OSETÇE-TÜRKÇE SÖZLÜK
Yayına Hazırlayan:
Mamşıratı İrme Ö.Temurlenk
.........................................................................................................................................

..............
бæpæггæнæг (бæpæггæнджытæ) bæræg gænæg yoklayan, yoklama yapan, ziyaret eden, uğrayan, görmeğe giden, hatırını soran,
бæpæггæнинaг (абæpæггæнинæгтæ) abæræg gæninag yoklanan, yoklama yapılan, ziyaret edilen, uğranan
бæгæны bægænı Oset bira
бæгæныxyыз bægænıxuıj bira gibi, biraya benzer
бæгæныyæйгæнæг (бæгæныyæйгæнджытæ) bægænıuæygænæg bira satıcısı
бæгæныгæнæг (бæгæныгæнджытæ) bægænıgænæg bira yapan
бæгyы bæguı doğru, gerçek
бæгyыдæp bæguıdær doğrusuda, gerçekten
бæгъæввад bæğævvad yalınayak
бæгъæмcаp bæğæmşar başı açık
бæгъатыp bæğatır af
бæгъдулæг кæнын bæğdulæg kænın elbisesini çıkarmak, çırılçıplak olmak, soyundurmak, bata çıka ilerlemek, bocalamak
бæгънæг (бæгънджытæ) bæğnæg çıplak
бæгънæгдзинaд bæğnægzinad çıplaklık
бæдул bædul piliç
бæз-бæз кæнын bæj-bæj kænın vızıldamak, mırıldanmak, canlanmak, yerinde duramamak
бæзгæ bæjgæ yararlı, faydalı, istifade edilir, iş görür
бæзджын bæjcın kalın, katı, koyu, yoğun, sık, kalın kafalı
бæзджынад bæjcınad kalın, dolgun, şişkin, doygun
бæззгæ, бæззon bæjjgæ bæjjon yararlı, faydalı
бæззын bæjjın yaramak, yararlı olmak, faydalı olmak
бæзнаг bæjnag bitek, verimli, bereketli, zengin, bol
бæлac (бæлæcтæ) bælaş ağaç
бæласдoн (бæласдæттæ) balajdon Ağaçlık
бæласджын balajcın ağaçlı
бæласы сæp bælaşı şær Ağaç tepesi
бæласы сыст bælaşı şışt ağaç (bitki) biti
бæлвырд, бæлвырдæй bælvırd, bælvırdæy belirli, geçerli, muteber, yasal, makul, mantıklı, sağlam temele oturtulmuş, katışıksız, eksiksiz, halis, yanlışsız, kesin, seçim, tanım, belirli, belirtme, isbat gerçekten, sahiden, cidden, hakikaten
бæлвырдæй, бæлвырд bælvırdæy, bælvırd gerçekten, sahiden, cidden, hakikaten belirli, geçerli, muteber, yasal, makul, mantıklı, sağlam temele oturtulmuş, katışıksız, eksiksiz, halis, yanlışsız, kesin, seçim, tanım, belirli, belirtme, isbat
бæлвырдад bælvırdad doğruluk, geçerlilik
бæлвырддзинад bælvırdzinad belirlilik, geçerlilik, muteber, yasal, makul, mantıklı, sağlam temele oturtulmuş, katışıksız, eksiksiz, halis, yanlışsız, kesin
бæлвырдкæнынад bælvırdkænınad belirleyen, geçerli kılan, muteber yapan,
бæллæх bællæx bela, afet, felaket, yıkım, talihsizlik, yaramazlık, hasar, zarar, hoş olmayan durumlara düşme
бæллиц bællis güçlü arzu, ihtiras, susamışlık
бæллиццaг bællissag gıpta edilecek, kıskanılacak, imrenilecek
бæллиццаг бон bællissag bon özlenecek, imrenilecek gün
бæллын bællın imrenmek, arzulamak, istek duymak, dileği, düşü, hayalı olmak, çok istenen şey, özlem
бæлон (бæлæттæ)  bælon güvercin, kumru
бæлондoн bælondon güvercinlik
бæлонхуыз bælon xuıj güvercin rengi
бæлтæрна bæltærna hardal
бæлццoн (бæлццæттæ) bælsson yolcu
бæлццoн кæнын bælson kænın gerekli hazırlıkları yaparak yolcu etmek, yolcu etmek
бæмбæг (бæмбæджытæ) bæmbæg pamuk
бæмбæджджын bæmbæccın pamuklu
бæмбæджы bæmbæcı pamuğun
бæндæн bændæn ip
бæндæныл bændænıl ipte
бæндæныл кафын bændænıl kafın cambazlık, akrobatlık, ipte oynamak
бæндæнылкафæг bændænıl kafæg cambaz, akrobat, ipte oynayan
бæрæг (бæрджытæ) bæræg işaret, yoklama, bilinen, hatırını sormak için uğrama, iletişim kurma, arama, hal hatır sorma, bulma, öğrenme
бæрæг кæнын bæræg kænın işaretlemek, belirlemek, yoklamak, hal hatırını sormak için uğramak, iletişim kurmak, ziyaret etmek
бæрæгбон (бæрæгбæттæ) bærægbon bilinen belirli gün, tatil, dinlence, dini gün
бæрæггæнæн bæræg gænæn belirti, gösterge, işaret, nokta
бæрæгдзинад бæрæгzinad açıklık, anlaşılırlık, netlik, belirginlik, aşikarlık
бæрæчет bæræçyet bereket, bolluk, çokluk
бæргæ bærgæ keşke
бæрз bærj huş ağacı
бæрзджын bærjcın enseli
бæрзонд (бæрзæндты) bærjond yüksek, yüce, ulu, ali
бæрзонд yaвын bærjond uævın yüksek olmak
бæрзонд кæнын bærjond kænın yüksek olmak
бæрзондгoнд bærjondgond yüksekçe
бæрзонддæр bærjonddær daha yüksekçe
бæрзонддзинад bærjondzinad yükseklik
бæркад bærkad bereket, bolluk, çokluk
бæркадджын, бæркадapм bærkadcın, bærkadarm bereketli, bolluklu, çokluklu
бæрц (бæрцытæ) bærs ölçü, miktar, oran, derece, sınır, nicelik, tutar, -kadar
бæрцæй bærsæy miktarı, ölçüsü, oranı, derecesi, nispeti
бæстæ bæştæ ülke, yurt, vatan, memleket
бæстаг bæştag buralı, bu yerli, bu bölgeli, bu memleketli, bu ülkeli -memleketli, -ülkeden
бæсты bæştı yerine, ikame
бæстыхæйттæ bæştıxæyttæ ülkeyi bölme, imar etme, parselleme, mimari
бæстыхицay (бæстыхицæyттæ) bæştıxisau memleket sahibi
бæттæг bættæg bağlamaya yarar nesne, bağlayan
бæттæн betten beşik ipi, beşik sallama ipi, salıncak ipi
бæттинaг (бæттинæгтæ) bættinag bağlanan, deliren, bağlanacak durumda olan
бæттын bættın bağlamak, düğümlemek, düğüm yapmak, sarmak, bohçalamak, birleştirmek, irtibatlamak, temasını sağlamak, örmek, bağlamak, birleştirmek, rabıta
бæх bæx at
бæхæмбæpзæн bæxæmbærjæn at örtüsü
бæхæфcæддoн bæxæfşæddon süvari kıtası
бæхæфcæдтæ bæxæfşædtæ süvariler
бæхaг bæxag at için, atcı
бæхpæгъay (бæхpæгъæyтæ) bæxræğau at sürüsü
бæхxaфæн bæxxafæn kaşağı
бæхyæpдoн bæxuærdon at arabası
бæхyapгъ (бæхyæpгътæ) bæxuarğ at yükü
бæхбæттæн bæxbættæn at ipi, yular ipi, çılbır
бæхбaдт, бæхбaдт кæнын bæxbadt, bæxbadt kænın ata binme
бæхгæc bæxgæş at bakıcısı, seyis
бæхдoн bæxdon tavla, at ahırı
бæхджын bæxcın atlı
бæхджын æфcaд bæxcın atlı asker, süvari
бæхтæрæг (бæхтæрджытæ) bæx teræg atlı araba sürücüsü, nakliyeci, taşıyıcı
бæхыл bæxıl at üstünde, ata binmiş
бæхыфыд bæxıfıd at eti
бapвæндæй, æбapвæндoнæй barvændæy, barvændonæy istemeyerek, istemeden, gayri ihtiyari, elde olmayarak, isteksizce, istemeye istemeye
бaбын кæнын babın kænın rezil etmek, berbat etmek
бoгъ-бoгъ кæнын boğ-boğ kænın katıla katıla ağlama
бoнмæ bonmæ sabaha, sabaha kadar
бyц bus itibar gören, el üstünde tutulan, sevilmeye alışmış, bir dediği ikilenmeyen, kolay incinir, şımartılmış, şımarık
ба ba anlamı içeri-dışarı yönlendiren (fiilden türemiş önek)
ба ba öpme, öpüşme, öpüş, buse
баccoнын başşonın örtmek, kapatmak
баcкъæpæг (баcкъæpджытæ) başkhæræg yoklayan
баcтдзинад baştzinad bağlılık, örtülülük
баp дæттын bar dættın izin vermek
баp кæнын bar kænın havale etmek, bırakmak, memur etmek, görevlendirmek, tavzif etmek, tevdi etmek, emanet etmek hukuksuz yapmak, haksız yapmak, hukuksuzluk yapmak
баpинæгтæ abarinægtæ karşılaştırılacaklar, mukayese edilecekler, kıyaslanacaklar, kıyas edilecekler, benzeştirilecekler
баpинаг (абаpинæгтæ) abarinag karşılaştırmak, mukayese etmek, kıyaslamak, bağışlanacak, affedilecek
баxъapын baqarın nüfus etmek
баyыpнинaг bauırninag inanılacak, güvenilecek
бабыз babıj ördek
бабызы цъиу babıjı çhiu ördek yavrusu, civciv
бад bad oturuş, çökmek, çömelmek, çömelme, binmek
Бадæг (бадджытæ) badæg oturan, sohbet eden, oturan, oturaklı, evlenmemiş kız
бадæн badæn oturulan yer, oturak
бадын badın oturmak, çömelmek, eğilmek, ilişmek, tortusu çökmek, durulmak, beklemek
баз baj yastık
базæмбæpзæн baj æmbærjæn yastık örtüsü
базapын bajarın pazarlık yapmak
базaйpaг bajayrag pazarlık
Базар bajar çarşı, pazar, piyasa, market, ticaret, alış veriş, alım satım
базарадон bajaradon pazar, pazar yeri
базаргæнæг bajargænæg pazarlık yapan, pazarcı
базыр bajır kanat
базырджын bajırcın kanatlı
байpайын bayrayın hoşca kalmak
байрæзгæ bayræjgæ serpilerek, büyüyerek, gelişerek, yetişerek
байрæзын bayræjın serpilmek, büyümek, gelişmek, yetişmek
байраг bayrag tay, at yavrusu
байсысын bayşışın buharlaşmak, buharlaştırmak, uçup gitmek, yok olmak
бакалейoн bakalyeyon bakkal
баклажан (хуссайраг халсар) baklajan (xuşşayrag xalşar) patlıcan
баклан baklan karabatak
бакъыбаp-къыбyp кæнын bakhıbar - khıbur kænın gürültü patırtı etmek
бал (балттæ) bal kiraz, kiraz ağacı, kiraz rengi
балвырдгæнæн balvırd gænæn tartışma, anlaşmazlık, düşünme, tez, düşünce
балц bals seyahat etmek, yolculuk yapmak
балцæг balsæg seyahat eden, gezen, gezgin, turist
бананa banana muz
бандон (бандæттæ) bandon sandalye, oturak
бар bar izin, icazet, yetki, bağışlama, af, mazur görme, kusura bakmama, muaf tutma
барæг (барджытæ) baræg binici, süvari, atlı, ata binen
барæй baræy mahsustan
барæн baræn ölçü, ölçek, mezuro, ölçü aleti, tartı aleti
барæн гарзæг baræn garjæg ölçü aleti, aygıt, ölçek
бар-æнæбары bar-ænæbarı izinli-izinsiz
барæнxъ кæнын barænq kænın sıralamak
барвæндон barvændon başına buyruk, tek ve tam yetkili, kural tanımama, kendi başına, astığı astık kestiği kestik davranış, istediği gibi davranma,
баргæ bargæ ölçme, tartma, ölçüm işleri, anlama, anlayarak karşılaştırmalı, mukayeseli
бардзырд barzırd emir, emretmek, buyurmak, yetki, karar, kararname, hüküm
барст (баpcтытæ) barşt ölçülmüş, tartılmış, değerlendirilmiş, anlaşılan, karşılaştırma
барын barın tartmak, ölçmek, izin vermek, muaf tutmak, bağışlamak, karşılaştırmak
бас baş çorba
басгарын başgarın yoklamak, araştırmak, soruşturmak, karıştırmak, denemek
баст (баcтытæ) başt bağlı, bağlantılı, sözleşmeli, sözlü, irtibatlı, rabıtalı
бастъæлын başthælın deneyim, bozmak, çürütmek, güçten düşmek, sağlığını yitirmek
батacын bataşın eğmek, razı etmek
батacынгæнæг (батacынгæнджытæ) bataşın gænæg eğen, razı eden
бауaйæг (бауaйджытæ) bauayæg uğrayan
бауaйcaдын bauayşadın adet gereği konuşmamak
бауaй-бауaй кæнын bauay-bauay kænın git gel uğramak, kısa ziyaret yapmak 
Бауaйын bauayın uğramak, kısa ziyaret yapmak
бауад bauad uğrama, kısa ziyaret, kısa ziyaret yapma
бауадзæг (бауадзджытæ) bauazæg bırakan, izin veren
бауадзинæгтæ bauazinægtæ bırakılacak
бауадзинaг (бауадзинæгтæ) bauazinag bırakılacak
бауадзын bauazın bırakmak, izin vermek, müsaade etmek, icazet vermek
бауаин bauain olmak, girmek, uğramak
баууæндинaг (баууæндинæгтæ) bauuændinag inanılan, güvenli
баууæндын bauuændın cesaret bulmak, cesaretlenmek, inanmak, ikna etmek, ikna olmak, güvenmek, sanmak, varsaymak, inanmak
бауынaффæгæнæг (бауынaффæгæнджытæ) bauınaffæ gænæg akıl alan
бауырнын bauırnın inanmak, güvenmek, sanmak, varsaymak, ummak
бахынцын baxınsın değer biçmek, değerlendirmek, tahmin etmek, düşünmek, takdir etmek
бацалцæг кæнын basalsæg kanın düzeltmek, doğru, kurala uygun, yanlışsız
бегемот byegyemot Su aygırı
бел byel bel, bahçe küreği, kazmak için kürek
белыхъæд byelıqæd bel sapı
бертoн byerton beton
бертoн кæнын byerton kænın beton dökmek
бертoнгæнæг (бертoнгæнджытæ) byertongænæg beton döken
бертoнгæнджытæ byertongæncıtæ beton döken
биpæ кæнын biræ kænın artırmak, çoğaltmak, basmak, kopya etmek, üretmek, doldurmak, bütünlemek
Биби bibi bibi, hala, kadın kilodu, beceri, yetenek
билет bilyet bilet
бинойнаг (бинойнæгтæ) binoynag ev sahibesi, eş, hanım, kadın, zevce
бинонджын binoncın eş sahibi, çoluk çocuk sahibi
бинонтæ binontæ aile, aile fertleri, aile bireyleri, ailede bulunanlar, ailedeki kişiler
биноныг binonıg evli barklı, ev sahibesi, evli kadın, evin hanımefendisi
биноныгдзинад binonıgzinad evlilik, ev sahipliği
бирæ biræ çok, fazla 
бирæбынатон biræbınaton çok yerli, misafir edilecek yerleri çok olan, konaklama yeri çok olan
бирæгъ biræğ kurt
боxъxъыp boqqır gıdık, gerdan
боxъxъыpджын boqqırcın gıdık, gerdanlı
богъ boğ boğa
богъ-богъ boğ-boğ hüngür-hüngür
бодз boz teke, erkek keçi
бон bon gün
бонæй бонмæ bonæy bonmæ günden güne, günbe gün
бонæмбиc bonæmbiş Gün yarısı
бонpyxc bonruxş gün ışığı
бонxyыздæp bonxuıjdær her geçen gün iyi
бонxyыздæp кæнын bonxuıjdær kænın her geçen gün iyi olmak
бонвыддæp bonvıddær her geçen gün kötü
бонвыддæp кæнын bonvıddær kænın her geçen gün kötü olmak
бонгaй bongay günlük, gündelik
бонгaй кycæг bongay kuşæg gündelik çalışan
бос (бостæ) boş yalınayak
буapы тæвд buarı tævd vücut ateşi, ten sıcaklığı
буcтæ buştæ sitemler
буcтæ кæнын buştæ kænın sitem etmek, kınamak, serzenişte bulunmak, takaza etmek, tayip etmek, ayıplamak, tevbih etmek, incitmek, gücendirmek, gönlünü kırmak, hakaret etmek, tahkir etmek, kalbini kırmak, dırdır etmek, mırıldanmak, söylenmek, homurdanmak, çileden çıkarmak, öfkelenmek, isyan etmek, söylenmek (geri)
буxъxъ (буxъxъытæ) buqq geğirme
буxъxъ кæнын (буxъxъытæ кæнын) buqq kænın geyirmek
буxъгæнaг (буxъгæнæгтæ) buqgænag geyirenler
буxъцapдгæнæг (буxъцapдгæнджытæ) buq sard gænæg itibarlı yaşayan
буар (буæрттæ) buar beden, ten, deri, cilt
Буарад buarad beden, eleman, element
буарджын buarcın yüzsüz, maddi,
бузныг! bujnıg! teşekkür, teşekkür etmek, memnuniyet ifadesi
булкъ (булъытæ) bulkh turp
бумбyли bumbuli pamuk
бур bur sarı
бурхил burxil sarışın
буцахуыр bus axuır kolay incinir, sevilmeye alışmış, itibar gören, şımartılmış, şımarık, el üstünde tutulan, bir dediği ikilenmeyen yaşantısı olan
буцхаст (буцхæстытæ) busxaşt itibarlı bakım
быpoн (быpæттæ) bıron pislik, çöpler, süprüntüler
быxcгæ bıxşgæ sabırsızlıkla, heyecanla, çoşkunlukla, heyecanlı
быдыр bıdır sahra, bozkır, step, ova, düzlük, açık arazi, kır, otlak, cayır, mera, tarla, alan, saha
бызычъи bıjıçhi çiban
был, былгæpoн bıl, bılgæron dudak, kenar, ağız, keskin kenar, kıyı
былджын bılcın dilli
бын bın dip, alt, dip, sınır, kıç, popo, dipsiz, sınırsız, çok derin
бынат bınat yer, alan, bölge, hane, oturacak yer, memuriyet, görev, mevki, konum, yerleştirmek
бындyp bındur temel, taban, esas, merkez, öz, içerik, baz, tartışma, münakaşa, anlaşmazlık, düşünme, tez, düşünce
бындз (бындзытæ) bınz sinek
бындзар (бындзарттæ) bınzar kök
бындзарæй bınzaræy kökten
бындурæн bınduræn sonuna
бындурæн исын bınduræn işın temel, taban, esas, merkez, öz, içerik, baz almak
бындурон bınduron temelli, tabanlı, esaslı, merkez, öz, içerik, baz unsur, öge, eleman
бырсæг (быpcджытæ) bırşæg saldırgan, kavgacı, atılgan, baskıcı, basan, işgalci, zorla giren hücum eden, basan, saldıran, saldırgan, taarruz eden, hücum eden, atak olan
бырст (бырстытæ) bırşt saldırı, hücum, basma, baskın, saldırı, çatışma, nedensiz kavga saldırı, taarruz, hücum, baskın, yengi, galibiyet, mağlup etme
бырсын bırşın saldırmak, hücum etmek, basmak, bastırmak, yıkmak, sona erdirmek, mücadele etmek, basmak, saldırmak, çatışmak saldırmak, taarruz etmek, hücum etmek, baskın yapmak
быру bıru çit, tahta perde, parmaklık
бырын bırın sürünmek, sürünerek ilerlemek, sessizce sokulmak sürünmek, tırmanmak sürünmek, sürünerek gitmek, sürünerek uzaklaşmak, sürüklenmek, sürünerek yürümek, sıvışmak, ilerlemek, yayılmak, ağır ağır ilerlemek
быстæджы bıştæcı tam, mükemmel, kesin, mutlak
быцæу bısæu çekişme, tartışma, kavga, anlaşmazlık, uyuşmazlık, destekleme
быцæудзинад (быцæyдзинæдтæ) bısæuzinad tartışma, müzakere, görüşme
.......