Khalejj:
Şu palavralara bir baktım da bu Ahçıp’sa kafam takıldı. Bunlar
palavralarıyla meşhur.
Geçen bir ara bu kayboldu. Nerdeydin dedik hemen attı
palavrayı. Vunerov Beyin misafiriydim, bana asistanlık teklif
etti dedi, palavraya bak.
Yok, Erhan Hapae ile özel yazışıp
görüşüyormuş. Yok, benim yazımı ana sayfaya Erhan
abiye rica etmiş de koydurtmuşmuş, yani kökten
külliyen palavra.
AHÇIPS: Hepısı doğru, hiç yalan yok.
Ben size bu Ahçıpsı anlatayım da siz de
tanıyın.
Sabahları nenesi dövmeden yataktan kalkmaz, ata
biner ilk adımda düşer, sabah kahvaltıda 3 sepet
yumurtayla başlar peşine bir yarı çiğ hindi yer
öğlende yiyeceği kuzuya kadar açım diye ağlar
zırlar. Mahalleliye gına geldi oburluğundan, zor
bakıyoruz. Onun kilosunu tartacak kantar
bulamadığımız için kaç kilo olduğunu bilmiyoruz.
Adamı tartmayı belediye kantarı kabul etmedi.
Yalanım varsa aha kendi burada.
Yav bu Ahçips rüyasında kendini dev olarak görür,
kalkar ilk rastladığına çatar, eşşek sudan dönene
kadar sopayı yer. Sonra da, yaw siz beni gençken
görecektiniz diye mavra atar. Eşekte sudan dönmez
tabi.
AHÇIPS: Yauv
şimdi….
Bu, geçen yıl bir evlek çilek ekti, tutturdu dokuz
varil sadece çilek suyu elde ettim diye. Çileğin
yanında tesadüfen yetişen kabak kökünden 5 kabak
çıkmış, onlardan bir tanesini oymuş mevsimlik cami
yaptırmış ve de 1 hafta namaz kıldırmışmış.
AHÇIPS: Bi hafte değil bütün ramezen
Allah Allah, insan bu kadar palavra atar mı? Birde
inandırmak için gel senide götüreyim camiye diyor,
yaw 40 yıldır ayak basmadığım yere beni götürme
dedim neme lazım şimdi. Neyse, bu geçen kaybolmuştu
ya biraz hani Vunerov beyle buluşmuştu ya güya,
merak ettim dedim, bu Vunerov nasıl bir yerde
yaşıyor? Bak şimdi.
.O 3 okyanus ötede 10 kaplan 2 zürafa 5 sivrisineğin
koruduğu bir kıtada yalnız yaşıyor dedi. Neymiş,
Vunerov’un yaşadığı kıtada bir pamuk yetişirmiş,
geçen güz pamuğun dalından bir çinli düşmüş
kurtaramamışlar, pamuğun yüksekliği 40 metreymiş.
Üst dallar kereste diye ihraç edilirmiş, alt
dallardan yacht yapılırmış.
Vunerov o kıtada karada taksi, denizde kayık, havada
uzay mekiği olan bir garip arabayla gezermiş. En son
o Vunerov’un yanındayken, Kuban by gelmiş ama ona
pek yüz vermemişmiş.
AHÇIPS: yauv
munzevirlik yapme, aremızı açme, şimdi.
O sözünü ettiği araç kırk tren gücünde 10 apachi
helikopteri etkisinde hatta Vunerov onu isterse
balistik füze haline getirebiliyormuş ama şifresi
varmışmış. Bu kadarla kalsa iyi Sayın Vunerov o
kıtada kendine bir Oshamafe yaptırmış yani koca dağ
serinlemek istedi mi, kemendi atıp dağı kendine
çekip orda ki buzullarla serinlermiş. Hatta
viskisine başka buz atmazmış.
AHÇIPS:
Ben Vunerovun yalencısıyim, ade niyapeyım.
Deniz altında, Sayın Vunerov, özel dostu yılanların
şahı şahmeranla gezermiş bu şahmeran kıtayı egemen
güçlere karşı korurmuş. Son Air France uçağı da
galiba bu şahmeranın kurbanı olmuşmuş.
AHÇIPS:
Yauv ne uyduruyon sen, ahe bunlerı musaf çarpsın ben
demedım.
Merak bu ya Sayın Vunerovu biraz anlat bize nasıl
biri, neye benziyor dedik. Haydaaa, sormaz olaydım.
İn desem değil cin desem değil, boyu girdiği ruh
haline göre değişirmiş, konuştuğu dil sayısını
sayamamışmış, en son Nartcayı öğrenerek, yani onun
tarihi temellerini kazarak dil problemini
halletmişmiş.
AHÇIPS: Bak bunler doğrı şimdı.
Ha, bazen dış uzaya seyahat yaparmış. Peki, o
aracını mı kullanıyor dediğimde, hayır düşünce
gücüyle gidermiş diyor. Nasıl yani? Dedim. Gitmek
istediği yeri düşünmesi yeterliymiş, Hacj Zekreyi de
öyle ziyaret etmiş.
Bu köşede ileri geri yazılar çıkmışmış, Vunerov
gereğini yapmışmış. Ya ne diyeyim size bu Ahçıps
biraz fazla havalandı artık, palavra malavra bile
onu tanımlayamıyor. Ben dayanamıyacam artık, daha
sakin bir sitede yazacam ama 7 vakte kadar beklemem
lazım.
AHÇIPS: Git git, Yolın açık olsın.
Haj Zekreye’de selam söyle. Töbe yarabbi. |