...................
...................
ADİGECE HAYVANLAR SÖZLÜĞÜ  -4
(ПСЭУШЪХЬАМЭ ЯГУЩЫ1АЛЪ)
ĞIŞ Nuh
Çeviri: HAPİ Cevdet Yıldız
                         
...................
...................

Мэл ан (Mel an)

 

овца (самка). Dişi koyun. Damızlık olarak bırakılan dii koyun.

 

Мэл 1эхъогъум мэл анэу ахэтмэ шъынэ ц1ык1ухэр къятэк1ыгъэу хъурыхъук1э чапэм рек1ок1ыщтыгъэх.
 

Koyun sürüsü içindeki yeni yavrulamış dişi koyunlar  doğurdukları küçük yavrularını yedeklemiş halde  yamaç boyunca otlayıp ilerliyorlardı.

 

 

Мэлы (Melı)

 

овца. Koyun. Geviş getiren, uzun yünü bulunan, eti lezzetli ve köpekten fazla büyük olmayan bir hayvan.

 

Мэлы отэрыр цы фыжьы па1оу

А тхышъхьэ папц1эм зэу ш1от1ысхьагъ.

                             (Мэщбэш1э Исхьакъ).

 

Чылэ гъунэм мэл 1эхъогъур

Хъурыхъук1эу къырек1ок1ы...

                             (Жэнэ Къырымыз).

 

Зэшищым Къуижъыер зыхагъэк1и,мэлы т1эк1оу я1эри зэфагощи,янэ игъусэу Къуижъыер шъхьафы хъугъэ.(Фольклор).

 

К1ымафэм зефапэ,гъэмафэм зет1эк1ы.(Мэлы).(Хырыхыхь).

 

Koyun sürüsü bir beyaz kalpak gibi

Karşıdaki dağ sırtı üzerine çöktü.

                             (İshak Meşbaş).

 

Köyün yakın çevresinden bir koyun sürüsü

Otlayarak geçiyordu.

                             (Kırımız Jane).

 

Üç kardeş Kuyıjıy’ı (Keloğlan) ayırdılar, bir parça koyunlarını da aralarında bölüşüp annelerini Kuyjıy’ın yanına verdiler. (Folklor).

 

Kışın giyinir, yazın soyunur. (Koyun). (Bilmece).

 

 

Мэлыбгъ  (Melıbğ)

 

Яловая овца.Kısır koyun.O yıl doğum yapmamış koyun.

 

Хьак1эу къэк1уагъэмэ мэлыбгъэ яе афиук1и,гъунэгъуи шъэогъуи къыригъэблагъи,о къэплъэгъугъэмэ анахь дэгъоу ыхьэк1агъэх.

 

Gelen konuklarına bir kısır koyunlarını kesti, komşu arkadaşı genci de çağırıp senin görüp göreceğinden daha iyi bir biçimde onları ağırladı.

 

 

Мэлыбз (Melıbz)

 

Овца (самка). Dişi koyun. Damızlık olarak, yavrulamak üzere bırakılmış olmayan dişi koyun.

 

Наpт шъаоу Орзэмэдж,
Сэ сынарт пшъашъэу
Уимэлыбзымэ сафэбгъадэу
Сыдэу хъумэ сыбдэк1он…

 

                             (Нартхэр).

 

Nart genci Verzemeg,
Ben bir Nart kızı olarak

Beni dişi koyunlarına benzettiğin sürece
Seninle nasıl evlenebilirim ki…

 

                             (Nart destanından).

 

 

Мэлэхъуахь (Melehuah)

 

Овчарка.Koyun çoban köpeği. Akıllı ve kurtlarla boğuşup onları yenecek denli güçlü olan,koyunları ve ağılları koruyan iri köpek cinsi.

 

Мэлэхъуахьэхэр къызэрещалъэ

Ау къахэк1ырэп ш1оигъоу къашъо.

Мо Тыгъужъыр щтагъэу къэхьапщи,

Къызэ1ук1агъэмэ зэ къахэплъагъ…

 

                             (1эшъынэ Хьазрэт).

 

 

 

Мэлэхъуахьэр  тыгъужъым ыхьырэп. (Гущы1эжъ).

 

 

Çoban köpeklerini etrafına topluyor

Aralarından çıkmak istemiyormuş gibi dans ediyor.

Kurt sanki korkmuş gibi bir hapşırıp

Toplanmış -köpeklere- bir baktı…

 

                             (Hazret Aşın).

 

Kurt çoban köpeğini alıp götürmez.(Atasözü).

 

 

Ныбгъэшъубз (Nıbğeşübz)

 

Телка. Düve. Bir yaşını geçmiş dişi dana.

 

Ныбгъэшъубз дахэ,хъубгaпхъэу сятэжъ къыситыгъ:”Чэм дэгъу хъущт,янэ щаш1о,ищи 1ужъу”-ы1уи.

 

Güzel bir düve diyerek, dedem bana bunu damızlık olarak verdi:”İyi bir inek olur, annesinin süt verimi bol, sütü de kalın -kaymak ve yağ verimi yüksek-“ dedi.

 

Ныбгъэшъухъу  (Nıbğeşüh; Shapsugh-Şk’ehu-“Шк1эхъу)

Телéц,бычок.Erkek buzağı. Aynı yıl doğmuş erkek buzağı.

 

Ныбгъэшъухъу Нарыч къыщэфыгъ,хъубгапхъэ ыш1ынэу.

Narıç güzel bir erkek buzağı satın aldı, damızlık yapmak için.

 

 

 

Пк1эгъуал (Pç’eğual)

 

Сивый, бéлый (о лошады). Kırat, beyaz at. Beyaz ve sarımsı karışık renkte at. Adigeler öyle atlara, iyi değil diyerek, pek binmezlerdi.

 

Мафэ горэм щагу зэгъок1ым

Щыдым гъогэу щыригъэжьагъ.

Пк1эгъолэжъыр мэкъум къыпэк1и,

Ыгук1э мырэущтэу егупшысагъ:

“Мыщ нахь къаигъэ къэхъужьынэу щытэп.

Демыгъаштэри ущигъэ1эжьыщтэп…”

 

                             (1эшъынэ Хьазрэт).

 

 

Орэдэ,пк1эгъуалэм тес

К1эсыхэр къэзыхьырэм

Пшъэшъэ дахэ къытфещэ.

                             (Фольклор).

 

 

Günün birinde bahçenin kuytu yerinde

Eşek anırmaya başlamıştı.

Kırat otun başından ayrılıp,

İçinden şöyle düşündü:

“Bundan daha inatçısı bir daha doğmaz.

Eşlik etmezsen sana yaşam fırsatı vermez…”

 

                             (Hazret Aşın).

 

Verede, kırata binmiş

Terkidekileri getiren

Bize güzel bir kız getiriyor. (Folklor).

 

 

Псыцу (Psıçu)

 

Буйвол. Bkz. Хьарэ. Manda. İneği andıran, siyah tüylü hayvan. Yazın su içinde yatmayı sever, kaliteli süt verir, eti yenir.

 

Пчэдыжь горэм Хъуаджэр унэм зек1ым,икъандж 1асэ псыцу гъорык1о горэм ытхыц1э еу1оу тесэу,псыцур 1эгум къыдэхьагъ.(Фольклор).

 

Ц1ыф шъхьэхынэр псыцум фэд.(Гущы1эжъ).

 

Ышъо ш1уц1э,ыц1э 1ае,ищэ 1эш1у.(псыцу ).(Хырыхыхь).

 

Уп1ап1-ушъуашъу,гъогурык1у-дырек1ок1.(Хьарэ).(Хырыхыхь).

 

Bir sabah Huace evinden bahçeye çıktığında, uslu mandası, sırtına yerleşip onu gagalamakta olan bir saksağan olduğu halde, mandası bahçeye girdi. (Folklor).

 

Tembel insan mandaya benzer. (Atasözü).

 

Rengi/derisi kara, adı çirkin ama sütü lezzetli. (Manda). (Bilmece).

 

Sallapati ilerler, yolcu-yandan gider. (Manda). (Bilmece).

 

 

 

Псыцубз  (Psıçubz)

 

Буйволица. Dişi manda. İnek gibi doğurması ve süt vermesi için bırakılan manda.

Умарэ чэмит1у арити псцубз дэгъу къа1ихыгъ,зэ щыгъом щэ щалъэ къык1эк1эу,ищи 1ужъу егъэлыягъэу.

Vımar (Ömer) iki inek verip bir dişi manda aldı, bir sağımda bir kova süt veriyor, sütü de kalın.

 

 

 

Псыцухъу (Psıçuh)

 

Буйвол (самец).Manda öküzü. Burulmamışları dişi mandalar için damızlık bırakılıyor, burulmuş olanları arabaya koşulur, sabana da koşulup çift sürülürdü.

 

Абжъэхэр гъэк1ыгъэу псыцухъут1у к1эш1агъэу пхъэ1ашэ к1ым ежьыр те1унк1эзэ.Ибрахьимэ ежь ихати игъунэгъу ихати зэдигъак1оу а зы мафэм ыжъуи ыулъэшъожьыгъ.

 

İbrahim boynuzları kıvrık iki manda öküzü koşulu sabanın sapını bastırıyordu. İbrahim aynı gün  kendi bahçesi ile birlikte komşusunun da bahçesini sürdü ve tırmıklarını çekti.

 

 

Псыцушк1 (Psçüşç’; Shapsugh-Psıçüşk)

Буйволёнок. Bkz. Хьарашк 1. Manda yavrusu.

 

Атэкъэжъыр быбатэу чэум къызебыбэхым,псыцушк1эу  щысыр къыгъащти,ынэ лъы телъэдагъэу къызщыхъушъути,щагур къызэпичъыхьэу ыублагъ.

 

Baba horoz kanat çırparak çitten aşağı inince, yerde oturan manda yavrusunu ürküttü, gözü kanlanmış biçimde yerinden fırlayıp bahçede koşuşturmaya başladı.

 

 

 

Пц1эгъоплъ  (Pts’eğoptl; Shapsugh-Pç’eğoptl)

Гнедой. Bkz. щэгые. Doru at. Kırmızı-sarı renge kaçan at.

 

 

 

Пчэны (Pçenı)

 

Koyun iriliğinde, sert kılları olur, yumuşak tüylü, kıvrık boynuzlu  olanları da vardır, sakallıdırlar, sütü sağılır, eti yenir.

 

Жэк1э к1ыхьэу пчэныр къэшъо,

Мышъэжъыери мэушъуашъо,

Бэджэжъыери къэк1уашъэ,

Зы1ук1эрэм е1ушъашъэ…

 

                             (Жэнэ Къыымыз).

 

Пчэным ык1апэ ык1оц1 илъ.(Гущы1эжъ)

Пчэн къуир псым зыхэплъэм,”джыри cык1ал” ы1уагъ.(Гущы1эжъ).

Зыбжъэ тыгъэрыгъэгъоу,зык1э мыгъо1ус,хьадэ1ус,хьадэ1ус хамылъхь.(пчэны ).(Хырыхыхь).

 

Uzun sakallı keçi dans ediyor,

Ayı yavrusu da eşlik ediyor (yerinde sallanıyor),

Küçük tilki de usulca sokuluyor,

Karşılaştığını önce bir yokluyor…

 

                             (Kırımız Jane).

 

Keçinin kuyruğu kendi içindedir.(Atasözü).

 

Kel keçi suya bir baktığında “hala gencim” dedi.(Atasözü).

 

Boynuzu kıvrımlı, kuyruğu uğursuz yiyecek, ölü yemeği ama ölü yemeğine katılmayan. (Keçi). (Bilmece).

 

 

Пылы  (Pılı)

 

Слон.Fil. En iri hayvanlardan biri. Sarkan uzun bir hortumu (burnu) vardır, derisi kalındır, kılsız derisi siyah-kül karışımı bir renktedir. Akılı bir hayvan olup insanı dinler, Hindistan’da yaşar.

 

Ыпэ к1ыхьи зэлъигъэщэу

Пылыр пстэуми къахэщы.

 

                             (Жэнэ Къырымыз).

 

Пылыр джэрыонэу урам зытехьэм,

Ц1ыф жъугъэу

Урамым тетыр

Ажэ укъэу къеплъы фежьагъ.

Аргъоеу пыл к1ы1ум тесым

Мырэущтэу а ч1ып1эм щи1уагъ.

-Джы нэсы

сыш1оубзыщтми сш1агъэп,

пылымрэ сэрырэ

тэщ нахь ин дунаим

псэушъхьэ зэрэтемытыр!

 

                             (1эшъынэ Хьазрэт).

 

Ыпэ к1ыхьэ,ыпкъ ины.(Пылы ).(Хырыхыхь).

 

Uzun burnunu kıvıran

Fil hepsinin içinden beli olur.

 

                             (Kırımız Jane).

 

 

 

Fil gezinmek için yola koyulduğunda,

Yoldaki kalabalık

İnsanlar

Ağızları açık bakmaya başladılar.

Filin üzerinde oturan sivrisinek

O yerde şöyle söylendi
- Şimdiye değin
kesecek olsan bile ben bunu bilmiyordum,
fil ile benden
ikimizden daha büyük bir canlının

                             (Hazret Aşın).

Burnu uzun, kendi iri. (Fil). (Bilmece).

 
1.Bölüm        2.Bölüm        3.Bölüm        4.Bölüm        5.Bölüm        6.Bölüm        7.Bölüm        8.Bölüm        9.Bölüm        10.Bölüm        11.Bölüm        12.Bölüm        13.Bölüm        14.Bölüm        15.Bölüm