Seninle birlikte
seyredemediğim güneşin doğuşu ve akşamların gizemi,
Dinleyemediğim yağmurun sesi ve toprağın kokusu,
Deniz kenarında birlikte “Ruh
Ruha” yürüyemediğimiz sahiller ve kumlara çıkmayan
ayak izlerimiz,
Birlikte varoluşumuzun derinliğinde eriyemediğimiz
An’lar
Senin "Ruhunun Gözlerine" söylenmemiş Sonsuz Aşkın
Sözleri ve kalbine anlatılmamış sonsuz sevda
rüyalarım…
Içimde ukde kaldı
Seninle yaşanmamış Sonsuz An’ın bir bakışlık Ömrü
Sonsuz Aşka, Sana, var olan her şeye ve hatta hatta
“kendime” rağmen her şeyden vazgeçişim.
Ve çekip gidişim.
Savurdum seni Sonsuz Aşkla, Sonsuz Rüzgarlara
Binyıllık Ayrılık yine Ben’im Ol’sun
“Kendimi” kaybettiğim
Sonsuz Bir Düşün, Aşk Bahçesinde.
Biliyorum
Anlamayacak beni
Senden başka hiç kimse
Sadece sen
Sen duyacaksın çığlıklarımı.
Yüreğindeki yerimden
Beni Sonsuza savurduğun An kadar
Aşk Ol'Anım
Yağsın sevdalar gözlerimden
Sicim gibi
Bilenlerin yüreklerine
Kayboldum ben Sevgili
Taştan Toprağa
Seni aradığım Alemlerde.
Şimdi - Burada
Aşk Bahçem mi Düşümün içinde?
Yoksa Sonsuz Düşüm mü
Aşk Bahçesininde?