Ben resmen
Adigece dil eğitimi ya da Adige dili eğitimi konusunda Adige
kuruluşları tarafından, iktidardan ya da devletten bir
istekte bulunulduğunu bilmiyorum. Yaptığımız en hayırlı şey
Halk Eğitim Merkezleri'nde kurs açılması için Milli Eğitim
Bakanlığı'na Adigece müfredat sunmak olmuştu; o da haydi
hayırlısı, demeye fırsat olmadan çekildi yayından.
Akıbetini hayra
tebdil ederek bekliyoruz.
Öte yandan Ethem'in adı önündeki miadı dolmuş yakıştırmanın kalkıp
kalkmamasını konuşup durduk nice zaman. O da konuşulmalıydı. İşin
enteresan tarafı da bu meşhur yakıştırmanın mucitleri, buna
karşıymış tavırlarıyla nasıl gizlendiklerini göremeyişimiz.
Berlin’e demir perde örülmüştü evvel zamanlarda ve yüce tanklar
eşliğinde. Yer kızıl postallar altında titredi, gök enternasyonal
marşlarla inledi. Sonunda ömrünü tamamladı, o dahi yıkıldı gitti.
Bizim beynimize ise bir heyula örüldü. Darısı bu heyulanın başına…
Bir kez inandırmaya gör insanı, dokundun mu hücreleri sökülür
adeta ve acı verir insana. Gerekirse bedeniyle öder fakat
bağışlayacak ruhu yoktur artık. Spastik özürlü gibidir; bir senede
öğrettiğiniz bir hareketi iki senede bıraktıramazsınız. Hep
beyhude, hep beyhude uğraşlar; farkında bile değiliz.
Bana öyle geliyor ki, ne isteyip ne istemediğimizi dahi
bilmiyoruz. Bir şey isteyenlere küfretmekten gayrı pek yaptığımız
bir şey de yok kendimiz adına. Kimi dostlarımız terazinin bir
kefesinin altına taş taşıdığımızı sanmasın.
Yeri gelmişken bir gönderme de evrenin jandarmasına yapalım.
Gerçi bir üvez file konsa ne olur? Ya rüzgar üfler ya da zamanı
gelince bir yağmur tanesi iniverir tepesine, diyenler olacaktır.
Oysa Firavun’un kafasını tokmakla dövdüren kulağından giren
minnacık bir kör sinek olmuştu günün birinde. Çünkü o, duyması
gerekeni bir türlü duymak istememişti.
Kapitalizme gelince, o kendi intiharı için yıllardır kılıçlarını
biliyor. Doktorunu bile tatile göndermiş. Çok geçmez haberi
duyulur. Öyleyse biz ve bizim gibilere ne oluyor ki, zincirlerimiz
çözüldükçe “hayır” diye bağırıyoruz.
''Ne yapmalıyız''a gelince; Adige doğup, Adige kalamayanlardan
keramet beklemekten ve adlarından kendimize bir pay çıkartmaktan
vazgeçilmelidir.
Bir diğeri ise xameden Xeku’ye yönelinmelidir. Xabze ise Hz.
Hud’dan beri, tek başına dünyaya meydan okuyan bir medeniyettir.
Öyleyse lhepkhıre, xekure; bzere, xabzere zereğotıjın faye. Hecarı
ti psağe (hedef) şıpkhe.
Vesselam.
|