Adigece ve Adige yazı dili konulu “Yuvarlak Masa” toplantısı
dün, 13 Mart günü Adige Devlet Üniversitesi’nde (ADÜ) yapıldı.
Toplantı ADÜ’nin Adige Filolojisi ve Kültürü Fakültesi
tarafından düzenlendi.
“Yuvarlak Masa” toplantısında biliminsanları, dönüş yapmış
soydaşlar ve öğrenciler görevler aldılar. Toplantı Adige Kürsüsü
Başkanı Prof. Dr. Haç’emız Mir tarafından yönetildi.
Toplantı, Adige Filolojisi ve Kültürü Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Ç’ırğ Ashad tarafından açıldı. Ashad, 14 Mart’ın, her yıl
Adigece ve Adige yazı dili gününün cumhuriyetim boyutunda
kutlanmakta olduğunu söyledi. “Ulusumuzun bir ulus olarak
varlığını sürdürmesi için dilimizin korunması başta gelen bir
görev ve zorunluluktur, bu bağlamda 14 Mart günü tarihsel önemde
bir gündür” dedi Prof. Dr. A. Ç’ırğ.
Ardından söz AC Eğitim ve Bilim Bakanı yardımcısı Alıy Maryet’e
verildi. Alıy, birkaç yıldan beri Adigece’nin de bir devlet
dili olduğunu söyledi. Bu bağlamda Adigece’nin korunmasına
ve geliştirilmesine ilişkin bir devlet programımızın bulunduğunu
ve Adigey’de uygulamada olduğunu, bu program çerçevesinde değişik
görevlerin yerine getirilmesine devam edildiğini söyledi.
Alıy
Maryet
sözlerini şöyle sürürdü: “Bazıları “Adigece’yi yitirmek
üzereyiz’ gibisine kaygılar içindeler, böylesine şeylerin
söylenmekte olduğunu duyuyoruz. Ancak durum o denli kritik bir
aşamaya gelmiş değil. İstatistiksel bir bilgi olarak, bu son iki
yılda okullarımızda Adigece eğitim alan öğrenci sayısında bin
100 kişilik bir artış olduğunu söyleyebilirim. Bugün ilk ve
ortaöğretim okullarımızda Adigece okuyan toplam öğrenci sayısı 30
binin üzerinde, bu öğrencilerin sadece 14 bini Adige. Ancak bunu
bir başarıymış gibi görüp bekleyemeyiz. Ancak Adigece sadece
okulda öğrenilmekle yetinilmemeli. Anadilimiz her Adige ailesinde
hak ettiği saygıyı görmeli, büyükler çocuklarıyla Adigece
konuşmalı ve her bir Adige ailesi Adigece sevgisini küçüklerine de
aşılamalıdır”.
Adige Kürsüsü’nde Doç. Dr. Haç’emız Mir, Adige yazı
dilinin doğuşu ve günümüzde taşıdığı tarihsel önem üzerinde
durdu, Adigece bir “ulusal zenginlik” kaynağıdır, dedi. Haç’emız,
“Dil, her dönem için bir duyuru, tarihi anlatma aracı ve
ulusun bir aynası olmuştur. Dil, ulusun eşsiz bir zenginlik
kaynağıdır, ulusun özlem ve düşünceleri, dünyaya bakış biçimi,
ulusun geçmiş yaşamı ve şimdiki durumu dil aracılığıyla öğrenilir,
ortaya konur. Bugün her ulus ve her bir ulusal
topluluk kendi dil ve kültürünü koruma kaygı ve uğraşısı
içindedir” dedi.
Günümüz Adigece’sinin durumu üzerine, Adigey Cumhuriyeti Sosyal
Bilimler Enstitüsü Müdürü Bırsır Batırbıy bir konuşma
yaptı: “Adigeler yüzyıllar boyunca bugünkü gibi, yazılı bir
yaşama kavuşma özlemi içinde olmuşlardır. Bir yazı diline kavuşmak
ve o yazı diliyle eğitim almak, bütün bunlar ulusun en değerli
varlıkları arasındadır. Ulusal dilimizle okumamız dilimizi koruma
olanağını bize sağlıyor, dilimize canlılık kazandırıyor,
yaşamımızı artan bir düşünce derinliği içinde yeniden
düzenlememizde bize yardımcı oluyor. Bizi yarınlara karşı daha
eğitimli bir hale getiriyor”.
Tarih ve Kültür Kürsüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Vınereko Mir,
Adige Xase yönetim kurulu üyesi Hunego Çetıb (Katib),
Türkiye’den dönüş yapmış biliminsanı Yedic Batıray, Prof. Dr.
Abreg Açerdan, Almanya’dan gelen Monika Helig de
birer konuşa yaptılar.
Daha
sonra Adigece Olimpiyatı yarışmalarına katılan ve derece
alan Adige Filolojisi ve Kültürü Fakültesi öğrencilerine başarı
belgeleri ile ödülleri Dekan Ç’ırğ Ashad tarafından
verildi. Birinciliği Çuamıko Maryet, ikinciliği Bzesej
Fatim, üçücülüğü de Celeyko Said aldı.
Çuamıko Maryet, Délekare Emma
ve Hopserıko Said kendi şiilerini okudular. Hazeşıko Mos,
“Siç’as” (Sevdiğim) adlı şarkıyı okudu. Toplantı geceyi
büyüleyen “Jıv” topluluğunun söylediği eski şarkılar
eşliğinde sona erdi. |