Adamın biri Afrika'da safariye çıkarken yanına minik
köpeğini de almış. Minik köpek bir gün ormanda dolaşıp,
kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu
fark etmiş. Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki
karşıdan bir leopar geliyor ve belli ki günlük
yiyeceğini arıyor. "Şimdi başım dertte" diye düşünmüş
minik köpek. Etrafına bakmış yerde kemik parçalarını
görmüş. Hemen arkasını leoparın geldiği yöne çevirerek
kemikleri kemirmeye başlamış, bu arada da arkadaki
hareketi kestirmeye çalışıyormuş. Leopar tam
saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş; "Ne
kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir
tane daha var mi?" Bunu duyan leopar bir anda donmuş
kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak dalların
arasına saklanmış. "Tam zamanında kurtardım yoksa bu
köpeğe yem olacaktım" diye düşünmüş leopar.
Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki
bir maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak
bundan sonra leopardan kurtulabileceğini düşünmüş.
Leoparın yanına giderek neler olduğunu anlatmış. Leopar
köpeğin yaptıklarına çok sinirlenmiş ve maymuna: "Atla
sırtıma, gidip sunu yakalayalım" demiş. Ancak minik
köpek neler olduğunu ve leoparın sırtında maymunla
birlikte süratle kendisine yaklaştığını fark etmiş.
"Şimdi ne yapacağım" diye düşünürken kaçmaya teşebbüs
etmemiş. Bunun yerine arkasını leoparın geldiği yöne
dönerek, kemikleri kemirmeye devam etmiş. Tam leopar
saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş; "Bu aptal
maymun da nerede kaldı? Yarim saat önce bir leopar daha
getirsin diye gönderdim, hala haber yok!"
Diploması böyle bir şey işte:
*Hızlı düşün,
*Sakin ol,
*Güçlü görün |