|
|
................... |
|
................... |
KAPIDAN SOĞUK GİRİYOR |
KEÇ-I Süleyman Yavuz |
|
|
................... |
|
................... |
1970'li yılardan 12 Eylül
1980'e kadar, her türlü gençlik hareketi gibi olmamakla
birlikte, Çerkes gençliği de birtakım arayışlar ve
kültürel kimlikli eylemler içerisinde idi.
Bu eylemler, dönüşçü, kalışçı, demokratik devrimden pay
alma, İslami
ümmetçilik gibi çeşitli tartışma platformlarının
oluştuğu dönemdi.
Bence bir 'doğru' en büyük ivmeyi kazanıyordu. Bu ivme
üniversitelerimiz zexeslerimizdi.
O denli güzellikler yaşanıyordu ki, sayfalar dolusu
yazılsa anlatılır gibi değil. Kendi adıma, doğru ve
güzel öğrendiğimi düşündüğüm bir çok şeyi, o günlere
borçlu olduğumu biliyorum.
O günlerde yaşanan ve tadını hala unutamadığım bir dolu
hatıra ile hiç
aklımdan çıkmayan iki olay vardır.
Ramazan ayı yaz aylarına rastlıyordu. Sahurlara kadar
zexes yapar, oyunlar oynar, tartışmalar üretirdik. Sahur
vakti yaklaştığında tüm gurup; akordeon, doli,
epoçeklerimizi alır, Düzce'nin Kiremitocağı, Aziziye,
Uzunmustafa
(o zamanlar köydü bu üçü) mahallelerinde insanları
Kafe-Çeçen-Wuig vs, çalarak dejughlar yaparak
kaldırırdık. Kesinlikle bu üç mahalleye davulcu
sokulmazdı. Bu tadı unutabilmem mümkün değil.
Yine o dönemlerdi, havalar soğumuştu, biz ise rutin
zexeslere devam
ediyor, ilk kaşen, ilk oyun, ilk kültürel kimlik
hazlarının tadını doyasıya
çıkarıyorduk. Tek eksiğimiz bir çoğumuzda olmayan
Adigece idi. İnanılmaz
sıkıntısı yaşanıyordu. Herkes var gücüyle öğrenmeye
çalışıyordu. Birde ilke
kararı çıkmıştı. Telafuz nedenli yanlış olursa olsun
herkes konuşmalıydı.
İşte tam bu noktada, bir arkadaşımızın zexesteki
konuşmasını ömrümün
sonuna kadar unutmam mümkün değil.
''Pç, emge soğukur girmişe mohu'' (Kapıdan soğuk
giriyor)
Çok güzel günlerdi, sonra hepsi acılara ve karanlıklara
gömüldü. (12
EYLÜL 1980)
Aradan geçen bunca zaman sonra, o zamanın hayalleri
gerçek, gerçekleri
ise hayal oldu. |
|
|
|
|
|
|
|