Kafkas Araştırma Kültür
Dayanışma Vakfı - KAF-DAV önemli bir
işlevi yerine getirmeye devam ediyor. Kuruluş yıllarından bu
güne Türkiye Çerkes diasporasın bilgi birikimini gün yüzüne
çıkarmaya talip olan KAF-DAV, diasporadaki yazar ve
araştırmacıların önünü açmakla kalmıyor, Kafkas Kültürünün Bilim
ve Sanat çevrelerinde tanınması için elinden gelen gayreti
göstermeye devam ediyor. Yüzlerce önemli eserin yayınlanmasını
sağlayan Vakıf, katkılarını esirgemeyen üyeleri, çalışanları ve
Muhittin Ünal başkanlığında umarım daha uzun yıllar hizmet etmeye
devam eder.
Kaf-Dav’ın yayınladığı son üç eseri ise Kafkas Tarihi-II,
Çerkeslerin Etnik Tarihi ve
Doğru İle Eğri.
Fahri Huvaj’ın
Türkçe'siyle okuduğumuz Met Çünatıkho Yusuf İzzet Paşa’nın Kafkas
Tarihi I. Kitabından sonra II. Cildi Doğan Erdinç Osmanlıca'dan
Türkçeleştirerek yayın hayatına kazandırmış. Met İzzet Paşa’nın
benimde peşinde olup bulamadığım “Evrikalarım” isimli eserin
değişik bölümlerine KAF-DAV ulaşmış ve yayın hayatına kazandırmış.
Met izzet Paşa’nın ilk kitabını okuyanlar, döneminin en değerli
tarihçi ve yazarlarına atıfta bulunduğunu, kabul gören değerli
eserlerden dip notlar verdiğini görmüşlerdir. Yayınlanan bu ikinci
kitapta da aynı bilimsel yaklaşımı görmeniz mümkün. Eser; 1914
yılında yayınlanan “Kafkas Tarihi” adlı kitabının ardından
1915-1918 yılları arasında “Evrikalarım” dizisi olarak 5 kitabın
Osmanlıca'dan günümüz Türkçe'sine çevrisidir.
“Çerkeslerin Etnik
Tarihi” ise Rusya Federasyonu, Kabardey Balkar Cumhuriyeti'nde
yaşayan tarih bilimleri doktoru Prof. Dr. Ruslan Betrozov bir
kitabı. Çeviren: Orhan Uravelli, 318 sayfa. “Çerkeslerin oluşum
tarihini, Kuzey Kafkasya'nın akraba halklarıyla ve yüzyıllar
boyunca karşılaştıkları ve komşuluk ettikleri diğer halklarla
etnik be kültürel bağlarını inceliyor. Yazar bu konuda çağdaş
tarih yazımının verilerinden yararlanarak tanınmış tarihçilerin
görüşlerini tartışıyor. Kitap Çerkeslerin ve diğer Kafkas
halklarının tarihiyle ve kültürüyle ilgilenen geniş bir okuyucu
kitlesine hitap ediyor.”
Dikkatinizi çekeceğini düşündüğüm, 318 sayfa ve altı bölümden
oluşan kitabın ana başlıkları:
I. Bölüm - Çerkeslerin Etnik Kökeni Ve Tarihiyle İlgili
Kaynaklar
II. Bölüm - Taş, Tunç Ve Erken Demir Çağlarında Kuzey
Kafkasya’da Etnik Süreçler
III. Bölüm - Tunç Çağı Kuzey Kafkasya Kültürleri Ve Çerkes
Etnik Birliği
IV. Bölüm - Meot Aşiretleri Ve Eskiçağ Çerkes Halkının
Oluşmaya Başlaması
V. Bölüm - Çerkes Etnik Birliğinin Tamamlanması. Erken
Ortaçağda Çerkeslerin Etnik Ve Kültürel İlişkileri.
VI. Bölüm - Çerkesler Ve Merkezi Ön Kafkasya
Kaf-Dav’ın yayınladığı
bir başka kitap ise İgor Y. Kutsenko’nun DOĞRU İLE EĞRİ
ismiyle yayınlanan eseri.
İbrahim Çetav’ın sevgili kızı Günay Çetav’ın Rusça'dan
çevirdiği kitabın öyküsü ise ilgi çekici.
Valeriy N.Ratuşnyak'ın ''Kuban Kazak Kuvvetlerinin 300.
Yıldönümü'' başlıklı makalesinde Kazakları yüceltmeye çalışmasına
cevaben kaleme alınmış. Çerkeslere reva görülen haksızlıkları göz
önüne sermeye çalışan ise bir Rus yazar İgor Y. Kutsenko.
Kutsenko, Kafkas savaşları sırasında Rus ordusunda görev yapan
Tolstoy'un Hacı Murat adlı eserinden aktardığı alıntılarla Kafkas
halklarına reva görülen insanlık dışı ve vahşice tutumlardaki
Kazak birliklerinin rolünü ortaya koymakta ve sorgulamakta.
Ve Rus yazar soruyor:'Kafkasya, Kırım, Orta Asya ve diğer
engin araziler için Rusya, 'imparatorluğa katılmış halkların
güvenliğini' sağlamak amacıyla mı yaklaşık 200 yıl kan dökmüş,
sayısız yuva yıkmış, yüz binlerce askerini toprağa gömmüştür?
Çerkes boylarına tarihin en korkunç soykırımını yaşatan Çarlık
rejiminin, ekonomik ve siyasi çıkarları yok muydu?”
Sorun Yayınları'ndan
çıkan bir diğer eser ise sevgili dostum Yalçın Karadaş’ın
“Çerkes Kimliği” adlı eseri.
Kitap 256 sayfa. Kitapta Karadaş’ın kaleminden çözümlemeleri ve
önerileri ile yakın tarihi sorgulayışını görmeniz mümkün.
Karadaş:
“İlk yapılması gerekenin ‘karşı tarafın ne dediğini dinlemek ve
anlamaya çalışmak’ olduğunu bir gün önemseyecekleri umudunu
taşımak zorundayız. Çünkü onlar ‘bizim’ insanlarımızdır; bizim
düşmanlarımız değil.”
“Kendimiz gibi düşünmeyenleri suçlamak değil, gerçekleri ortaya
koyup, ‘farklılıklara saygı ile birlikte yaşam kültürü’ ne katkı
sunmak….”
“Kafkasyalı aydınların diğer halkların aydınlarından daha dikkatli
olmaları ve beyninden önce yüreğini dinleyen insanlarımızın
binlerce yılda ‘birlikte’ ürettiklerini acımasızca yok
etmeyecekleri günler için ‘ortak aklı’ aramaya başlamaları için
geç kalmadık mı?”
Cümleleri ile yakın tarihi sorguluyor.
Bu değerli eserleri bizlerle buluşturan kişi, kurum ve kuruluşları
kutluyor, Kafkasyalıların kitaba dair ilgilerinin artarak devam
etmesini diliyorum. |