|
|
................... |
|
................... |
ŞAGUC ALİ HOCA (ALGAN) CEPHEDE |
Aktaran: HAPİ Cevdet Yıldız |
|
|
................... |
|
................... |
Bolu’dan, ipten
kurtulmuş olarak, Mudurnu ve Göynük yoluyla cepheye
götürüldük. Bize her altı kişi adına bir mavzer ve
otuz mermi verildi. Üst baş perişan ve açız yine.
Öyle bir soğuk var ve öyle bir sert ve soğuk rüzgar
esiyor ki dayanılacak gibi değil. Mezar gibi siper
kazıp içine sindik, boşuna. Tiril tiril titriyoruz.
Dayanamıyoruz. Asılacak da olsak sabaha kaçmaya
karar verdik ve kaçmak için günün ağarmasını
beklemeye başladık.
Ortalık aydınlandığında bir de ne görelim: Dağ taş,
gözün alabildiğine her yer silah, cephane ve giyecek
yığılı. Bunları Ruslar göndermişler ve düşmana
çaktırmamak için sabaha kadar bütün bir gece boyunca
sessizce buraya getirilip yığılmış. Müthiş bir moral
bulduk, kendimize geldik.
Bize "Gidin kendinize uygun ayakkabı, çamaşır,
elbise ve kaput seçin, istediğiniz kadar da cephane
ve silah alın" dendi.
Oradan Yunan cephe hattına gönderildik, Deli
Halid'in birliğine verildik.
Deli Halid, Yunan Bir Esir Yakalayıp Getirmemizi
İstedi
Bir gece Deli Halid'in deliliği tuttu. "Bana bir
Yunan yakalayıp getirin, öfkemi ondan çıkaracağım.
Çabuk olun. Yoksa sizin için de iyi olmaz!" dedi.
Deli Halid’in şakası olmazdı, aksi adamın biriydi,
adı üstünde deliydi. Daha sonra Büyük Millet
Meclisi'nde vurularak öldürüldü.
Birkaç devriye halinde yola koyulduk, 18-19
yaşlarında bir Yunan askerini yakaladık. Türkçe
biliyordu, İzmirli olduğunu ve orada askere
alındığını söyledi. Biz de "yazık oldu sana. Deli
Halid'den çekeceğin var" dedik.
Bayağı da acımıştık.
Deli Halid, Yunanlı çocuğu ifadesi mümkün olmayan
büyük bir eziyet çektirerek, bağırta bağırta bizzat
kendi eliyle öldürdü.
CEPHE KUMANDANI BİR KONUŞMA YAPTI
Büyük Taarruz öncesi cephe kumandanı Paşa (adını
söylemişti) bize geldi. Dokunaklı bir konuşma yaptı.
”Bu gece sabaha karşı hücuma geçeceğiz. Bu sizin son
savaşınız olacak. Kazanacağız ve hepinizi hiç
bekletmeden hemen evlerinize göndereceğiz. Size söz
veriyorum. Allah yardımcınız olsun!” dedi.
O moralle hücuma geçtik. Yunan Ordusu dağıldı ve
sonunda İzmir’e girdik. Paşa’nın dediği gibi terhis
edilip evlerimize gönderildik. Yerimizi bizden daha
az kıdemli olan askerlere devrettik. |
|
|
|
|
|
|
|