|
|
................... |
|
................... |
41
NUMARALI AYAK |
KEÇ-I Süleyman Yavuz |
|
|
................... |
|
................... |
Geçmişte kırsal
kesimlerimizde, özellikle evlenmeler gündeme
geldiğinde, malum sıkıntı karşı taraf için, acaba bir
taraflarında kölelik
var mı? Bu tür şeyleri de öğrene bilmek pekte kolay
olmazdı. Tarihin hangi
sayfasında ya da döneminde gelişti bilinmez, bir yöntem
bulundu,
bulanlarca.
Ayağa bakma ve ayaktan anlama.
Konuyla ilgili yaşadığı bir anekdotu geçenlerde bir
panelde anlattı
değerli bir arkadaşım, öyle de güzel anlattı ki!
Her şey olup bitmiştir, sıra yemeğe çağırma davetleri
faslındadır. Ancak
kız tarafı hala emin değildir bir şeylerden. Kız
tarafının evinde ailece ilk
gözlem damat beyin ayaklarıdır. Ayakta ne harika bir
ayak en fazla kırk bir
numara ve düzgün. Bayağı rahatlar aile. Emindirler
artık.
Bu değerli arkadaşım bu anekdotu anlattıktan sonra
derki; ''Yahu,
benim ayağım düzgün ve ufak ama kardeşim kırk beş numara
ayakkabı giyiyor. Sanırım o köle olsa gerek ''dediğinde
salondaki herkes gibi inanın bende kahkaha krizine
kapıldım.
Ne yazık ki bu anlatılan hala daha geçer akçe bir
yerlerde desem!
Ancak benim bildiğim ayağın ufaklığı ya da küçüklüğüne
değil de ayak
başparmaklarının hemen dibindeki, adı nedir bilemiyorum
yuvarlak kemiğin
çıkıntılı olup olmadığına bakardı eskiler.
Vebali günahı boyunlarına. |
|
|
|
|
|
|
|