|
|
................... |
|
................... |
BARIŞ
İÇİNDE YAŞAMAK |
KEÇ-I Süleyman Yavuz |
|
|
................... |
|
................... |
Savaşsız bir dünya düşlemek,
günümüz için belki bir ütopyadan başka bir şey
olmayabilir. Bunca kana, dehşete rağmen sığamıyoruz yer
küreye.
Hani bir deyim vardır; ''yedi derviş bir posta sığmış.
İki imparatora dünya az gelmiş''.
Hiç değilse ufak, akraba ve komşu halklar arasında
olmasın dileğimiz, temennimiz. Ancak nafile. Üç günlük
ömrümüzde bir yığın güzelliklerden mahrum kalmaktayız bu
kısır döngü çatışmalardan, savaşlardan,
huzursuzluklardan olumsuz etkilenmekteyiz.
Doksan bir yılının ortaları gibiydi, nihayet düşlerim
gerçeğe dönüşecek
anavatanıma ayak basacak, atalarımın topraklarında
yürüyecek, suyundan
içecek, havasını teneffüs edecek ve oradan bir avuç
toprak getirip babamın
kabrine serpecektim. Ruhunu şad etmekti tali düşüm.
Çok güzel bir güzergah vardı o yıllarda, şimdi hala
kullanılamamasından ötürü içim burkulur. Hayıflanırım o
güzelliklerin görülememesine.
Kara yoluyla Hopa Kemalpaşa'ya kadar gidilir, sınır
geçildikten sonra ilk durak Batumi'dir. Oradan tekrar
bir vasıta ile ver elini Tiflis, güzel
kenttir Tiflis. Bir aktarma daha yapılır doğru
Vladikavkaz üzeri Nalçık.
Yazarken de anlatırken de kısadır bu yol ancak
gidildiğinde anlatılamaz
bir güzellik sergiler. Terek vadisinin inanılmaz
güzelliği görülmeden olmaz, hele Kazbek dağının ihtişamı
bir başkadır, ağabeyi Oşhamafe'ye bende
buradayım der gibi, bir yandan kardeşi Ararat'a (Ağrı)
sende gör, gibi
bakar dört bir yana.
Tüm dileğim bir gün bölgeye huzur ve barış gelir, bu
güzelliklerden mahrum kalmayız üç günlük dünyada.
Baba, ruhun şad olsun bir avuçta olsa vatan toprağının
altında yatmaktasın. |
|
|
|
|
|
|
|