Ha'ğajey Muse
Yaşadığı çevrenin en sevilen delikanlısıdır. Cegu,
zehes, nısaşenin tadı asla olmaz Ha'ğajey Muse
yoksa.
Düğünü
de kurar, oyunları da organize eder, semerkosu hiç eksik
olmaz, yüzünde eksik olmayan o tatlı tebessümü gibi.
Muse haselerin vazgeçilmezidir.
Ha'ğajey çok candan bir delikanlıdır, tüm çevre
köylerdeki haneler kendi
evi, tüm kızlar ve erkekler kardeşi oluverir süreç
içinde, Ha'ğajey'in. Uzun
yıllar bu içtenliği köreltmiştir Muse'nin gözünü,
farkına varamaz başına
geleceklerin.Yaş ilerleyip bir hane kurmak zarureti
hasıl olduğunda, açılır
Ha'ğajey Muse'nin gözü. Eyvah ki eyvah, çevre köyler
dahil tüm kızlar kardeşi olmuş Muse'nin.
Kaşako (evlenmeye karar verdiğinde) olmaya karar
verdiğinde bu acı gerçekle yüzleşir Muse. Artık yüzünde
ne bir tebessüm kalmıştır, ne de düğünlerde semerko
yapabilmektedir. Muse biçaredir, bilmediği görmediği
diyarlardan, iyi bir tavsiye dışında çıkışı kalmamıştır
Muse'nin. Nasıl ulaşsın onca uzaklara!
İçin için kendini yer durur, yaşı da kemale selamdadır
artık.
Bu da mı gelecekti başımıza? Nasıl düştüm böyle bir
hataya? Tha devamında yardımcı olur inşallah duasıyla,
yakınma ve yakarmalarda bulunmakta Muse.
Başına gelecekleri (!) sezinlemişçesine.
Ha'ğajey çok sevildiğinden tüm çevrede (!) ruhsal
değişikliği anlaşılır ve
Muse'nin en çok korktuğu süreç başlar. Herkes kendi
adına Muse'ye yakışacak bir kız bakmaya başlamıştır
bile. Öylesi bir kargaşa ve kaosun içine sürüklenmiştir
ki Muse (!) onca anlatılanlardan, kendine yakışacağını
sandığı uzaklardan biri için, olur der sonunda! Hiç
olacak iş miydi bu görücü usulü denen durum, öleceği
aklına gelirdi böylesi bir durum asla gelmezdi aklına
Muse'nin. Ne hayalleri vardı ileriye dönük.
Ahh be Muse! Ayşet gibi kıza bu denli samimi yanaşmanın,
evine evin gibi
girip çıkmanın, büyüklerini büyük, küçüklerini küçük
kabul edip kardeşlik ilan etmenin neresi akıllı a benim
ulej Hağejey'im. Ben meğerse kendimi uyutmuşum bunca
yıl, birde lakabımız çıkmış Ha'ğejey'e. Ne akla hizmet
Ayşet'in köyüne kadar varırsın, hanelerini hanen ilan
edersin, benim akılsız başım. Ayşet şimdi bir
Çerçici'nin yolunda yok oldu, bakalım bizim sonumuz
hayrola.
Bunun neresi töre? Gözü kör olasıca makus talih.
Ayşet'in ziyan olduğuna mı yanayım, düştüğüm bu duruma
mı yanayım, bu töre yüzünden, neye yanayım. Şunun
şurasında zaten bir avuç köy vardık şuralarda. Sanki
neden bu kadar yakın oldum ki herkese. Hadi herkesi
anladık be Ha'ğajey bari uzak dursaydın Ayşetlere,Ayşete.
Sonrasında açılırdın güzeller güzeli Ayşet'e, ondan iyi
kaşenin mi olurdu. Ah kafasızlık ahhh.
Kendi kendine söylene dursun Ha'ğajey.
Kurulur düğün dernek, gelin artık köydedir, Muse ise
Şavo'kod Yismeyl ile bir odada. Bıçak açmaz ağzını
Muse'nin, ne yapsa da Yismeyl yüzünü güldürememekte
Ha'ğejey'in.
Muse'nin içinde volkanlar kaynamakta,nasıl bir belaya
saplandım acaba?
Belki de iyi biridir canım! Boşuna tasalanıyorum, iyidir
iyi, o köyden kötü
biri çıktığı duyulmadı bugüne kadar. Hem de çok iyi bir
Guşedir, arkadaşları da öyle anlatmamış mıydı. Hem de
çok güzelmiş, iyidir iyi. Peki ama benim ruhumu bu kadar
sıkan ne olsa gerek. Ne zaman böyle ruhum daralsa,
mutlaka kötü bir şey gelir başıma. Tha hayır etsin,
inşallah başka bir şeydir neden kötü düşünüyorum ki!
Yismeyl'in sesiyle gelir kendine Muse.
Hadi! Ha'ğajey gidiyoruz. Düğün dağıldı, gelin odaya
çekildi bizi bekliyor, gidelim hemen.
İrkilir Muse, kalkar yerinden, beyninde dinmeyen
fırtınalar kopmakta. Neyse ki, güzel adetlerimiz
törelerimiz var. Gelin bu gece hanemizin misafiri, biraz
oturur sohbetleriz belki de, eğer çok yorgun değilse,
çağırırım kızları ve çocukları odaya, sabaha kadar
sohbet eder ısınırız birbirimize. Yarın akşam,
hanemizden biri olacak nasılsa.
Çalar kapıyı Yismeyl, açar ve girerler içeri damat Muse
ve şavokod
Yismeyl. Gelin odanın karşı köşesinde elpençe divan,
duvak yüzüne örtülü, ayakta durmakta. Uzunda boyluymuş
maşallah diye düşünür Muse, göz ucundan gördüğüyle.
Yismeyl başlar söylemine.
Güzel kardeşim, güzel gelinimiz, hoş geldin sefa geldin.
Diliyorum betinle
bereketinle, bu haneyi çoğaltır, daha güzel geleceklere
taşırsın. Bunun için
her ikiniz adına duacıyım. Bu gece misafirimizsin (Adige
kültüründe ilk gece çok önemlidir ve gelin geldiği
hanenin misafiridir o ilk gece, asla tersi bir durum
yaşanmaz), devamında ise bu evin sahibisin. Yaşadığımız
sürece ben senin yanındayım. Şimdi sizleri yalnız
bırakıyorum, bizler kızlarla dışarıda hazır bekliyoruz.
Bir isteğiniz arzunuz olduğunda, seslenmeniz yeterli.
Tha geleceğinizi ve sizleri aydın kılsın, Allah'a emanet
olun, der çıkar odadan Yismeyl.
Muse henüz hoş geldin demeye zaman bulamadan, kaldırır
duvağını yeni gelin gülümseyerek bakar Muse'ye ve !
Keblağ Pşı. Muhunu zıof kas'oşt, volahi şuıpşaşeheme yıi
kaşeke sigu
yıihağep. (Hoş geldin bey, olumsuz gördüğüm bir şeyi
söyleyeceğim, vallahi kızlarınızın oyun oynama şeklini
hiç beğenmedim.)
Yer yarılsa da onun içine girebilse Muse. Tüm korkuları
gerçek
oluyordu, çekilmişti sanki bütün damarlarından kanı.
Kesseler bir gram
akmayacak Muse'den.
Nasıl oynamalıydılar, diye sorar Ha'ğajey.
Higdidem yeplit, taşte sıceğure (şimdi bak nasıl
oynuyorum) yeni gelin odanın ortasında bir oyana bir
buyana salınarak başlar kafe oynamaya. Bir yandan da ''mırarı
siıpşı,mırarı'' (böyle beyim, böyle). Gelinliğin geniş
ve uzun sarkıtları bir oyana bir buyana salınır durur.
Muse bitmiştir artık, gelin salına salına oynarken,
Muse'de el vurup tempo
tutar oyuna, bir yandan da kendine dejuv üretir o an.
Ha'ğajey Muse yıbılımır, p'sı heaphaet, haem
yırıphıhıjıağer muğer, ha'ğajey Muset. (Ha'ğajey Muse
malını mülkünü suya sele döken, köpeklerin varlığını
dağıttığı ha'ğajey Muset.)
Gelinin oyunu bittiğinde!
Revhuğa sişuph, (bitti mi kardeşim) der Muse ve vurur
odanın kapısına, seslenir şavokod Yismeyl'e. Yismeyl ve
kızlar kapıdadır.
Bu dünya ahret kardeşimi aldığınız gibi teslim edin
ailesine. Törede hata
yapmayın. Hazırlayın kağnıyı derhal çıkın yola.
Çıkarlar yola emaneti alarak kızlı erkekli gurup. Kızın
köyüne gelindiğinde kağnıdan çözülür öküzler, önden
arkaya kaldırılarak kağnı, indirilir yere emanet ve
teslim edilir ailesine. Kağnı kız evinin önünde yan
yatırılmadığından, yoktur utanılacak bir durum.
Bir daha Muse'nin yüzünde hiç tebessüm olmadı, yetmiş
sekizinde bekar göçtü ahrete Muse, geriye sadece bu
hikaye ve kısacıkta olsa kafeye söylediği dejuv kaldı
geriye. Yismeyl ve kızların anımsayabildiği, duydukları
kadarıyla.
- Ha'ğajey Muse yıbılımır, p'sı heaphaet, haem
yırıphıhıjıağer muğer, ha'ğajey Muset- |