|
|
................... |
|
................... |
AŞÇI ANNE |
Mert Canduran |
|
|
................... |
|
................... |
Aşçılığıyla ün yapmış
yaşlı bir Çerkes anne, akşam yemeğine gelecek olan
oğlu ve yeni gelini için yine mutfağına kapanmış,
yemek yapıyordu. Aynı akşam yemeğe eski bir aile
dostu da davetliydi.
Beklenen misafirler gelip sofraya oturduklarında çok
şaşırtıcı bir durumla
karşılaştılar. Yaşlı Çerkes Annenin o gece yaptığı
yemekler değme oburların bile iştahını kapatacak
kadar berbattı. Tatlılar un kokuyordu, patatesler
yanmıştı, köfteler ise neredeyse hiç pişmemişti.
Oğlu, yeni gelini ve aile dostu, kadıncağıza durumu
farkettirmemek için ellerinden geleni yaptılarsa da
yemek sırasında pek iştahlı göründükleri
söylenemezdi.
Nihayet yemek bitti ve yeni evli çift annelerinin
ellerini öperek evlerine
gittiler. Aile dostları ise biraz daha kaldıktan
sonra gitmeyi
düşünüyordu. Oğlu ve gelini gittikten sonra, Çerkes
Anneye:
"Senin harika bir aşçı olduğunu adım gibi biliyorum.
Bana söyler misin, bu
geceki yemekler neden o kadar kötüydü? Bence ya
hastasın ya da bir sorunun var" dedi.
Yaşlı Çerkes Anne gülümseyerek cevap verdi:
"Hayır, hiçbir şeyim yok. Kasten yaptım. Bu yemekten
sonra oğlum asla
ikide bir annesinin yemeklerini hatırlatıp karısının
kalbini kıramayacak." |
|
|
|
|
|
|
|