Ömer Hilmi TSEY, 1898 yılında
Halep Vilayetinin Harim Kazasına bağlı Reyhaniye (*)
Nahiyesinde doğdu. İlk öğrenimini Reyhanlı’da yaptı. O dönemde
Rüştiye, İdadî ve Sultanîde eğitim yapmak isteyenler 40-50 km
uzaklıktaki Halep’e giderlerdi.
Ömer Hilmi de orta ve lise eğitimini
Halep'de yaptıktan sonra 1910 yılında İstanbul’a giderek İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesine kaydoldu ve buradan Birinci
Dünya Savaşının ilk yıllarında mezun oldu. Mezuniyetten sonra
hemen işe başlayamadı. İstanbul-Reyhanlı-Halep arasında gitti
geldi. Nihayet Reyhanlı’ya kesin dönüş yaptı. Reyhanlı Rüştîyesine
(ilkokul) öğretmen olarak atandı. Bu arada Elfnir (Bayır
Mahallesi) sakinlerinden Eminet Hanımla evlendi, geçimsizlikten
bir yıl içinde boşandı. Bu evlilikten çocuğu olmadı.
Öğrencilerinden geleceğin büyük mütefekkiri Cemil MERİÇ “Bir
ansiklopedinin sorusuna cevaptır” başlıklı kendi biyografisinde şu
cümlelere yer verir: “… İlk mektepte Arapça'ya, Fransızca'ya
başladı. Kur'an, Tecvîd, Ahlâk okudu. Türkçe hocası Yüksek
Öğretmen Okulu'nun Edebiyat Bölümü'nden mezun -basılmış yarım
düzine şiir kitabı olan- manyak bir Çerkes'ti: Ömer Hilmi Bey”
Millî Mücadele yıllarında Kuvayı Milliye’nin ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi Hükümeti'nin yanında yer aldı, Ahmet Aznavur
Paşa’nın İstanbul Hükümeti yanlısı olarak ayaklanmasına tepki
olarak;
Fazilet ne gezer sen bir yılansın
Bilgiden eser yok bir şarlatansın
Cehlin, hıyanetin eşsiz timsali
Hortlıyan Anzavur sen ne yamansın!
Dörtlüğü ile başlayan “Hortlıyan Anzavur” adlı 14 kıtadan oluşan
şiiri yazdı.
1928’de Antakya Sultanîsine (lisesine) Edebiyat öğretmeni olarak
atandı. Burada da evlendi yine geçimsizlikten boşandı. Ömer Hilmi
bağnazlardan, ikiyüzlülerden, tefecilerden, kendini büyük
görenlerden, döneklerden, çıkarcılardan nefret ederdi. Amansız bir
yobaz düşmanıydı. Yeni gün Gazetesinde onları şiddetle ve
acımasızca eleştirdi. 1937’de “Softa Kılıklı Neron” adlı şiirini
yazdı. Din adamları bu eleştirilere karşı şiddetli tepki
gösterdiler ve kalabalık bir gurupla Antakya Sultanisîne doğru
taarruza geçtiler. Ömer Hilmi bu olaylar sırasında gizlice
Antakya’yı terk etti, Reyhanlı’ya geçti. Arkasından Kırıkhan’a
ilkokul öğretmeni olarak atandı.
Hatay Cumhuriyeti kurulunca Reyhanlıya ortaokul açıldı. Edebiyat
Öğretmenliği ve müdürlüğüne Ömer Hilmi Bey atandı. Çok geçmeden
iddiaya göre yöre halkının okuyup aydınlanmasını istemeyen
feodallerin etkisiyle 1939 yılında Reyhanlı ortaokulu kapatıldı.
Bu olaydan sonra Ömer Hilmi Bey çok sıkıntı çekti. Geçinebilmek
için eşyasını, evini ve bahçesini sattı. Çanakkale’nin Biga
İlçesine Fransızca öğretmeni olarak atandı. Burada emekli dul bir
öğretmenle evlendi. Kendisi de emekli olurca İstanbul’a
taşındılar.
Ömer Hilmi Bey Hatay’a sık gelirdi. Şair-öğretmen YEDİÇ Hasan Bey
(1914-1986) iyi dostu idi.
Ömer Hilmi Tsey, Kafkas ve Çerkes aşığı bir insandı. Arapça,
Fransızca yanında Çerkesce'yi de çok iyi bilirdi. Çerkeslerin
Kafkasya'dan ayrılmak zorunda kalmalarına ve Balkanlardan Ürdün
çöllerine değin dağılmış olmalarına üzülürdü. Bunun için bir ağıt
bestelemişti ve güftesini de kendisi yazmıştı. Ayrıca güftesi
kendisinden bir de marş düzenlemişti. 1939 yılı Mayıs ayında evine
kapanmış, bastonu omzuna almış müzikteki vurgulara göre sert
adımlarla karşı duvara gidip gelerek marşını söylerken
öğrencilerinden Yahya KANBOLAT ve Nazım ŞENVAR tarafından
görülmüştür. Sesi güzeldi ve gençlik toplantılarında şarkılarını
ezberletmek için söylerdi. Kendisinden çok daha küçük yaştaki
kimselerle kolaylıkla dostluk ilişkisi kurardı, onun için
öğrencileri çevresine rahatça girerdi. Çevresine ezberlettiği ağıt
ve marşı, Reyhanlı’nın Bayır Mahallesi'nde hâlâ söylenir.
Ömer Hilmi TSEY zeki, bilgili ve sohbet adamıydı, Şakaya, haksız
eleştiriye hiç tahammülü yoktu, asabi mizaçlıydı. 1961 yılında
prostat kanserinden İstanbul’da öldü.
Kültürel faaliyeti ve Eserleri:
Ömer Hilmi’nin ilk kitabı “Hak ve Kuvvet, Muthikeli Facia”
adlı kitabı 1923 yılında İstanbul’da yayınladı, Latin harflerine
dayanan fakat uygulama alanı bulamadığı yeni bir alfabe Adighe
Txibze’i Halep Yeni Asır Matbaası’nda “Tsey Agumko Tanbolet”
müstear isimle 1926 yılında bastırdı. Bu alfabe www.circassiancanada.com
internet sitesinde görülebilir.
“Çerkesce'nin Zaptı Etrafında Üç Müşkül" adlı kitabını 1935
yılında Antakya’da yayınladı.
1919 yılında Reyhanlı’nın Yenişehir Köyünde bir kıza aşık olunca
onun için “Nazan Mağrur Kız” adlı şiiri yazdı. Bu şiiri “zamane
Tipleri, Portreler” adlı kitabında, 1938 de Antakya’da yayınladı.
Ömer Hilmi 1928-31 yıllarında Kuneytra'da Adigece, Fransızca,
Arapça ve Türkçe yayınlanmış olan "Marg" gazetesinin
yazarlarındandı. Buradaki Adigece şiirleri ve yazılarında Tsey
Agumko Tanbolet adını da kullandı. Kafkas Tarihi ve Adige dili ile
ilgili çalışmalarından başka Türkçe küçük hikayeler ve şiirlerde
yazdı.
Ömer Hilmi TSEY’in bunlardan gayrı; “Dalgalar ve Parıltılar-
Antakya, 1938”, “Yurda Dair Görüşler ve Duyuşlar” (Antakya 1938),
adlı kitapları vardır.
İki Dünya Savaşı arasında (1918-1944) Suriye'de Emin Semguğ, B.
Bateko Harun, Tarık Mümtaz Hağur (Göztepe-Yazganalp), İsa Hağur,
Abdurrahman Kat vs. Adige aydınların gayretleriyle, İstanbul'daki
1908-1923 dönemi hareketinin devamı olan verimli bir kültürel
çalışma dönemi yaşandı. Ömer Hilmi bu kültürel hareketin
odağındaydı.
Basılan bu eserlerinin yanında basılamamış kuvveden fiile çıkmamış
çalışmaları da vardır.
DİPNOT:
(*) Reyhaniye Hatay’ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne
katılmasından sonra Antakya’ya bağlanmış ve adı Reyhanlı olarak
değiştirilmiştir.
KAYNAKÇA:
1) Dr. Yahya KANBOLAT
2) Sefer BERZEG
3) Dücane Cündioğlu |