sonra aldığı sonuçları "Dil
Malzemesine Göre Oset Halkının Tarihine Giriş" adlı
büyük eserinde bir araya getirmiştir.
V
I. Abayev ünlü bir etnograf ve dil bilginidir. "Oset
Dilinin Tarihi- Etimolojik Sözlüğü" nü o hazırlamıştır.
Dört ciltlik bu temel eser, büyük ilgi uyandırmış,
Abayev'e birçok ödül kazandırmış, dünyaca tanınmasına
yol açmıştır. Abayev bu sözlük üzerinde yaklaşık 40 yıl
çalışmış, mukayese ve analiz için en az 180 dil, lehçe,
şiveyi öğrenmiş ve araştırmıştır.
Abayev’e göre,gerçek bilim adamı için önemli olan,
düşünce ve yaratma özgürlüğüdür. Gerçeklere bağlı
kalmaktır. Bilimde milliyetçi önyargıların ve kibrin
yeri yoktur: "Bilim adamının milliyeti, yani milli
kimliği, kendisinin bilimsel görüş ve yaklaşımlarını
etkiliyorsa o zaman bilimden bahsedilemez. Böyle "bilim"
kişisel görüş ve yorumları içeren ve bilimsel değeri
olmayan bir karalama gibi göz ardı edilmelidir".
Bazı bilim adamları "bilimsellik" adı altında terimlere,
yapay tumturaklılığa önem verirler. Abayev, ukalalık ye
kelime oyunlarının içeriği olumsuz yönde etkilediğini,
hatta bunların fikirdeki zayıflığı saklamak için
kullandığını savunuyordu. Kendisi öğrencilerine daima bu
hususu hatırlatmıştır. Abayev, aslında Osetşinaslıkta (Osetinoloji)
bir ekol kurmuştur. Kafkasya’nın tarihini, dillerini ve
kültürünü araştıran birçok bilim adamı Abayev’in
öğrencileridir ve onun araştırma yöntemlerini
benimsemişlerdir.
Abayev, Moskova'daki Oset Kültür Derneği "Farn"ın da
kurucularından biridir. Yüzlerce aktif üyesi bulunan bu
derneğin amacı, toplumda bireylerin kaynaşmasını,
halklar arasında hoşgörü ve anlayışı sağlamakla beraber,
Oset kültürünü yaygın hale getirmek, halk sanatını
sevdirmek, gençlerin milli duygularını geliştirmek,
Moskova'daki benzer milli kültür dernekleri ile
işbirliği yapmaktır.
V.Abayev,
18 Ekim 1990'da Vladikavkaz'da yaptığı bir konuşmada
şöyle demiştir: "Bizim bugünkü ana hedefimiz ahlak ve
maneviyatımıza dönebilmektir. Sık sık insan faktöründen
bahsediyorlar... Ve dolayısıyla sosyal, politik,
ekonomik yönden olgun ye mükemmel toplum kurmanın tek
yolu, maneviyatı yüksek ye ahlaklı bir insan gücüne
sahip olmaktır. Kanımca her insan etrafında hayır ve
faziletten oluşan bir cazibe çemberi yaratabilir. Bu
çember bir manyetik alan gibi hayır ve erdemin
üstünlüğünü sağlar... Maneviyatımızı idrak etmemiz
gerekmektedir. |